Tahrim Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah, kafir olanlara, Nuh'un karısıyla ve Lut'un karısıyla örnek getirmededir; ikisi de, temiz kullarımızdan ikisinin nikah altındaydı, derken onlara karşı hainlikte bulundular da o iki temiz kul, hiçbir suretle onları kurtaramadı Allah'ın cezasından ve onlara girin denildi ateşe, girenlerle beraber. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, inkâr edenlere, Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah’ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, “Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!” denildi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler. (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!" denildi. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah kâfir olanlara, Nuh’un hanımı ile Lut’un hanımını örnek vermektedir. (Bu iki kadın), kullarımızdan iki iyi kulun (nikâhları) altındalardı ve onlara ihanet etmişlerdi. (Nuh ve Lut) Allah’tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamamıştı. (Onlara) “Ateşe girenlerle birlikte siz de girin!” denmiş (olacak)tır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah, kâfir olanlara Nûh'un zevcesi ile Lût'un zevcesini bir misal olarak irâd etmiştir. Sâlih kullarımızdan iki kulun (nikahı) altında idiler. Sonra o ikisine hıyanette bulundular, artık (o iki sâlih kul da) onları Allah'ın azabından hiç bir şey ile kurtaramadılar ve denildi ki: «(İkiniz de) Ateşe girenler ile beraber giriveriniz.» |
Süleyman Ateş Meali | Allah inkar edenler hakkında Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki Salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hiyanet ettiler. Kocaları Allah'tan (gelen) hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi, girenlerle beraber siz de ateşe girin" denildi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, ayetleri görmezlikten gelenler için Nuh’un karısı ile Lut’un karısını örnek verir. Onlar, iyi kullarımızdan ikisinin nikahı altında idiler. Kocalarına ihanet ettiler. Kocaları onlara, Allah’tan gelen hiç bir şeyi engelleyemeyecektir. Onlara “Ateşe girenlerle birlikte siz de girin” denecektir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah, küfre sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki barışçı kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet ettiler de eşleri, Allah'tan onlara gelecek olanı hiçbir şeyle geri çeviremediler. Şöyle dendi onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle birlikte!" |
Tahrim Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tahrim |
Sure Numarası | 66 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 577 |
Toplam Harf Sayısı | 148 |
Toplam Kelime Sayısı | 34 |
Tahrim Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, 12 ayetten oluşmaktadır. Bu sure, genel itibarıyla kadınların ve eşlerin rolü, toplumdaki ahlaki değerler ve inanç konularına dair mesajlar içermektedir. Tahrim Suresi, aynı zamanda Müslümanların, Allah'a karşı sorumluluklarını ve bu sorumlulukların ihlalinin sonuçlarını işlemektedir. Ayet 10, Nuh ve Lut peygamberlerinin eşleri üzerinden, inkârcılar için bir örnek vermekte ve bu durumun olumsuz sonuçlarına dikkat çekmektedir. Surede, Allah'ın azabını ve kulların kendi seçimlerinin sonuçlarını vurgulayan bir anlatım tarzı benimsenmiştir. Bu bağlamda, ayet, toplumda karşılaşılan itaat ve itaatsizlik temalarını içermekte ve insanların kendi eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorunda olduklarını ifade etmektedir. Ayrıca, bu ayet, bir uyarı niteliği taşımakta olup, inkar edenlerin akıbetini gözler önüne sermektedir. Mekki bir sure olarak, inanç ve ahlak konularını ele alırken, bireylerin hür iradeleri ile yaptıkları seçimlerin ciddiyetine vurgu yapmaktadır.
Tahrim Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَافِرَةً | inkâr eden, kâfir |
حَانَةً | hainlik, ihanet |
عَذَابَ | azap |
نِكَاحَ | nikah, evlilik |
مَثَلًا | örnek |
Ayetin tecvid kurallarında, bazı harflerin uzun okunması gerektiği durumlar mevcuttur. Özellikle 'mim' harfi ile 'nun' harfi arasında idgam (bir harfin diğerinin içine girmesi) kuralı uygulanmıştır.
Tahrim Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرَةً | inkâr eden | 8 |
عَذَابَ | azap | 75 |
نِكَاحَ | nikah | 5 |
Ayet içinde geçen 'كَافِرَةً', 'عَذَابَ' ve 'نِكَاحَ' kelimeleri Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılmaktadır. 'كَافِرَةً' kelimesi, inkâr edenlere dair uyarılar bağlamında sıklıkla geçerken, 'عَذَابَ' kelimesi, genel olarak Allah'ın azabını ifade eden bir terim olarak yaygın bir kullanıma sahiptir. 'نِكَاحَ' ise ahlaki ve sosyal ilişkileri anlatan konularda sıkça yer almaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, insan ilişkileri ve ahlaki değerler üzerine olan vurgunun önemini göstermektedir.
عَذَابَ
75
كَافِرَةً
8
نِكَاحَ
5
Tahrim Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Nuh'un karısıyla ve Lut'un karısıyla örnek getirmededir | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek gösterdi | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Nuh’un hanımı ile Lut’un hanımını örnek vermektedir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Nûh'un zevcesi ile Lût'un zevcesini bir misal olarak irâd etmiştir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Nuh’un karısı ile Lut’un karısını örnek verir | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi | Modern |
Tablo, ayetin farklı meallerde nasıl ifade edildiğini göstermektedir. Ortak olarak 'Nuh'un karısı ile Lut'un karısı' ifadesinin çoğu mealde yer aldığı görülmektedir. Bu, konunun özünü yansıtma açısından önemli bir tercih olarak değerlendirilebilir. Bu ifadelerin kullanımı, örnek verme bağlamında benzer bir anlatım dili oluşturmakta ve konunun ciddiyetini vurgulamaktadır. Ayrıca, 'örnek gösterdi', 'misal verdi' gibi farklı ifadeler de dikkat çekmektedir. Bu ifadeler arasında anlam açısından ciddi farklılıklar yoktur, ancak kullanım farkları meallerin dilsel tonunu etkilemektedir. Geleneksel ton, daha klasik bir anlatım sunmakta iken, modern ton ise daha anlaşılır bir üslup benimsemektedir.