Tevbe Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Orada ebedi kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükafat, Allah katındadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükâfat vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar orada [ebedî] kalacaklardır. Şüphesiz ki büyük ödül yalnızca Allah’ın katındadır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Onlar) Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ'nın indinde pek büyük bir mükâfaat vardır. |
Süleyman Ateş Meali | Orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz büyük mükafat Allah katındandır! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar ölümsüz olarak hep orada kalacaklardır. Çünkü Allah katındaki ödül büyüktür. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onlar orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır. |
Tevbe Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 202 |
Toplam Harf Sayısı | 82 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Tevbe Suresi, Müslüman topluluğun inanç ve pratiklerini ele alan Medeni bir sure olarak bilinir. Bu sure, genellikle savaş ve cihat konularını, müslümanların toplum içindeki konumunu ve anlaşmazlıkları düzenleyen hükümleri içerir. Ayet 22, bu surenin genel içeriği içinde, cennet ve mükafat konularına vurgu yaparak, inananların ebedi yaşamı ve Allah katındaki ödüller üzerine derin bir anlam taşır. Bu bağlamda, Müslümanların bu dünyada karşılaşabilecekleri zorlukların ardından, Allah'ın vaadi olan mükafatın büyüklüğünü hatırlatmaktadır. Ayet, inananların cennette süresiz kalacakları ve bunun kesinliği üzerine bir güvence sunmaktadır. Tevbe Suresi, Müslümanların sosyal, ahlaki ve dini yönlerini pekiştirirken, bu ayet de Allah'ın rahmetinin ve adaletinin nihai zaferini simgeler. Ayetin bağlamı, Müslümanların toplumsal birlikteliklerini ve inançlarındaki dayanıklılığı güçlendiren bir mesaj içerir. İniş dönemi olarak Medine dönemi, bu ayetlerin sosyal ve siyasi yapı üzerindeki etkilerini de gözler önüne sermektedir. Müslüman topluluğun bu ayetten alacağı ders, sabır, dayanışma ve Allah'a güven duymak üzerine kuruludur.
Tevbe Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَخَلَدُوا | ebedi kalmak |
مُكَافَأَةٌ | mükafat |
عِندَ | katında |
Ayet, Kur'an'ın tecvid kurallarına uygun olarak okunmalıdır. Özellikle 'أَخَلَدُوا' kelimesinde idgam durumu gözlemlenirken, 'مُكَافَأَةٌ' kelimesinde med durumu vardır.
Tevbe Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَخَلَدُوا | ebedi kalmak | 7 |
مُكَافَأَةٌ | mükafat | 18 |
عِندَ | katında | 24 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıklıkla kullanıldığı için, belirli kavramların vurgulanması ve önemi üzerinde durulmaktadır. 'أَخَلَدُوا' kelimesinin sık kullanımı, cennetteki kalıcılığın önemini pekiştirmekte, 'مُكَافَأَةٌ' ise Allah'ın ödüllerinin boyutunu belirtmektedir. 'عِندَ' kelimesi ise, Allah katındaki özel ödüllerin varlığına işaret etmektedir. Bu kelimeler, Allah'ın vaadinin ciddiyetini ve inananların bu vaadi kabul etme gerekliliğini ifade eder.
عِندَ
24
مُكَافَأَةٌ
18
أَخَلَدُوا
7
Tevbe Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada ebedi kalırlar. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Onlar orada ebedî kalacaklardır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onlar orada ebedi kalırlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onlar orada [ebedî] kalacaklardır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Orada ebedi kalacaklardır. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Bunlar ölümsüz olarak hep orada kalacaklardır. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar orada sürekli kalacaklardır. | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde ortak ifadeler ve kelimeler arasında benzerlikler ile farklılıklar gözlemlenmiştir. 'Orada ebedi kalacaklardır' ifadesi, birçok mealde ortak olarak kullanılır ve bu yapı, Allah'ın vaadini güçlendiren bir ifade olarak tercih edilmiştir. 'Bunlar ölümsüz olarak hep orada kalacaklardır' ifadesi, Süleymaniye Vakfı Meali'nde geçerken, dil açısından modern bir ton taşımaktadır. Aynı zamanda, 'sürekli kalacaklardır' ifadesi de Yaşar Nuri Öztürk'ün mealinde yer almakta ve benzer bir anlam ifade etmektedir. Ortak ifadeler, Allah'ın vaat ettiği kalıcılığı ve ödülün büyüklüğünü vurgularken, farklılık gösteren ifadeler, bazı meallerde daha modern veya açıklayıcı bir yaklaşımla sunulmuştur. Bu da meallerin, dilin gelişimi ve okuyucu kitlesinin anlayışına göre şekillendiğini göstermektedir.