Tevbe Sûresi 40. Ayet
اِلَّا
تَنْصُرُوهُ
فَقَدْ
نَصَرَهُ
اللّٰهُ
اِذْ
اَخْرَجَهُ
الَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
ثَانِيَ
اثْنَيْنِ
اِذْ
هُمَا
فِي
الْغَارِ
اِذْ
يَقُولُ
لِصَاحِبِه۪
لَا
تَحْزَنْ
اِنَّ
اللّٰهَ
مَعَنَاۚ
فَاَنْزَلَ
اللّٰهُ
سَك۪ينَتَهُ
عَلَيْهِ
وَاَيَّدَهُ
بِجُنُودٍ
لَمْ
تَرَوْهَا
وَجَعَلَ
كَلِمَةَ
الَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
السُّفْلٰىۜ
وَكَلِمَةُ
اللّٰهِ
هِيَ
الْعُلْيَاۜ
وَاللّٰهُ
عَز۪يزٌ
حَك۪يمٌ
٤٠
İllâ tensurûhu fekad nasarahu(A)llâhu iż aḣracehu-lleżîne keferû śâniye-śneyni iż humâ fî-lġâri iż yekûlu lisâhibihi lâ tahzen inna(A)llâhe me’anâ(s) feenzela(A)llâhu sekînetehu ‘aleyhi veeyyedehu bicunûdin lem teravhâ vece’ale kelimete-lleżîne keferû-ssuflâ(k) vekelimetu(A)llâhi hiye-l’ulyâ(k) va(A)llâhu ‘azîzun hakîm(un)
Tevbe Suresi 40. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 217 |
Toplam Harf Sayısı | 304 |
Toplam Kelime Sayısı | 72 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiştir ve İslam toplumu ile muhalefette bulunan gruplar arasındaki ilişkileri ele almaktadır. Bu sure, Müslümanların karşılaştıkları zorluklar, düşmanlıklar ve inançlarını koruma mücadelesi üzerine bir dizi mesaj içermektedir. Ayet 40, özellikle Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) Mekke’den hicreti esnasındaki bir olayı hatırlatarak, inananların destek vermediği durumlarda Allah'ın yardımının nasıl geldiğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, Müslümanların dayanışma ve birliktelik içinde olmalarının önemini belirtir. Özellikle iki kişi halinde mağarada bulundukları sırada, Peygamberimiz'in arkadaşına olan cesaret verici sözleri, Allah'ın yanlarında olduğunu bilmenin verdiği güveni ortaya koyar. Bu olay, Müslümanların tarihte karşılaştıkları zorluklar ve bu zorlukların üstesinden gelirken Allah'ın yardımlarını sıkça hatırlamalarının bir örneğidir. Ayette, Allah'ın Peygamberine indirdiği sükunet ve destek, inananların ruhsal durumunu güçlendirmekte ve zorluklar karşısında asla yalnız olmadıklarını hatırlatmaktadır. Bu sure, dolayısıyla, Müslümanların geçmişteki deneyimlerinden ders almaları ve Allah'a olan güvenlerini tazelemeleri için bir hatırlatma işlevi görmektedir.
Tevbe Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَعَ | ile |
إِنَّ | şüphesiz |
تَسْتَنْصِرُو | yardım istemek |
عَزِيزٌ | güçlü |
حَكِيمٌ | hikmet sahibi |
Ayetin tecvid kurallarında, "مَعَ" ve "إِنَّ" kelimelerinde med ve idgam kuralları uygulanmaktadır.
Tevbe Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَزِيزٌ | güçlü | 99 |
حَكِيمٌ | hikmet sahibi | 18 |
مَعَ | ile | 23 |
إِنَّ | şüphesiz | 61 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kelimelerdir. 'عَزِيزٌ' kelimesi, Allah'ın kudret ve güç sahibi olduğunu vurgulamak için sıkça kullanılmakta, 'حَكِيمٌ' ise Allah'ın her işte hikmetinin bulunduğunu hatırlatmaktadır. 'مَعَ' kelimesi, birlik ve beraberlik anlamlarını taşırken, 'إِنَّ' ise vurgulayıcı bir ifade olarak sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin kullanımı, Müslümanların inanç ve değerlerini pekiştirmekte önemli bir rol oynamaktadır.
عَزِيزٌ
99
إِنَّ
61
مَعَ
23
حَكِيمٌ
18
Tevbe Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | O, iki kişinin ikincisiydi ancak | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak çıkardıkları zaman | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | O kâfirler, onu Mekke'den çıkardıkları vakit | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kâfir olanlar onu, iki kişinin ikincisi olarak çıkardığında | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer siz O'na yardım etmezseniz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer siz o(Hak elçisi)ne yardım etmezseniz | Modern |
Sülemaniye Vakfı | Ona yardım etmezseniz etmeyin | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti | Modern |
Yukarıdaki tabloda farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ile tonları yer almaktadır. Çoğu mealde ortak olarak 'yardım etmezseniz' ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin ana temasını vurgulamakta ve okuyucuya Peygamber'e destek olmanın önemini hatırlatmaktadır. Bazı meallerde ise 'inkâr edenler' gibi ifadeler tercih edilmiştir. Bu da muhalefetin önemine dikkat çekmektedir. Dikkate değer farklılıklar ise, bazı meallerde kullanılan 'Eğer siz O'na yardım etmezseniz' gibi daha geleneksel bir tonun yanı sıra 'bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti' gibi modern bir yaklaşımın da bulunmasıdır. Bu farklılıklar, okuyucunun anlayışına göre çeşitli tonlamalarla mesajın aktarılmasını sağlamaktadır.
Tevbe Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 40. ayeti, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hicret esnasında kardeşi Ebu Bekir ile birlikte savaş sırasında nasıl zor durumda kaldıklarını ve Allah'ın yardımını talep ettiklerini anlatır.
- Enfâl Sûresi 30. Ayet: Bu ayette, kâfirlerin Peygamberimize ve müminlere karşı nasıl düşmanca davrandıkları ve Allah’ın onları koruma sözü vermesi, Tevbe Sûresi 40. ayeti ile bağlantılıdır. Her iki ayette de Allah’ın yardımının belirtilmesi önemlidir.
- Âl-i İmrân Sûresi 122. Ayet: Bu ayette Müslümanların savaş sırasında karşılaştıkları zorluklar ve Allah'a güven vermesi bağlamında Tevbe Sûresi 40. ayeti ile benzerlik taşır. İki ayet de Allah’ın yardımının önemini vurgular.
- Münafikun Suresi 8. Ayet: Bu ayette münafıkların güvenilmezliği ve gerçek müminlerin Allah'a olan güvenleri anlatılmaktadır. Tevbe Sûresi 40. ayeti ile ilişkilidir çünkü burada başarı ve güven, Allah’ın yardımına dayandırılması açısından bağlantılıdır.
Tevbe Sûresi 40. ayeti ve ilişkili diğer ayetler, Müslümanların zorluk anlarında Allah’ın yardımına olan ihtiyaçlarını ve güvenin gerekliliğini vurgular. Her biri, Müslümanların inançlarını pekiştiren ve zorluklar karşısında sabretmeleri gerektiğini hatırlatan detaylar içerir. Bu ayetler, bir bütün olarak, inanç, sabır ve Allah’a güvenin önemini ifade eder.
Okumak istediğin ayeti seç