Tevbe Suresi 69. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Siz de, sizden öncekilere benziyorsunuz; onlar, kuvvetçe daha ileriydi sizden, malları, evlatları da daha fazlaydı. Nasibiniz kadar faydalanmak istediniz, nitekim sizden öncekiler de nasipleri kadar faydalanmak istediler ve onlar nasıl kafirliğe daldılarsa siz de daldınız. Yaptıkları iş, dünyada da boşa gitti, ahirette de ve onlardır ziyankarların ta kendileri. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey münafıklar!), siz de tıpkı sizden öncekiler gibisiniz: Onlar sizden daha güçlü, malları ve çocukları daha fazlaydı. Onlar paylarına düşenden faydalanmışlardı. Sizden öncekilerin, paylarına düşenden faydalandığı gibi siz de payınıza düşenden öylece faydalandınız ve onların daldığı gibi, siz de (dünya zevkine) daldınız. İşte onların dünyada da ahirette de amelleri boşa gitmiştir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Ey münafıklar!) siz de tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı idiler. Dünya nimetlerinden paylarına düşen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kısmetlerine düşen kadarıyla nasıl zevk sürmek istedilerse siz de onlar gibi kısmetinize düşen kadarıyla zevk sürmeye baktınız, siz de sizden önce batağa dalanlar gibi batağa daldınız. İşte bunların dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve işte bunlar hep hüsran içinde kalanlardır. |
Mehmet Okuyan Meali | (Ey münafıklar! Siz de) sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok olan sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar (dünya malından) paylarına düşenden yararlanmışlardı. Sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden yararlandıysalar siz de payınıza düşenden yararlandınız ve (yanlışa) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların işleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Onlar kaybedenlerin ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Ey münafıklar!) Siz de evvelkiler gibi ki, onlar sizden kuvvetçe daha şiddetli idiler ve emval ve evlatça daha ziyâde idiler. Artık onlar kendi nâsipleriyle faidelendiler. Siz de kendi nâsibinizle faidelenmek istediniz, o sizden evvelkilerin kendi nâsipleriyle faidelendikleri gibi ve siz de bâtıla dalanlar gibi dalıverdiniz. İşte onların amelleri dünyada ve ahirette bâtıl oldu ve işte ziyana uğramış olanlar da onlardır. |
Süleyman Ateş Meali | (Siz de), sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar kuvvetçe sizden daha yaman, mal ve evladça sizden daha çok idiler. Onlar, (dünya malından) kendi paylarına düşenle zevklerine baktılar, sizden öncekilerin, (dünyadan) kendi paylarına düşenle zevklerine baktıkları gibi, siz de kendi payınıza düşenle zevkinize baktınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de(batıla) daldınız. Onlar, eylemleri, dünya ve ahirette boşa gitmiş kimselerdir ve ziyana uğrayanlar da onlardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Siz de öncekiler gibisiniz. Ama onlar sizden güçlüydüler. Malları ve evlatları daha çoktu. Kendi paylarından yararlanmaya baktılar. Öncekiler kendi paylarından nasıl yararlandılarsa sizde kendi payınızdan o şekilde yararlanmaya baktınız. Onların dalıp gittikleri gibi siz de dalıp gittiniz. Yaptıkları, dünyada da ahirette de boşa gitti. Umduğunu bulamayacaklar. Zarar edenler işte onlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Tıpkı sizden öncekiler gibi. Onlar kuvvetçe sizden daha zorlu, mallar ve çocuklar bakımından daha zengindiler. Kendi nasipleriyle zevk sürdüler. Siz de kendi payınıza düşenle zevk sürdünüz. Tıpkı sizden öncekilerin kendi nasipleriyle zevklendikleri gibi. Tıpkı onların dalıp gittiği gibi siz de dalıp gittiniz. İşte böylelerinin amelleri dünyada da âhirette de boşa çıkmıştır. İşte böyleleri hüsrana batmıştır. |
Tevbe Suresi 69. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 69 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 188 |
Toplam Harf Sayısı | 189 |
Toplam Kelime Sayısı | 43 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiştir ve genellikle Müslüman topluluğunun karşılaştığı zorluklar ve münafıkların tutumları hakkında bilgiler verir. Bu sure, iman edenlerin ve münafıkların davranışlarını, Allah'a karşı olan sorumluluklarını ve gerçek bir inancın gerekliliklerini vurgular. 69. ayet, münafıklara doğrudan hitaben, geçmişteki kavimlerin durumlarıyla karşılaştırmalar yaparak onların yanlış yollarına dikkat çeker. Bu ayet, geçmiş toplumların sahip olduğu güç, mal ve çocuk gibi unsurlara vurgu yaparak, bu unsurların insanı doğru yoldan saptırabileceği mesajını verir. Münafıkların, daha önceki kavimlerin düştüğü hatalara düşerek, dünyaya olan aşırı bağlılıklarının sonuçlarını yaşayacakları belirtilir. Ayet, genel olarak insanların dünyevi zevklerin peşinde koşarken nasıl bir kayba uğrayacaklarının altını çizer. Tevbe Suresi, bu bağlamda inananların ve münafıkların durumunu net bir şekilde ortaya koyarak, toplumun bu bölümü hakkında derin bir eleştiri sunmaktadır.
Tevbe Suresi 69. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُنَافِقُونَ | Münafıklar |
أَقْوَىٰ | Daha güçlü |
مَالٌ | Mal |
أَوْلَادٌ | Çocuklar |
ضَائِعَةٌ | Boşa giden |
Ayetin telaffuzunda, "مُنَافِقُونَ" kelimesi idgam kuralına tabi olabilir. Ayrıca, ayetteki bazı kelimelerde med (uzatma) sesleri vardır.
Tevbe Suresi 69. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُنَافِقُونَ | Münafıklar | 22 |
مَالٌ | Mal | 23 |
أَوْلَادٌ | Çocuklar | 14 |
Kur'an'da geçen 'مُنَافِقُونَ' kelimesi, münafıklık kavramının önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Münafıkların toplum içindeki rolü ve etkileri, bu kelimenin sık kullanılmasıyla vurgulanmaktadır. 'مَالٌ' ve 'أَوْلَادٌ' kelimeleri de, dünya hayatının geçici zevkleri ve maddi kaynaklar konusundaki insanın zaaflarını temsil eder. Bu kelimelerin tekrar eden kullanımı, insanın bu tür dünyevi şeylere olan bağlılığını ve bu bağlamda karşılaşabileceği tehditleri öne çıkarmaktadır.
مَالٌ
23
مُنَافِقُونَ
22
أَوْلَادٌ
14
Tevbe Suresi 69. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Siz de, sizden öncekilere benziyorsunuz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | siz de tıpkı sizden öncekiler gibisiniz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz | Edebi |
Mehmet Okuyan | Siz de sizden kuvvetçe daha üstün | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Siz de evvelkiler gibi ki | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Siz de, sizden öncekiler gibi | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Siz de öncekiler gibisiniz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Tıpkı sizden öncekiler gibi | Modern |
İfadelerde dikkat çekici ortak noktalar, 'siz de' ifadesinin çoğu mealde benzer biçimde kullanılmasıdır. Bu, ayetin ana mesajının daha iyi aktarılması için tercih edilmiştir. Ayrıca, 'öncekiler' kelimesi, geçmişteki kavimlerin durumlarını vurgulamak amacıyla sıkça kullanılmaktadır. Ancak mealler arasında belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, 'tıpki' ve 'benziyor' gibi ifadeler, aynı anlama gelse de bazı meallerde tercih edilen dilsel ton farklılıkları ile kaydedilmiştir. Bu durum, meallerin kişisel yorum ve tercihleri doğrultusunda şekillendiğini göstermektedir.