Tebbet Suresi 3. Ayet
سَيَصْلٰى
نَاراً
ذَاتَ
لَهَبٍۚ
٣
Seyaslâ nâran żâte leheb(in)
Tebbet Suresi 3. Ayet Meâlleri
Tebbet Suresi 3. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Tebbet |
| Sure Numarası | 111 |
| Ayet Numarası | 3 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 30 |
| Kur'an Sayfası | 604 |
| Toplam Harf Sayısı | 49 |
| Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Tebbet Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 111. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak inkârcıların ve özellikle Ebu Leheb'in durumunu ve akıbetini ele alırken, onun karısının da bu süreçteki rolünü vurgular. Ayet 3, Ebu Leheb'in ve eşinin, kıyamet günü karşılaşacakları ceza olan alevli ateşi ifade etmektedir. Surenin genel içeriği, inkâr ve düşmanlık temaları etrafında şekillenirken, aynı zamanda ahlaki ve manevi dersler içermektedir. Mekki bir sure olması itibarıyla, İslam'ın ilk dönemlerindeki zorlukları ve müslümanların karşılaştığı engelleri belgeleyen önemli bir metin olma özelliği taşır. Ayetin bağlamı ise, sıkı bir şekilde Ebu Leheb'in inkârcılığının sonuçlarına odaklanmakta ve bu durumu simgesel bir dille anlatmaktadır. Bu sure, müslüman topluluğa cesaret verirken, inkârcıların ve düşmanların sonunun ne olacağını da açıkça ortaya koyar.
Tebbet Suresi 3. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| أَلَـٰبِمُ | alevli |
| إِلَىٰ | girecektir |
| نَارٍ | ateş |
Ayetin içerisinde, özellikle hurufların telaffuzunda dikkat edilmesi gereken tecvid kurallarından biri, 'idgam' kuralıdır. Ayrıca, med harfleri de dikkatlice okunmalıdır.
Tebbet Suresi 3. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| أَلَـٰبِمُ | alevli | 3 |
| إِلَىٰ | girecektir | 5 |
| نَارٍ | ateş | 7 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça rastlanan kavramlardır. 'Alevli' kelimesi, ateşin özelliklerini tanımlamak için kullanılırken, 'girecektir' ifadesi, gelecekteki bir durumu ifade etmesi bakımından önem taşımaktadır. 'Ateş' kelimesi ise, ceza ve azap temalarını vurgulamak üzere sıkça kullanılan bir terimdir. Bu kelimelerin çok sık kullanılması, Kur'an’ın öğrettiği ahlaki değerlerle, ahiret hayatına dair uyarıların ciddiyetini pekiştirmektedir.
نَارٍ
7
إِلَىٰ
5
أَلَـٰبِمُ
3
Tebbet Suresi 3. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | alevalev yanan bir ateşe atılacaktır o da. | Açıklayıcı |
| Diyanet İşleri | O, bir alevli ateşe girecektir. | Modern |
| Elmalılı Hamdi Yazır | (O), alevli bir ateşe girecektir. | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | O ve odun taşıyıcı(sı olarak) hanımı boynunda hurma lifinden bükülmüş bir iple alevli bir ateşe girecektir. | Açıklayıcı |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Bir alevli ateşe girecektir. | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | Alevli bir ateşe girecektir (o). | Açıklayıcı |
| Süleymaniye Vakfı | O, alevli bir ateşte kızaracak. | Modern |
| Yaşar Nuri Öztürk | Alevli bir ateşe yaslanacaktır o; | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında en yaygın kullanılan kelimeler 'alevli' ve 'ateş' olarak dikkat çekmektedir. Bu kelimeler, birçok mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir çünkü ayetin ana temasını oluşturan ceza ve azap kavramlarını direkt bir şekilde yansıtmaktadır. Farklı mealler arasında belirgin olarak ortaya çıkan kelimeler, bazıları arasında anlam yönünden benzerlik gösterse de, bazıları arasında farklılıklar mevcut. Özellikle, 'girecektir' ifadesi, bazı meallerde daha detaylı bir anlatımla birleştirilmişken, diğerlerinde daha sade bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, meallerin farklı dinleyici kitlelerine hitap etme tarzını göstermektedir.
Tebbet Sûresi 3. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tebbet Suresi 3. ayeti, "Onun malı ve kazandıkları kendisine hiçbir fayda vermeyecek" şeklindedir. Bu ayet, dünya hayatında kazandıklarımızın ve mal varlığımızın ölümden sonra bir anlam ifade etmediğini belirtmektedir.
- Bakara Suresi 254. Ayet: Bu ayette, insanların mallarını Allah yolunda harcamaları teşvik edilir. Kişinin maddi varlıkları, Allah yolunda harcansa faydalı olurken, onunla gururlanması ise anlamını yitirir.
- Kehf Sûresi 46. Ayet: Bu ayette, malların ve çocukların dünya hayatındaki bir süs olduğu belirtilmektedir. Önemli olan, bu varlıkların yararlı bir şekilde kullanılıp kullanılmadığıdır.
- Hûd Sûresi 15. Ayet: Bu ayette, dünya hayatında sırf mal ve mülk peşinde koşanların ahirette hiçbir karşılık bulamayacakları ifade edilmektedir.
Bu ayet ve onunla ilişkili olan diğer ayetler, insanın dünya hayatındaki maddi kazanımlarının geçici olduğu ve gerçek değerin ruhsal ve ahlaki erdemlerde yattığını vurgulamaktadır. Ölümle beraber malın, mülkün bir faydasının kalmadığı gerçeği, ahiretteki hesap gününde mananın daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç