Tevbe Sûresi 97. Ayet
اَلْاَعْرَابُ
اَشَدُّ
كُفْراً
وَنِفَاقاً
وَاَجْدَرُ
اَلَّا
يَعْلَمُوا
حُدُودَ
مَٓا
اَنْزَلَ
اللّٰهُ
عَلٰى
رَسُولِه۪ۜ
وَاللّٰهُ
عَل۪يمٌ
حَك۪يمٌ
٩٧
El-e’râbu eşeddu kufran venifâkan veecderu ellâ ya’lemû hudûde mâ enzela(A)llâhu ‘alâ rasûlih(i)(k) va(A)llâhu ‘alîmun hakîm(un)
Tevbe Suresi 97. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 97. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 97 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 212 |
Toplam Harf Sayısı | 178 |
Toplam Kelime Sayısı | 40 |
Tevbe Suresi, İslam toplumu için önemli bir dönemde inmiş olan ve Müslümanların savaş ve anlaşma konularına dair birçok hüküm içeren bir Medeni suredir. Bu sure, özellikle Müslümanların Mekke müşrikleriyle olan ilişkilerini düzenlemeye yönelik ayetler içermektedir. Bu bağlamda ayet, bedevilerin (çöl Arapları) inançsızlıkları ve münafıklıkları konusunu ele alır. Bedevilerin, şehirlerde yaşayanlara kıyasla inançsızlık ve münafıklık açısından daha kötü bir durumda oldukları belirtilmektedir. Bu ifade, bedevilerin eğitim ve bilgi eksikliği ile ilişkilidir ve bu noktada onların Peygamber'e indirilmiş olan hükümleri bilmemelerinin beklenen bir durum olduğuna da işaret eder. Bu surede, inanç ve ahlak açısından eğitimin öneminin vurgulandığı ve insanların durumu hakkında genel bir değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Bedevi Arapların yaşadığı bölge, eğitim ve kültürel gelişim açısından daha geri kalmış bir alandı. Dolayısıyla, bu ayetteki açıklamalar, o dönemde inen ayetlerin toplumsal koşullara göre nasıl şekillendiğini göstermektedir. Tevbe Suresi, bu bağlamda Mekke döneminin sonlarına doğru inmiş ve Müslümanların sosyo-kültürel yapısının dönüşümüne önemli katkılarda bulunmuştur.
Tevbe Suresi 97. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi |
كُفْرٌ | Küfür |
نِفَاقٌ | Münafıklık |
حُدُودٌ | Sınırlar |
حَكِيمٌ | Hikmet sahibi |
عَلِيمٌ | Bilgili |
Ayetin okunmasında, 'idgam' ve 'med' kuralları gözlemlenebilir. Özellikle 'بَدَوِيٌّ' kelimesindeki nunun idgâmı ve 'حُدُودٌ' kelimesindeki med uygulaması dikkat çekmektedir.
Tevbe Suresi 97. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi | 12 |
كُفْرٌ | Küfür | 23 |
نِفَاقٌ | Münafıklık | 18 |
Bu kelimeler, özellikle inanç konularında sıkça kullanılan terimlerdir. 'Bedevi' kelimesinin sık kullanımı, özellikle Arap yarımadasındaki sosyal yapıyı ve göçebe yaşam tarzını anlatmak için gereklidir. 'Küfür' ve 'münafıklık' ise İslam’ın temel inançlarını tehdit eden kavramlar olarak, sure içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, toplumdaki bu olguların ne denli yaygın ve tehlikeli olduğunu vurgulamaktadır.
كُفْرٌ
23
نِفَاقٌ
18
بَدَوِيٌّ
12
Tevbe Suresi 97. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kafirlik ve münafıklık bakımından şehirlilerden beterdir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | inkâr ve nifak bakımından daha ileri | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | hem daha beter hem de... tanımamaya daha meyillidir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | küfürce ve nifakça daha galizdirler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | küfür ve iki yüzlülükçe daha yaman | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kâfirliği ve münafıklığı pek güçlüdür | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | küfür, parçalanma/ikiyüzlülük yönünden daha şiddetli | Modern |
Bu tablo, ayetin farklı meallerde nasıl yorumlandığını göstermektedir. 'Küfür' ve 'münafıklık' gibi ifadelerin çoğu mealde benzer anlamda kullanıldığı görülmektedir. Bu durum, bu kavramların Kur'an'da üzerlerinde durulan önemli temalar olduğunu göstermektedir. Ancak her mealde farklı kelimeler tercih edilmiştir; örneğin 'beter', 'güçlü' ya da 'şiddetli' gibi kelimeler, aynı olgulara farklı tonlamalar yapmaktadır. Bu farklılık, okuyucunun ayetle ilgili algısını etkileyebilir. Genel olarak, meallerde kullanılan ifadeler, okuyucunun anlayışına ve yorumuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu çeşitlilik, Kur'an metninin zenginliğini ve çok yönlülüğünü ortaya koymaktadır.
Tevbe Sûresi 97. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 97. ayet, bedevilerin müminlerden daha çok, inançsızlık ve isyanı benimsemiş olduklarını belirtmektedir.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayette, inkar edenlerin kalplerinde bir mühür olduğu belirtilir, bu da Tevbe 97'deki bedevilerin inançsızlıklarıyla ilgili bağ kurar.
- Hucurat suresi 14. Ayet: Bu ayette, bazı bedevilerin 'iman ettik' demelerine rağmen kalplerindeki gerçek inançsızlığa dikkat çekilir. Tevbe 97'deki bir noktayı pekiştirir.
- Mâide Sûresi 54. Ayet: Bu ayette, Allah'ın dostluğunu kazanmanın ve inançlı olanlarla beraber olmanın önemi vurgulanır. Tevbe 97'deki anlayışla bağlantılıdır.
Tevbe Sûresi 97. ayet, bedevilerin Müslüman toplumu içindeki durumunu ele alırken, ilgili ayetler bu durumun arka planındaki inanç ve kalp durumu üzerinde durmaktadır. İnanmış gibi görünen ancak inanca katılmayan bir grubun varlığını aktararak, inancın sadece sözde değil, kalpte de olması gerektiğine dair bir anlayış oluşturur.
Okumak istediğin ayeti seç