Âl-i İmrân Suresi 142. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yoksa Allah, içinizden savaşanları belli etmeden, sabredenleri bildirmeden cennete girivereceğinizi mi sanıyorsunuz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girivereceğinizi mi sandınız? |
Mehmet Okuyan Meali | Yoksa siz Allah içinizden [cihad] edenleri (fedakârlık edenleri) ve sabredenleri bil(dir)ip (ortaya çıkarmadan) cennete gireceğinizi mi sandınız! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa siz, Allah Teâlâ sizden mücâhede edenleri ayırdetmedikçe ve sabredenleri belli buyurmadıkça cennete girivereceğinizi mi sanıverdiniz? |
Süleyman Ateş Meali | Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) bilmeden, sabredenleri (sınayıp) bilmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yoksa Allah, içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? |
Âl-i İmrân Suresi 142. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 142 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 118 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in üçüncü suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, Müslüman toplumunun tarihsel bağlamda karşılaştığı zorluklar, inanç meseleleri ve cihadın gerekliliği gibi konuları ele alır. Ayrıca, müminlerin sabır ve dayanıklılık göstermelerinin önemine dikkat çeker. Ayet 142, bu bağlamda, müminlerin cennete girebilmeleri için savaşanların ve sabredenlerin belirlenmesi gerektiğini vurgular. Ayet, bir uyarı niteliği taşırken, müminlerin cennete ulaşma sürecindeki fedakarlıklarının altını çizer. Bu surede, Müslümanların inançlarını pekiştirmeleri ve düşmanlarla olan mücadelelerinde kararlılık göstermeleri gerektiği anlatılmaktadır. Ayrıca, toplumsal dayanışmanın, birlik olmanın ve Allah'ın rızasını kazanmanın yolları üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda, savaş ve sabır kavramları, Müslümanların moral ve motivasyon kaynakları olarak öne çıkar. Ayetin genel içeriği, Müslümanların kendi içindeki ayrımları ve bu ayrımların sonuçlarını düşünmelerini teşvik ederken, cennetin ulaşılması gereken bir hedef olduğunu belirtmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 142. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُجَاهِدِينَ | cihad edenler |
صَابِرِينَ | sabredenler |
يَظُنُّونَ | sanıyorlar |
Ayet, Arapça dilindeki bazı tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, ‘مُجَاهِدِينَ’ kelimesinde ‘مُ’ harfi ile başlayan bir kelimenin ardından gelen ‘جَاهِدِينَ’ kelimesinde idgam kuralı uygulanmaktadır. Ayrıca, ayetteki bazı kelimelerde med (uzatma) kuralı gözlemlenmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 142. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُجَاهِدِينَ | cihad edenler | 12 |
صَابِرِينَ | sabredenler | 19 |
يَظُنُّونَ | sanıyorlar | 16 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan ve önemli kavramları ifade eden kelimelerdir. ‘مُجَاهِدِينَ’ kelimesi, Müslüman toplumun savaşçılığını ve cihad anlayışını temsil ederken, ‘صَابِرِينَ’ kelimesi sabır ve metanet anlayışını pekiştirmektedir. ‘يَظُنُّونَ’ kelimesi ise inananların yanlış düşünce ve beklentilerini vurgulamaktadır. Bu üç kelime, Müslümanların karşılaştığı zorluklar ve bunlarla başa çıkma biçimleri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın ana temalarının ve değerlerinin vurgulanması açısından büyük bir öneme sahiptir.
صَابِرِينَ
19
يَظُنُّونَ
16
مُجَاهِدِينَ
12
Âl-i İmrân Suresi 142. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | savaşanları belli etmeden | Geleneksel |
Diyanet İşleri | cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | cihad edenleri belli etmeden | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | fedakârlık edenleri | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | mücâhede edenleri ayırdetmedikçe | Geleneksel |
Süleyman Ateş | cihad edenleri (sınayıp) bilmeden | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | cihad edenleri bilmeden | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | uğraşıp didinenleri seçmeden | Modern |
Mealler arasında en çok dikkat çeken ifadeler ‘cihad edenleri’ ve ‘sabredenleri’ gibi kelimelerdir. Bu ifadeler, çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır ve bu da onların genel bir anlam taşıdığına işaret edebilir. Özellikle inanç, sabır ve mücadele gibi temalar, Kur'an’ın ana mesajları arasında yer alır ve bu nedenle bu kelimelerin kullanılması tercih edilmiştir. Bunun dışında, ‘savaşanları belli etmeden’ ve ‘fedakârlık edenleri’ gibi ifadeler, bazı meallerde farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar, kelimelerin özünde benzer anlamlar taşımasına rağmen, kullanıldıkları cümledeki anlamı üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır. Örneğin, ‘savaşanları belli etmeden’ ifadesi daha çok geçmişteki savaşlar ve cihad kavramı üzerine vurguda bulunurken, ‘fedakârlık edenleri’ ifadesi daha modern bir dille ve farklı bir anlayışla bu kavramı ele almaktadır. Bu durum, farklı meallerin okuyucuya sunmak istediği mesajları ve anlayışları etkilemektedir.