Tebbet Suresi 1. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Elleri kuruyasıca AbuLeheb ve kendi, kurudu da. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya. |
Mehmet Okuyan Meali | Ebu Leheb’in iki eli (malı ve kazancı) kurusun (kahrolsun), kendisi de! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ebû Leheb'in iki eli helâk oldu, kendisi de hüsrâna uğradı. |
Süleyman Ateş Meali | Ebuleheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kendisi bile kurudu! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya! |
Tebbet Suresi 1. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tebbet |
Sure Numarası | 111 |
Ayet Numarası | 1 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 604 |
Toplam Harf Sayısı | 35 |
Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Tebbet Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir. Bu sure, Ebu Leheb adındaki bir kişiyi hedef alarak onun kötü kaderini ve ahlaki çöküşünü ele almaktadır. Surenin konusunun merkezinde, Ebu Leheb’in durumu ve akıbeti bulunmaktadır. Ebu Leheb, İslam’a karşı tavır alan ve Hz. Muhammed’e düşmanlık eden bir şahsiyet olarak bilinir. Bu sure, onun elinin, yani malının ve kazancının, ve kendisinin helak olmasını dile getirmektedir. Ayet, karamsar bir durumu yansıtırken aynı zamanda Ebu Leheb’in karanlık kaderinin kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır. Ebu Leheb, İslam’ın doğuş döneminde, Hz. Muhammed’in akrabası olmasına rağmen ona düşmanca bir tavır sergileyen ve bu tavrı sebebiyle lanetlenen bir figürdür. Ayet, kelime tercihleri ile bu durumu güçlü bir şekilde ifade ederken, Ebu Leheb’in çürüyen elleri ve hüsranı ile toplumda kötü bir örnek teşkil ettiğini vurgular. Bu sure, genel olarak ahlaki çürümeyi ve düşmanlığı ele alırken, inananlara karşı olan tavırların sonuçlarını hatırlatmaktadır.
Tebbet Suresi 1. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَبَّتْ | kurusun |
يَدَا | elleri |
أَبِي لَهَبٍ | Ebu Leheb |
Ayet içerisinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'تَبَّتْ' kelimesindeki 'تّ' harfi, kendisinden önceki sukun nedeniyle idgam yapmadan okunmalıdır.
Tebbet Suresi 1. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَبَّتْ | kurusun | 2 |
يَدَا | elleri | 2 |
أَبِي لَهَبٍ | Ebu Leheb | 4 |
Tebbet Suresi'nde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıklıkla kullanılmıştır. 'تَبَّتْ' kelimesi, genel olarak bir şeyin sona ermesini veya kaybolmasını ifade eder ve bu anlamda dikkat çekici bir şekilde kullanılır. 'يَدَا' kelimesi, insanın fiziksel varlığıyla birlikte sembolik olarak malını ve kazancını ifade ederken, 'أَبِي لَهَبٍ' kelimesi ise bu sure özelinde Ebu Leheb'in kötü durumu için başvuru noktasıdır. Bu kelimelerin sıklığı, kelimenin taşıdığı anlamın toplum üzerindeki etkisini ve önemini gösterir.
أَبِي لَهَبٍ
4
تَبَّتْ
2
يَدَا
2
Tebbet Suresi 1. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Elleri kuruyasıca AbuLeheb | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ebu Leheb’in [*] iki eli (malı ve kazancı) kurusun (kahrolsun), kendisi de! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ebû Leheb'in iki eli helâk oldu, kendisi de hüsrâna uğradı. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ebuleheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kendisi bile kurudu[*]! | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya! | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'elleri kurusun' ifadesi çoğu mealde benzer biçimde kullanılmaktadır. Bu ifade, ayetin ana mesajını vurgulamakta ve Ebu Leheb'in kötü kaderine atıfta bulunmaktadır. Bu ifadeler, anlamları açısından benzer olsa da bazı meallerde dilsel ton açısından farklılıklar göstermektedir. Örneğin, 'Modern' ton kullanan mealler, çağdaş bir dil yapısı ile geleneksel anlamı korurken, daha edebi veya geleneksel ton kullanan mealler ise tarihi bir bağlamda kalmayı tercih etmektedir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerinin anlayışına hitap etmek amacıyla tercih edilen kelime ve yapıların çeşitliliğini göstermektedir.