Tevbe Suresi 122. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İnananların hepsinin savaşa gitmesi lazım değil; bir kısmı savaşa gitmeli, bir topluluk da çekinmelerini sağlamak için kavimleri savaştan dönüp gelerek onlarla buluşunca onları korkutmak için dini hükümleri iyice öğrenmeye çalışmalıdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ne var ki) mü’minlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için geri kalsa ya! Umulur ki sakınırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bununla beraber müminlerin hepsinin birden topyekün savaşa katılmaları uygun değildir. Her kabileden bir kısım insanlar da din ilimlerinde derinleşmeli ve kabileleri savaştan dönüp gelince onları uyarmalıdır ki, böylece Allah'ın azabından sakınırlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Müminlerin hepsinin toptan çıkmaları (çıkıp gelmeleri) doğru değildir. Her birinden (her toplumdan) bir grup dinde derin anlayış sahibi olmak ve sakınırlar ümidiyle kendilerine döndüklerinde toplumlarını uyarmak için nefer olmalıdır (yola çıkmalıdır). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve maamafih bütün mü'minlerin birden toplanıp sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her bir fırkasından bir zümre dinde fekâhat sahibi olmaya çalışmalı ve kavimlerine dönünce de onları inzar etmelidirler. Umulur ki, onlar sakınırlar. |
Süleyman Ateş Meali | İnsanların hepsi toptan sefere çıkacak değillerdi. Ama her kabileden bir cemaatin dini iyice öğrenmeleri ve dönüp kavimlerine geldiklerinde, sakınmaları umuduyla onları uyarmaları için sefere çıkmaları gerekmez miydi? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Müminlerin tamamının savaşa çıkması gerekmez. Her kesimden bir takımı (Allah’ın savaşa çıkma emrini uygulamanın kişiye kazandırdıklarını görüp) dini kavramak ve geri döndüklerinde toplumlarını uyarmak için savaşa çıksa iyi olmaz mı? Böylece yanlışlardan sakınabilirler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnananların hepsinin birden savaşa çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çıkan topluluk geri döndüğünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? |
Tevbe Suresi 122. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 122 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 213 |
Toplam Harf Sayısı | 150 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Tevbe Suresi, genellikle Mekke dönemindeki savaşlara ve müşriklerle olan çatışmalara dair hükümler ve yönlendirmeler içeren bir Medeni suredir. Bu sure, İslam toplumunun savaşa katılımı ve bununla birlikte dini bilgiyi artırmanın önemine vurgu yapar. Ayet 122, müminlerin tamamının savaşlara katılmasının doğru olmadığını ve her topluluktan bir grubun din konusunda derinleşmesi gerektiğini belirtir. Bu bağlamda, ayet, dini bilgiye sahip olanların geri kalan topluluğu uyarması gerektiğini vurgular. Bu, hem toplumun birlik ve beraberliğini korumak hem de inananların savaş sonrası manevi ve ahlaki durumlarını güçlendirmek için önemli bir strateji olarak görülmektedir. Tevbe Suresi, genel olarak müminlerin birlikteliği, savaşa katılımı ve dini eğitimi ön planda tutarak, toplumsal dayanışmayı teşvik eden bir mesaj iletir. Bu yaklaşım, o dönemdeki sosyal ve siyasi koşullara dayanarak, müminlerin güç birliği yapması ve bilgi ile donanmış bireylerin toplumu daha iyi yönlendirebileceği yönündeki düşünceleri içermektedir.
Tevbe Suresi 122. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنُونَ | İnananlar |
كَافَةً | Tamamı |
يَخْشَوْنَ | Korkarlar |
Ayet, Arapça dil bilgisi açısından bazı önemli özellikler taşır. Özellikle 'مُؤْمِنُونَ' kelimesi, çoğul bir isimdir ve inananları ifade eder. 'كَافَةً' kelimesi ise 'tamamı' anlamına gelir ve burada müminlerin hepsine atıfta bulunmaktadır. 'يَخْشَوْنَ' kelimesi ise fiil olup korkma eylemini ifade eder. Ayetteki tecvid kurallarına göre, 'مُؤْمِنُونَ' kelimesinin başında 'م' harfi ile 'ي' harfi arasında med vardır. Ayrıca, bazı yerlerde idgam kuralları da gözlemlenebilir.
Tevbe Suresi 122. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنُونَ | İnananlar | 90 |
كَافَةً | Tamamı | 5 |
يَخْشَوْنَ | Korkarlar | 20 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kavramların önemli yer tutan anahtar kelimeler olduğunu göstermektedir. 'مُؤْمِنُونَ' kelimesinin 90 defa geçmesi, inananların toplum içindeki önemini ve sürekli vurgulandığını ifade eder. 'كَافَةً' kelimesi daha az geçmekle birlikte, topluluk bütünlüğünü ifade eden bir kavram olarak dikkat çeker. 'يَخْشَوْنَ' kelimesinin 20 defa geçişi ise inananların korku ve sakınma duygusunun sürekli hatırlatıldığını gösterir. Bu sıklık, dinin inananlar üzerindeki etkisi ve toplumda var olan korku psikolojisini yansıtır.
مُؤْمِنُونَ
90
يَخْشَوْنَ
20
كَافَةً
5
Tevbe Suresi 122. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bir kısmı savaşa gitmeli | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | her kesiminden bir grup | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | her kabileden bir kısım | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | her birinden bir grup | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | her bir fırkasından bir zümre | Geleneksel |
Süleyman Ateş | her kabileden bir cemaat | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | her kesimden bir takımı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | her kesiminden bir grup | Açıklayıcı |
Verilen mealler arasında belirgin ortak ifadeler ve farklılıklar bulunmaktadır. 'Her kesiminden bir grup' ve 'her kabileden bir kısım' ifadeleri, çoğu mealde benzer bir şekilde ifade edilmekte ve bu durum, dilsel olarak inananların bir kısmının savaşa gitmesi gerektiği vurgusunu pekiştirmektedir. Ayrıca, 'savaşa gitmeli' ya da 'sefere çıkmaları gerekmez' gibi ifadeler farklı dillerde benzer anlamlar taşısa da, bazı meallerde daha açıklayıcı bir biçimde sunulmuştur. Bazı meallerde daha geleneksel bir dil kullanılırken, diğerlerinde modern bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, meallerin hedef kitle ve anlatım tarzına göre farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Genel olarak, ifadelerin benzerliği, ayetin temel mesajının evrenselliğini ve farklı meallerde de aynı konunun ele alındığını göstermektedir.