Zariyat Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve yeryüzünde deliller var iyideniyiye inanmış olanlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 20,21. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz? |
Mehmet Okuyan Meali | 20,21. Kesin olarak inananlar için yerde de deliller vardır, kendinizde de. Görmüyor musunuz? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yerde imân-ı yakin erbâbı için deliller vardır. |
Süleyman Ateş Meali | Kesin inanacaklar için yerde nice ibretler vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kesin bilgi sahibi olmak isteyenler için yeryüzünde belgeler var! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için. |
Zariyat Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zariyat |
Sure Numarası | 51 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 576 |
Toplam Harf Sayısı | 67 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Zariyat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah'ın varlığına ve birliğine deliller sunma, yaratılışın anlamını sorgulama ve insanları düşünmeye teşvik etme konularını işlemektedir. Bu sure, insanın etrafındaki tabiat olayları ve kendi içsel durumunu gözlemleyerek Allah’ın varlığını anlaması gerektiğini vurgular. Ayet 20, bu bağlamda, kesin inananlar için yeryüzünde ve kendilerinde birçok delil bulunduğunu ifade ederken, insanların bunları görebilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır. Ayetin yer aldığı bu sure, inançsızlara ve inanmaya hazırlananlara yönelik bir çağrı niteliğindedir. Surenin genel içeriği, yaratılışın hikmeti ve Allah’ın varlığına dair delillerin insanlara sunulması üzerinde yoğunlaşır. Bu bağlamda, ayet, insanların düşünsel ve manevi gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefler.
Zariyat Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آيَاتٌ | ayetler |
دَلَائِلُ | deliller |
يَؤْمِنُونَ | iman edenler |
أَفَلَا | görmüyor musunuz? |
فِيِ | içinde |
Ayetin tecvid kuralları açısından dikkat çeken noktalar arasında, med ve idgam uygulamaları yer alır. Özellikle 'يَؤْمِنُونَ' kelimesindeki 'ن' harfi idgam durumundadır.
Zariyat Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آيَاتٌ | ayetler | 13 |
دَلَائِلُ | deliller | 7 |
يَؤْمِنُونَ | iman edenler | 15 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'آيَاتٌ' kelimesi, Allah’ın varlığını ve birliğini ifade eden delilleri simgelerken, 'دَلَائِلُ' kelimesi ise bu delillerin çeşitliliğine vurgu yapar. 'يَؤْمِنُونَ' kelimesi de iman edenlerin önemini belirtmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, inanç ve delil temalarını ön plana çıkararak, insanların düşünsel ve manevi gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
يَؤْمِنُونَ
15
آيَاتٌ
13
دَلَائِلُ
7
Zariyat Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yeryüzünde deliller var iyideniyiye inanmış olanlara. | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | nice ibretler vardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yerde de deliller vardır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | deliller vardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yerde nice ibretler vardır. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | belgeler var! | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | yeryüzünde ayetler vardır. | Açıklayıcı |
Ayetin farklı meallerinde yer alan ifadeler arasında 'deliller', 'ayetler', 'alametler' gibi kelimeler dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, genel olarak insanların gözlemleyebileceği, inançlarını pekiştirecek veya sorgulayacak durumları tanımlamak için kullanılmıştır. Bazı mealler daha geleneksel bir dil kullanırken, diğerleri daha modern ve açıklayıcı bir yaklaşım sergilemektedir. Örneğin, Diyanet İşleri Meali, 'kendi nefislerinizde birçok alametler vardır' ifadesiyle, bireyin içsel gözlemlerine dikkat çekerken, Süleymaniye Vakfı'nın 'belgeler var!' ifadesi daha doğrudan bir çağrışımda bulunuyor. Bu farklılıklar, meallerin dil ve üslup açısından nasıl çeşitlenebileceğini göstermektedir. Genel olarak, 'delil' ve 'ayet' gibi kelimelerin çoğu mealde ortak tercih edilmiş olması, bu ayetin özünü anlamaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir. Anlamda belirgin farklılıklar ise, kullanıcının anlama ve yorumlama biçimine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.