Tevbe Suresi 59. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ne olurdu şüpheden sıyrılıp Allah'ın ve Peygamberinin verdiğine hoşnut olsalardı ve Allah yeter bize, yakında lutfeder bize de Allah da verir, Peygamberi de, şüphe yok ki biz, ümidimizi Allah'a bağlamışız deselerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup, “Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resûlü ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah’a rağbet eder (O’nun ihsanını ister)iz” deselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne olurdu bunlar, Allah ve Resulünün kendilerine verdiğine razı olsalar da "Bize Allah yeter. Allah bize lütuf ve ihsanından yine lutfeder, verir. Bizim bütün rağbetimiz Allah'adır" deselerdi. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar Allah’ın ve Elçisinin kendilerine verdiğine razı olup “Allah bize yeter; yakında bize Allah da lütfundan verecektir, Elçisi de. Biz yalnızca Allah’a rağbet edenleriz.” deselerdi (daha iyi olurdu). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer onlar Allah Teâlâ'nın ve Peygamberinin kendilerine verdiğine razı olsalardı ve «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bize yeter. Allah Teâlâ fazlından bize verecektir. ResûIü de. Muhakkak ki, bizler Cenâb-ı Hakk'a rağbetkar kimseleriz,» (deselerdi) elbette haklarında hayırlı olurdu. |
Süleyman Ateş Meali | (Ne olur) onlar, Allah'ın ve Elçisinin kendilerine verdiğine razı olup: "Allah bize yeter, yakında Allah da bize bol lutfundan verecek, Elçisi de; biz sadece Allah'a rağbet ederiz (yalnız O'ndan umarız)." deselerdi! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Keşke Allah’ın ve Elçisinin verdiğine razı olsalar da şöyle deselerdi: “Allah bize yeter, Allah kendi lutfundan yine verir; Elçisi de öyle. Bütün umudumuz Allah’tadır.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ne olurdu, bunlar, Allah ve resulünün kendilerine verdiklerine razı olsalardı da şöyle deselerdi: "Allah bize yeter. Allah bize lütfundan verecektir; resulü de. Zaten biz, gönlümüzü yalnız Allah'a bağlamışız." |
Tevbe Suresi 59. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 59 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 213 |
Toplam Harf Sayısı | 133 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Tevbe Suresi, Kur'an-ı Kerim'in dokuzuncu suresi olup, Medine döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak Müslüman toplumu, savaş ve barış konularında bilgilendirmek, münafıklara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak ve Allah'a olan bağlılık ile teslimiyetin önemini anlatmak üzere inmiştir. Ayet 59, bu bağlamda, Müslümanların Allah ve Resulünün kendilerine verdiği nimetlere razı olmalarının ve Allah'a olan güvenin pekiştirilmesinin önemini ifade etmektedir. Ayette, insanların bu şekilde düşünmeleri durumunda durumlarının daha iyi olacağına dair bir ifade yer alıyor. Sure, özellikle savaş zamanında birlik ve beraberlik içinde olmanın, Allah’ın lütfunu beklemenin ve teslimiyetin gerekliliğine dikkat çekmektedir. Bu ayetin içerdiği mesaj, Müslümanların karşılaştıkları zorluklar karşısında sabretmeleri ve yalnızca Allah'a güvenmeleri gerektiğini vurgular. Aynı zamanda, toplumsal birlikteliğin önemine de işaret eder.
Tevbe Suresi 59. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
razı | razı olmak, hoşnut olmak |
lütuf | ihsan, bağışlama |
Allah | Tanrı, Yüce varlık |
Resul | Peygamber, elçi |
bize | bizlere, biz için |
Ayetin içinde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'med' ve 'idgam' kuralları uygulanmaktadır. 'Razı' kelimesindeki 'z' harfi, kendisinden sonra gelen 'ı' sesi ile birleşerek okunabilmektedir.
Tevbe Suresi 59. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
razı | razı olmak | 23 |
lütuf | bağışlama | 14 |
Allah | Tanrı | 2698 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'Allah', Kur'an'da en sık geçen kelimedir ve bu durum, İslam dininde Allah'ın merkezi rolünü ve O'na olan bağlılığı vurgulamak amacıyla sık sık kullanıldığını göstermektedir. 'Razı' kelimesi ise hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kabul ve rıza anlamında önemli bir yer tutmaktadır. 'Lütuf' kelimesi ise Allah'ın merhamet ve bağışlayıcılığını ifade ederek, inananların O'ndan bekledikleri yardım ve ihsanın önemini gözler önüne serer.
Allah
2698
razı
23
lütuf
14
Tevbe Suresi 59. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüpheden sıyrılıp Allah'ın ve Peygamberinin verdiğine hoşnut olsalardı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | razı olup | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'a rağbet ederiz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah bize yeter | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Cenâb-ı Hakk'a rağbetkar kimseleriz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yalnız O'ndan umarız | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Bütün umudumuz Allah’tadır | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | gönlümüzü yalnız Allah'a bağlamışız | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, 'razı olup' ifadesinin çoğu mealde ortak bir şekilde kullanıldığı ve bu kullanımın, ayetin ana temasını vurgulamakta etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca, 'Allah bize yeter' ifadesi de bazı meallerde geçmekte olup, bu da inananların Allah'a olan güvenlerini ve ihtiyaçlarını belirtmektedir. Bu ifadeler, genelde hem geleneksel hem de modern meallerde tercih edilmiştir. Diğer yandan, 'şüpheden sıyrılıp' ifadesi sadece Abdulbaki Gölpınarlı Meali'nde yer almakta ve bu kullanım, biraz daha derin bir anlatım tarzı sunmaktadır. Ortak ve farklı ifadeler, ayetin temel mesajının ifade edilmesindeki çeşitliliği göstermektedir. Genel olarak bakıldığında, mealler arasında bazı ifadelerin benzer anlamlarda kullanıldığı, ancak bazı ifadelerin ise farklı konnotasyonlar taşıdığı anlaşılmaktadır.