Tevbe Suresi 43. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah seni affetsin, ne diye izin verdin onlara? Vermeseydin de sence gerçekler de açığa çıksaydı, yalancıları da bilseydin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin? |
Mehmet Okuyan Meali | Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah Teâlâ seni affetsin, ne için sadâkatte bulunanlar sence tayin edinceye ve sen yalancıları bilinceye kadar (beklemeden) onlara izin verdin. |
Süleyman Ateş Meali | Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalan söyleyenleri bilmezden önce niçin onlara izin verdin? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah seni affetsin, kimin özü sözü doğru olduğu senin için iyice ortaya çıkmadan ve kimin de yalancı olduğunu iyice anlamadan onlara ne diye izin verdin? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah seni affetsin; neden onlara izin verdin de beklemedin ki, doğru söyleyenler sana açık-seçik belli olsun da yalancıları bilesin. |
Tevbe Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 43 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 10 |
Kur'an Sayfası | 487 |
Toplam Harf Sayısı | 146 |
Toplam Kelime Sayısı | 33 |
Tevbe Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Müslümanların savaş ve cihat konularındaki sorumluluklarını, sahabe arasındaki ilişkileri ve İslam toplumunun içindeki münafıklar gibi unsurları ele alır. Bu sure, Müslümanların cihat görevini ve sadakatlerini sorgulayan unsurlar üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 43, bu bağlamda, özellikle münafıkların ortaya çıkması ve gerçek inananların belirlenmesi sürecindeki sıkıntılara işaret etmektedir. Ayette, Allah’ın Peygamberine yönlendirmesi, onun hatalarından dolayı kendisine yapılan bu sorgulama, İslam toplumu içindeki karışıklıkların ve belirsizliklerin giderilmesi için bir ihtiyacı vurgular. Tevbe Suresi, Müslümanların toplumsal ve bireysel ilişkilerindeki samimiyeti hedef alırken, bu ayet de bu samimiyetin test edilmesi gerektiğini ifade eder. Ayetin, özellikle münafıkların sinsi faaliyetlerini açığa çıkarmada ne kadar önemli olduğunu gösterir. Bu bağlamda, ayet, Müslümanların birbirini tanıması ve samimiyetini ispatlaması gerektiği bilgisini taşır. Böylece, toplumsal birliğin sağlanması ve düşmanın fark edilmesi açısından önemli bir hatırlatmadır.
Tevbe Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَعْفَاكَ | Affetmek |
إِذَنْ | O zaman |
يَظْهَرُ | Açığa çıkmak |
كَاذِبُونَ | Yalancılar |
إذْ | O zaman |
Ayetin okunuşunda belirgin tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "أَعْفَاكَ" kelimesinde idgam yapılmaktadır. Ayrıca, "كَاذِبُونَ" kelimesinde ise med kuralı uygulanmaktadır.
Tevbe Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَعْفَاكَ | Affetmek | 2 |
كَاذِبُونَ | Yalancılar | 12 |
يَظْهَرُ | Açığa çıkmak | 3 |
إِذَنْ | O zaman | 5 |
Bu kelimelerin, Kur'an'da geçen toplam sayıları, her bir kelimenin surenin ve genel olarak Kur'an'ın bağlamına olan katkısını göstermektedir. 'أَعْفَاكَ' kelimesi, Allah'ın affediciliğini vurgularken, 'كَاذِبُونَ' kelimesi, toplumsal ilişkilerde samimiyetsizliği ve ikiyüzlülüğü ifade etmektedir. 'يَظْهَرُ' kelimesi, gerçeklerin açığa çıkması konusunu işlerken, 'إِذَنْ' kelimesi, durumun netleşmesi için sorgulama ve bekleme gerekliliğini simgeler. Bu kelimeler, inanç ve sadakat konularının önemini vurgulamakta ve toplum içindeki samimiyetsizliğin giderilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
كَاذِبُونَ
12
إِذَنْ
5
يَظْهَرُ
3
أَعْفَاكَ
2
Tevbe Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne diye izin verdin | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | niçin onlara izin verdin | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | niçin onlara izin verdin | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | niçin onlara izin verdin | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | ne için sadâkatte bulunanlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | niçin onlara izin verdin | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ne diye izin verdin | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | neden onlara izin verdin | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'niçin onlara izin verdin' ifadesi, birçok mealle ortak olarak kullanılmıştır. Bu, ayetin net bir şekilde anlaşılmasına ve dikkat çekici bir sorunun ortaya konmasına yardımcı olmaktadır. 'İzin vermek' eylemi, münafıkların açıkça tanımlanmasını beklemekle bağlantılıdır. Farklılıklar ise, bazı meallerde 'ne diye' ya da 'neden' gibi ifadelerin kullanılmasıyla dilsel ton açısından çeşitlilik göstermektedir. Bu farklılıklar, anlamda ciddi bir değişim yaratmamaktadır. Genel olarak, ifadeler arasında anlam açısından bir denge ve örtüşme bulunmaktadır.