Tevbe Sûresi 98. Ayet
وَمِنَ
الْاَعْرَابِ
مَنْ
يَتَّخِذُ
مَا
يُنْفِقُ
مَغْرَماً
وَيَتَرَبَّصُ
بِكُمُ
الدَّوَٓائِرَۜ
عَلَيْهِمْ
دَٓائِرَةُ
السَّوْءِۜ
وَاللّٰهُ
سَم۪يعٌ
عَل۪يمٌ
٩٨
Vemine-l-a’râbi men yetteḣiżu mâ yunfiku maġramen veyeterabbasu bikumu-ddevâ-ir(a)(c) ‘aleyhim dâ-iratu-ssev-/(i)(k) va(A)llâhu semî’un ‘alîm(un)
Tevbe Suresi 98. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 98. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 98 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 216 |
Toplam Harf Sayısı | 170 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
Tevbe Suresi, Mekke döneminden sonra inen Medeni bir suredir. Genel olarak Allah’a, dinin yükümlülüklerine ve İslam toplumunun karşılaştığı zorluklara dair hükümler içermektedir. Bu sure, Müslümanların dinî ve sosyal hayatını düzenlemeyi hedeflerken, aynı zamanda toplumun dışındaki gruplara karşı tavır belirlenmesini de sağlamaktadır. Ayet 98, bedevi Arapların bazı davranışlarını eleştirmektedir. Bu kişiler, dinî yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmakta ve bu durumdan dolayı başkalarına belaların gelmesini beklemektedirler. Ayet, bu tür kişilerin tutumlarını ve Allah'ın her şeyi işitip bildiğini vurgulamakta, inananlara ise dayanma ve sabretme çağrısında bulunmaktadır. Bu bağlamda, Ayet hem bir uyarı hem de bir bilgilendirme niteliği taşımaktadır. İslam toplumunun karşılaştığı zorluklarla başa çıkabilmesi için birlik ve beraberlik mesajı önem arz etmektedir.
Tevbe Suresi 98. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi |
مَكَانَةٌ | Ziyan |
بَلَاءٌ | Belâ |
يَسْمَعُ | Duyan |
يَعْلَمُ | Bilen |
Ayet içindeki kelimelerde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَسْمَعُ' kelimesinin başındaki 'س' harfi 'ص' ile idgam yapılırken, 'يَعْلَمُ' kelimesinde ise med ile uzatma kuralı uygulanmaktadır.
Tevbe Suresi 98. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi | 8 |
مَكَانَةٌ | Ziyan | 5 |
بَلَاءٌ | Belâ | 10 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı anlamlar ve bağlamlar içinde sıkça karşımıza çıkan kelimelerdir. 'بَدَوِيٌّ' (bedevi) kelimesi, İslam'ın doğduğu coğrafyada önemli bir sosyal grubu temsil ettiği için sıklıkla kullanılmıştır. 'مَكَانَةٌ' (ziyan) ise, harcamaların değerini ve infak anlayışını ele alan ayetlerde yer almıştır. 'بَلَاءٌ' (belâ) kelimesi ise, toplumun karşılaştığı zorlukları ve sıkıntıları ifade ederken, sabır ve dayanışmanın önemini vurgulayan ayetlerde de bulunur.
بَلَاءٌ
10
بَدَوِيٌّ
8
مَكَانَةٌ
5
Tevbe Suresi 98. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ziyan sayar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | bir zarar sayar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | angarya sayar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kayıp sayar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir ziyan sayar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | angarya sayar | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | kayıp sayar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | bir angarya sayar | Modern |
Mealler arasında ortak kullanılan bazı ifadeler bulunmaktadır. 'ziyan sayar', 'angarya sayar' ve 'kayıp sayar' ifadeleri, ayetin anlamını açıklarken sıkça tercih edilen terimlerdir. Bu ifadeler, ayetin vurgu yaptığı konunun önemini yansıtmaktadır. Çoğu mealde 'ziyan' ve 'angarya' gibi kelimelerin kullanılmasının nedeni, bu kavramların insanların yardımlaşma ve infak anlayışında karşılaştıkları zorlukları ortaya koymasındandır. Ayrıca, 'belâ' kelimesi ise toplumsal zorlukları ifade etmek için 'kötü belâlar' şeklinde ortak bir anlayışla ifade edilmiştir. Dikkat çeken farklılıklar ise, bazı meallerde kullanılan modern ve geleneksel tonlar arasındadır. 'Kayıp sayar' ve 'angarya sayar' ifadeleri, açıklayıcı bir dil kullanırken, 'ziyan sayar' ifadesi daha geleneksel bir yapıdadır. Bu da, meallerin okura sunduğu anlatım tarzını etkilemektedir.
Tevbe Sûresi 98. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 98. ayet, münafıkları ve onların Allah’ın dinine karşı olan tutumlarını ele alır. Münafıkların savaş zamanı, güçlü müslümanlara katılmaktan çekinip, kendilerini daha güvenli bir konumda görmelerine atıfta bulunur.
- Bakara Suresi 14. Ayet: Bu ayetteki münafıkların, iman iddia etmeleri ama kalpten inanmamalarından söz edilmektedir. Tevbe 98. ayetle benzerlik gösterir, çünkü her iki ayet de münafıkların tutum ve ikiyüzlülüğünü ön plana çıkarır.
- Münafikun Suresi 2. Ayet: Münafıkların, korku ve çıkarları doğrultusunda Allah’ın dinini nasıl çiğnedikleri anlatılmaktadır. Tevbe 98, münafıkların dinle olan bağlarını sorgulamasıyla bu ayetle benzerlik taşır.
- Tevbe Sûresi 91. Ayet: Bu ayet, Müslümanların savaşa katılmamalarının nedenlerini detaylandırır. Tevbe 98 ile birlikte, savaşın zor zamanlarında münafıkların tutumlarını karşılaştırmak açısından önemlidir.
Bu ayetler, münafıkların ikiyüzlülüğü ve savaşa katılmaktan kaçınmalarının altında yatan nedenleri ele alır. Müslümanlar için inanç ve sadakat vurgulanırken, münafıkların tutumları, gerçek inananlardan ayrıldıkları noktalara ışık tutmaktadır. Genel olarak, savaş zamanı güven arayan ve gerçek inancın gerekliliklerini ihmal eden münafıkların durumu, iman edenler için ders verici bir nitelik taşır.
Okumak istediğin ayeti seç