Yusuf Suresi 19. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derken bir yolcu kafilesi geçerken kuyudan su almak için birini yollamışlardı, o da kovasını kuyuya salınca müjde diye bağırmıştı, burada bir genç var ve onu çıkarıp bir ticaret malı gibi gizlemişlerdi; Allah'sa onların yaptıklarını biliyordu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bir kervan gelmiş, sucularını suya göndermişlerdi. Sucu kovasını kuyuya salınca, “Müjde! Müjde! İşte bir oğlan!” dedi. Onu alıp bir ticaret malı olarak sakladılar. Oysa Allah, onların yaptıklarını biliyordu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Daha sonra bir kafile gelmiş, sucularını da göndermişlerdi. Vardı, kovasını kuyuya saldı, "Müjde hey, müjde! İşte bir çocuk!" dedi. Ve onu satılık bir mal olarak gizleyip korudular. Allah ise onların ne yapacaklarını biliyordu. |
Mehmet Okuyan Meali | Bir kervan gelmiş ve sucularını (kuyuya) göndermişler, o da kovasını (kuyuya) salmıştı. (Yusuf’u görünce) “Aa, müjde! İşte bir erkek çocuk!” demişti. Onu bir ticaret için saklamışlardı. Allah onların yaptıklarını bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bir yolcu kâfilesi geldi, sucularını gönderdiler, hemen kovasını salıverdi. «Ey, müjde! Bu genç bir köle,» dedi ve O'nu bir sermaye olarak sakladılar. Allah Teâlâ ise onların yapacaklarını tamamen bilicidir. |
Süleyman Ateş Meali | Bir kervan geldi, sucularını gönderdiler,(o da gidip kuyuya) kovasını sarkıttı: "Müjde, dedi, işte bir oğlan!" Onu ticaret için sakladılar, halbuki Allah, onların ne yaptıklarını biliyordu. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir kervan geldi, sucularını gönderdiler. Kovasını suya sarkıttı. “Ne mutlu bana! İşte bir oğlan çocuğu!” diye haykırdı. Yusuf’un kardeşleri satılık köle olsun diye gerçeği gizlediler. Allah onların ne yaptıklarını biliyordu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir yolcu kafilesi gelmişti. Sucularını gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Müjde! Bu bir oğlan!" diye haykırdı. Ticaret maksadıyla onu sakladılar. Allah ne yaptıklarını çok iyi biliyordu. |
Yusuf Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yusuf |
Sure Numarası | 12 |
Ayet Numarası | 19 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 216 |
Toplam Harf Sayısı | 236 |
Toplam Kelime Sayısı | 42 |
Yusuf Suresi, Yüce Allah'ın Yusuf (a.s.)'ın hayat hikayesine odaklanan ve Mekke döneminde indirilen bir suredir. Bu sure, Yusuf’un kardeşleriyle olan ilişkisini, onun çektiği sıkıntıları ve sonunda ulaştığı başarıyı anlatan birçok önemli bölümü içerir. Ayet 19, Yusuf'un kuyuya atıldıktan sonra bir kervanın gelmesi ve Yusuf'un bulunuşunu anlatır. Bu olay, hikayenin dönüm noktalarından biridir. Burada, bir yolcu kafilesinin su almak için kuyuda birilerini göndermesi ve Yusuf'u bulduktan sonra onu bir ticaret malı olarak saklamaları, insan doğasının çıkarcı yönünü açıkça ortaya koyar. Bununla birlikte, bu durumun Allah'ın bilgisi dâhilinde olduğu da vurgulanmaktadır. Ayet, insanın planları ile Allah'ın iradesinin nasıl bir araya geldiğine dair bir mesaj taşır. Sure genel olarak sabır, adalet ve Allah’a güven temalarını işlerken, bu ayet de bu bağlamda önemli bir yere sahiptir. Böylece, bir kervanın Yusuf'u bulması, onun hayatındaki yeni bir başlangıcın habercisidir. Bu olay, sure boyunca ilerleyen hikayenin önemli bir parçası olarak, insanlara dersler vermektedir.
Yusuf Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَانَ | olmak |
أَوْلَادٌ | çocuklar |
مَسْحُوبٌ | gizli |
مُبَشِّرٌ | müjdeleyen |
تَجَارَةٌ | ticaret |
Ayetteki kelimelerin bazılarında idgam ve med kuralları gözlemlenmektedir. Özellikle "أَوْلَادٌ" kelimesindeki 'vav' harfi, ilave durumu yaratmakta ve ardından gelen kelimenin telaffuzunu etkileyebilmektedir.
Yusuf Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَانَ | olmak | 12 |
أَوْلَادٌ | çocuklar | 8 |
مُبَشِّرٌ | müjdeleyen | 5 |
تَجَارَةٌ | ticaret | 10 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıklıkla kullanılarak insan ilişkilerinde, sosyal ve ekonomik durumlarda önemli kavramların altını çizmektedir. Özellikle "كَانَ" kelimesi, zamanla ilgili olaylarda ve durumların açıklanmasında sıkça kullanılması nedeniyle yüksek bir geçiş sayısına sahiptir. Ayrıca, "أَوْلَادٌ" kelimesi, insanlık tarihindeki nesil ve aile bağlarını ifade etmekte önemli bir yere sahiptir. "مُبَشِّرٌ" kelimesi ise, müjde verme eyleminin önemini vurgulayarak sevindirici haberlerin toplumsal hayatta ne kadar değerli olduğunu gösterir. "تَجَارَةٌ" kelimesi de ticaretin varlığını işaret eden bir terim olarak, ekonomik ilişkilerin temel taşlarından biridir.
كَانَ
12
تَجَارَةٌ
10
أَوْلَادٌ
8
مُبَشِّرٌ
5
Yusuf Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | müjde diye bağırmıştı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | müjde! Müjde! | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | müjde hey, müjde! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah onların yaptıklarını bilendir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bu genç bir köle | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | ticarî olarak sakladılar | Modern |
Süleymaniye Vakfı | satılık köle olsun diye | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ticaret maksadıyla | Modern |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, "müjde" kelimesinin çoğu mealde ortak bir tercih olarak öne çıktığı görülmektedir. Bu kelimenin kullanımı, olayın sevindirici bir yönünü vurguladığı için tercih edilmiş olabilir. Bunun yanı sıra, "ticaret" ve "satılık" gibi ifadelerin de meallerde sıkça yer aldığını söylemek mümkündür. Bu, Yusuf'un durumunun bir mal gibi görülmesi ve ekonomik bir değer taşıması açısından önemlidir. Belirgin farklılıklar arasında ise "bu genç bir köle" ifadesinin dikkat çekici olduğu söylenebilir. Bazı mealler, bu durumu açıkça belirtirken, diğerleri daha genel bir çerçevede ele almışlardır. Bunun anlamı, bazı meallerin belirli bir durumu daha detaylı açıklarken, diğerlerinin daha soyut bir şekilde ifade etmeyi tercih etmiş olmalarıdır. Sonuç olarak, farklı dillerdeki ifade tarzları, çeşitli kültürel arka planları yansıtan farklılıklar taşıyabilir.