Tevbe Suresi 78. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hala da bilmezler mi ki Allah, şüphe yok ki onların gizlediklerini de bilir, fısıltıyla konuşup aralarında gizli kalan sözlerini de ve şüphe yok ki gizli şeyleri en iyi bilen, Allah'tır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’ın, içlerinde gizlediklerini ve fısıltılarını bildiğini ve Allah’ın gaybleri çok iyi bilen olduğunu bilmediler mi? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ın, onların sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu ve Allah'ın bütün bilinmeyenleri bildiğini hâlâ öğrenemediler mi? |
Mehmet Okuyan Meali | (Münafıklar), Allah’ın, onların sırrını da fısıltılarını da bildiğini ve [gayb]ları (bilinemeyenleri) çok iyi bilen olduğunu (hâlâ) anlamadılar mı? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Daha bilmediler mi ki, Allah Teâlâ, onların sırlarını da fısıltılarını da muhakkak ki bilir. Ve şüphe yok ki, Allah Teâlâ gaybleri pek iyi bilendir. |
Süleyman Ateş Meali | Bilmediler mi ki Allah, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını bilir ve Allah, gizlileri bilendir? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Hala öğrenmediler mi ki Allah, onların sırlarını da gizli konuşmalarını da bilir. Allah, bütün bilinmeyenleri bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bilmediler mi ki, Allah onların sırrını da fısıldaşmalarını da bilir; Allah gaybları çok iyi bilendir. |
Tevbe Suresi 78. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 78 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 213 |
Toplam Harf Sayısı | 126 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Tevbe Suresi, İslam toplumu için önemli sosyal, siyasi ve askeri konuları ele alan bir sure olup, özellikle Mekke'nin fethinden sonra Medine'de indirildiği kabul edilmektedir. Bu sure, Müslüman topluluğunun içindeki münafıkları, onlara karşı alınacak önlemleri ve genel olarak Allah'ın iradesine teslimiyet konularını işler. Ayet 78, bu bağlamda, münafıkların gizli düşüncelerinin ve fısıldanan sırlarının Allah tarafından bilindiğine dair bir uyarı niteliğindedir. Ayet, Müslümanların, Allah'ın her şeyi bildiğini anlamaları gerektiğini vurgular ve bu durum, inançları açısından önemli bir hatırlatmadır. Bu tür ayetler, inananların Allah'a güvenmelerini, samimi olmalarını ve içtenliklerini artırmalarını hedefler. Müslümanların, toplumsal ilişkilerinde açık, dürüst ve Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiği bu ayetle pekiştirilmektedir. Tevbe Suresi, genel olarak, iman edenlerin sorumlulukları, toplumsal adalet ve Allah'a bağlılık konularını ön planda tutarak, müminlerin Allah'ın kudretini ve bilgeliğini unutmamalarını sağlar.
Tevbe Suresi 78. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَعْلَمُ | bilir |
سِرَّهُمْ | sırları |
خَفِيَّةً | gizli |
غَيْبَاتٍ | bilinmeyenler |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. 'İdgam' (bir harfin diğerine aktarılması) ve 'med' (uzatma) kuralları geçerlidir. Ayrıca, özellikle fısıltı ve gizli konuşmalar gibi anlamı derin kelimelerde duraklama yaparak okunması önerilir.
Tevbe Suresi 78. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَعْلَمُ | bilir | 90 |
سِرَّهُمْ | sırları | 10 |
خَفِيَّةً | gizli | 5 |
Kur'an'da 'يَعْلَمُ' (bilir) kelimesinin yüksek oranda kullanılması, Allah'ın her şeyi bilmesine vurgu yaparak inananların sürekli bir hatırlatıcı olması amacı taşır. 'سِرَّهُمْ' (sırları) ve 'خَفِيَّةً' (gizli) gibi kelimelerin ise az sayıda geçmesi, bu kavramların özel bir anlam yüklediğini, dolayısıyla daha özel durumlarla ilgili olduğunu gösterir. Bu kelimeler, gizlilik ve içsel düşüncelerin Allah'ın bilgisi dahilinde olduğunu hatırlatmak için önemlidir.
يَعْلَمُ
90
سِرَّهُمْ
10
خَفِيَّةً
5
Tevbe Suresi 78. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gizlediklerini de bilir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | gizlediklerini ve fısıltılarını bildiğini | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu | Edebi |
Mehmet Okuyan | sırrını da fısıltılarını da bildiğini | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | sırlarını da fısıltılarını da muhakkak ki bilir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gizli konuşmalarını bilir | Modern |
Süleymaniye Vakfı | gizli konuşmalarını da bilir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | onların sırrını da fısıldaşmalarını da bilir | Modern |
Tabloya bakıldığında, birçok mealde 'sırlarını' ve 'fısıltılarını' ifadelerinin sıkça tercih edildiği görülmektedir. Bu, ayetin temel mesajının korunmasına ve Allah'ın her şeyi bilme konusundaki vurgunun güçlendirilmesine yardımcı olmaktadır. Özellikle 'bilir' kelimesinin kullanımı, Allah'ın bilgisi ve kudreti ile ilgili ortak bir anlayışı yansıtmaktadır. Bazı meallerde ise, ifadelerin dilsel tondaki farklılıklar dikkat çekmektedir. Örneğin, 'muhakkak ki bilir' ifadesi, daha geleneksel bir üslup sergilerken, 'gizli konuşmalarını bilir' gibi ifadeler daha modern bir yaklaşımla aktarılmıştır. Bu tür farklılıklar, yazarların üslup tercihleri ve dönemin dil anlayışına göre şekillenmiştir. Ancak anlam açısından çoğu mealde ortak bir zemin sağlanmış olması, ayetin özündeki mesajın herkes tarafından anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.