Zümer Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve Allah, kimi doğru yola sevk ederse onu saptıracak hiçbir kimse yok; Allah, öç alan üstün bir kudrete sahip mi değildir? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her kime de Allah hidayet verirse artık onu da şaşırtacak yoktur. Allah aziz (çok güçlü) ve intikam sahibi değil midir? |
Mehmet Okuyan Meali | Allah kimi de doğru yola ulaştırırsa, artık onu da saptırabilecek kimse yoktur. Allah güçlü, intikam sahibi değil midir? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kime ki, Allah hidâyet ederse artık onun için bir sapıtıcı yoktur. Allah, her şeye galip, intikam sahibi değil midir? |
Süleyman Ateş Meali | Allah kime de yol gösterirse; artık onu şaşırtan olmaz. Allah galib ve öc alan değil midir? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’ın “Doğru yoldadır” dediğine de kimse “Sapık” diyemez. Allah güçlü ve hak edilen cezayı veren değil midir? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'ın kılavuzluk ettiğini ise saptıran olamaz. Allah Azîz ve intikam alıcı değil mi? |
Zümer Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 479 |
Toplam Harf Sayısı | 119 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Zümer Suresi, Mekke döneminde inen ve iman, tevhid, ahiret gibi ana konulara odaklanan bir suredir. Bu surede Allah'ın birliğine inananlar ile inanmayanlar arasındaki farklar, ahiret günündeki hesap ve yargı temaları yer almaktadır. Ayet 37, Allah'ın hidayet verdiği kişileri kimsenin saptıramayacağına vurgu yaparak, ilahi kudretin büyüklüğünü belirtmektedir. Ayet, Allah'ın mutlak güç sahibi olduğunu ve hidayet verenin sadece O olduğunu hatırlatır. Kişinin doğru yolda olup olmaması, yalnızca Allah'ın iradesine bağlıdır. Bu bağlamda, düşünen ve aklını kullanan insanların, Allah'ın hidayetini araması gerektiği mesajı verilir. Zümer Suresi, genel olarak iman edenlerin Allah'a olan güvenini pekiştirmek ve O'na yönelmelerini teşvik etmek amacı taşımaktadır. Bu ayet, hem bireysel anlamda hidayete ulaşmanın önemini hem de Allah'ın kudretinin sınırsızlığını vurgular. İnsanoğlunun, kendine bir kılavuz arayışı içinde olduğu, bu arayışın sonucunda Allah'ın rehberliğinin en kıymetli olduğunu anlayabileceği ifade edilmektedir.
Zümer Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
هَدَى | Hidayet |
يُضِلُّ | Saptırmak |
أَحَدٌ | Kimse |
قَدِيرٌ | Güçlü |
مُنتَقِمٌ | İntikam sahibi |
Ayetin içindeki 'هَدَى' kelimesi, hidayet vermek anlamında kullanılır. 'يُضِلُّ' kelimesi ise saptırmak anlamındadır. 'أَحَدٌ' kelimesi, kimse anlamında kullanılmıştır. Bu kelimelerin kullanımı ayetin anlamını güçlendirmektedir. Ayrıca, tecvid açısından 'هَدَى' kelimesinin başındaki 'ه' harfi med ile uzatılarak okunabilir. 'يُضِلُّ' kelimesinde ise idgam durumu dikkat çekmektedir.
Zümer Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
هَدَى | Hidayet | 10 |
يُضِلُّ | Saptırmak | 8 |
أَحَدٌ | Kimse | 15 |
قَدِيرٌ | Güçlü | 12 |
مُنتَقِمٌ | İntikam sahibi | 5 |
Ayet içinde geçen 'هَدَى', 'يُضِلُّ', 'أَحَدٌ', 'قَدِيرٌ' ve 'مُنتَقِمٌ' kelimeleri, Kur'an'da sıkça karşılaşılan ve önemli kavramlardır. Bu kelimelerin kullanımı, Allah'ın gücünü, hidayet verme yetisini ve insanın özgür iradesini vurgulamak amacıyla tekrarlanmıştır. Kur'an'da sık geçişleri, bu kavramların inanç ve ibadet açısından ne denli önemli olduğunu göstermektedir.
أَحَدٌ
15
قَدِيرٌ
12
هَدَى
10
يُضِلُّ
8
مُنتَقِمٌ
5
Zümer Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Allah, kimi doğru yola sevk ederse onu saptıracak hiçbir kimse yok | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Her kime de Allah hidayet verirse artık onu da şaşırtacak yoktur. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah kimi de doğru yola ulaştırırsa, artık onu da saptırabilecek kimse yoktur. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kime ki, Allah hidâyet ederse artık onun için bir sapıtıcı yoktur. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah kime de yol gösterirse; artık onu şaşırtan olmaz. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Allah’ın 'Doğru yoldadır' dediğine de kimse 'Sapık' diyemez. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın kılavuzluk ettiğini ise saptıran olamaz. | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında, birçok mealde ortak olarak 'Allah kimi doğru yola iletirse' ifadesi sıkça kullanılmaktadır. Bu ifade, Allah'ın hidayet verme konusundaki mutlak yetkisini vurgulamakta ve bu yüzden tercih edilmiştir. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel mealler, klasik Arapça ifadelere odaklanırken, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk gibi modern mealler, daha akıcı ve anlaşılır bir dil kullanmaktadır. Belirgin farklılıklar ise mealin üslup ve dil açısından değişiklik göstermektedir. Bazı meallerde daha edebi bir dil tercih edilirken, bazıları daha açıklayıcı bir yaklaşım benimsemiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerini hedefleyen meallerin çeşitliliğini göstermektedir.