Tevbe Suresi 39. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hep birden savaşa çıkmazsanız sizi acıklı bir azapla azaplandırır ve yerinize, sizden başka bir topluluk getirir ve siz, ona hiçbir zarar vermezsiniz ve Allah'ın, her şeye gücü yeter. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz. Allah'ın herşeye gücü yeter. |
Mehmet Okuyan Meali | (Gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi elem verici bir azapla cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz (savaşa çıkmamakla) ona hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye gücü yetendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer seferber olmazsanız, sizi pek acıklı bir azap ile muazzep kılar ve size bedel başka bir kavmi getirir ve siz O'na hiçbir şey ile zarar veremezsiniz. Ve Allah Teâlâ her şeye kemaliyle kâdirdir. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer topluca (savaşa) çıkmazsanız, (Allah) size acı (bir şekilde) azabeder ve yerinize sizden başka bir topluluk getirir, O'na hiçbir zarar veremezsiniz, Allah herşeyi yapabilendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eğer sefere (savaşa) çıkmazsanız, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır ve yerinize başka bir topluluğu getirir. Ona hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Allah her şeye bir ölçü koyar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eğer seferber olmazsanız Allah size korkunç bir azapla azap eder ve yerinize sizden başka bir topluluk getirir. Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Allah her şeye Kadîr'dir. |
Tevbe Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 208 |
Toplam Harf Sayısı | 143 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
Tevbe Suresi, genellikle İslam toplumunun savaş, birlik ve beraberlik konularında karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara karşı gösterilmesi gereken duruş üzerinde durmaktadır. Bu sure, Müslümanların topluca hareket etme gerekliliğine ve savaşın kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğu durumlarda gösterilmesi gereken cesarete vurgu yapmaktadır. İndirilme dönemi olarak Medine dönemi kabul edilen Tevbe Suresi, Müslümanların yaşam mücadeleleri ve muhalefetle başa çıkma konularında çeşitli sosyal ve askeri durumları ele almaktadır. Ayet 39, Müslümanların Allah'ın yolunda sefere çıkmadıkları takdirde başlarına gelebilecek olan acı sonucu ifade etmekte; bu durumda yerlerine başka bir toplumun getirileceğini vurgulamaktadır. Genel olarak bu ayette, birlik ve dayanışmanın önemine işaret etmekte ve Allah’ın kudretini hatırlatmaktadır. Ayetin içeriği, savaş ve sefer konusunun yanı sıra, inananların sorumluluklarını ve toplumda bir arada hareket etmenin gerekliliğini de ortaya koymaktadır.
Tevbe Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَذَابًا | azap |
سَفَرًا | sefer |
قَوْمًا | toplum |
كُلَّ | her |
قَدِيرٌ | güçlü |
Ayetin okunuşu sırasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'عَذَابًا' kelimesindeki med (uzatma) kuralı ve 'قَدِيرٌ' kelimesindeki 'idgam' durumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Tevbe Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَابًا | azap | 9 |
سَفَرًا | sefer | 7 |
قَوْمًا | toplum | 12 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'عَذَابًا' (azap) kelimesi, Kur'an'da sıkça geçen bir terimdir ve sıkça cezalandırma ve uyarı bağlamında kullanılmaktadır. 'سَفَرًا' (sefer) kelimesi, İslami literatürde özellikle savaş ve mücadele bağlamında önemli bir yere sahiptir. 'قَوْمًا' (toplum) kelimesi ise, sosyal yapıyı ve toplumsal birlikteliği vurgulamak adına sıkça kullanılan bir kelimedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, toplumsal dayanışma ve Allah’ın gücüne atıfta bulunulması açısından önemlidir.
قَوْمًا
12
عَذَابًا
9
سَفَرًا
7
Tevbe Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sizi acıklı bir azapla azaplandırır | Geleneksel |
Diyanet İşleri | sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | O sizi acı bir azaba uğratır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sizi elem verici bir azapla cezalandırır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sizi pek acıklı bir azap ile muazzep kılar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | size acı (bir şekilde) azabeder | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | sizi acıklı bir azapla cezalandırır | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | size korkunç bir azapla azap eder | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında, ‘sizi acıklı bir azapla azaplandırır’ (Abdulbaki Gölpınarlı) ve ‘sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır’ (Diyanet İşleri) gibi ifadeler, ceza ve azap konusunu vurgulayan ortak bir tema taşımaktadır. Bu ifadeler, genel olarak ayetin bağlamındaki uyarıcı dilin yansımalarıdır. Bazı meallerde ‘sizi pek acıklı bir azap ile muazzep kılar’ (Ömer Nasuhi Bilmen) gibi daha eski ve geleneksel bir dil kullanılırken, ‘size korkunç bir azapla azap eder’ (Yaşar Nuri Öztürk) gibi modern bir ifade de bulunmaktadır. Bu durum, farklı dönemlerde ve anlayışlarda Kur'an metinlerinin nasıl yorumlandığına dair bir gösterge sunmaktadır. Ortak kullanılan ifadelerin, metnin uyarıcı ve ağır bir dil ile sunulması açısından seçildiği anlaşılmaktadır. Dikkat çeken farklılıklar ise, bazı meallerin daha açıklayıcı bir dil tercih ettiği, bazılarının ise daha klasik bir üslup benimsediğidir. Bu, okurların farklı anlayışlarına hitap etmek amacıyla yapılmış olabilir.