Zümer Suresi 41. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki biz, o kitabı, insanlara bildirmen için gerçek olarak indirdik sana, artık doğru yolu bulanın faydası kendine ve kim yolunu azıtır da azarsa zararı, gene kendine ve sen, onlara bir koruyucu değilsin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) insanlar için, hak olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Sen onlara vekil değilsin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz bu kitabı sana, insanlar için hak ile indirdik. O halde kim doğru yola gelirse kendi lehinedir. Kim de saparsa, sırf kendi aleyhine olarak sapar. Sen onların üzerine vekil değilsin. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki Kitabı sana, insanlarla ilgili bir amaç için biz indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse, (bu) kendi (iyiliği) içindir. Kim de saparsa, sadece kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerinde asla [vekil] değilsin. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, Biz senin üzerine insanlar için kitabı hak ile indirdik. Artık kim hidâyete ererse kendi nefsi içindir ve kim dalâlete düşerse artık şüphesiz ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve sen onların üzerine bir vekil değilsin. |
Süleyman Ateş Meali | Biz Kitabı, insanlar için, sana hak ile indirdik. Artık kim doğru yola gelirse kendi yararınadır, kim de saparsa kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bu kitabı insanlar için sana, tamamıyla gerçek olarak indirdik. Yola gelen, kendisi için gelir; yoldan çıkan da kendi zararına çıkar. Sen onların üzerinde vekil değilsin (onların yaptıklarından sorumlu değilsin). |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin. |
Zümer Suresi 41. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 41 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 463 |
Toplam Harf Sayısı | 190 |
Toplam Kelime Sayısı | 40 |
Zümer Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid, ahiret, insanın yaratılışı ve sorumluluğu gibi temaları ele alır. Bu surede, Allah’ın birliği ve insanların ona olan sorumluluğu üzerinde durulmaktadır. Ayet 41, bu bağlamda önemli bir mesaj taşımaktadır. Ayette, Kur'an’ın bir rehber olarak indirildiği ve insanların doğru yolu seçmelerinin sonuçlarına dair bir bilgilendirme yapılmaktadır. Aynı zamanda, insanın kendi eylemlerinin sonuçlarına katlanacağına dair bir uyarıda bulunulmuştur. Vekil olma, insanın başkalarının yaptıklarından sorumlu tutulamayacağını ifade ederken, Kur'an’ın insana rehberlik etme işlevini vurgular. Bu ayet, bireylerin kendi seçimlerinin sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiğini ve Allah'ın insanlara hidayet için bir kılavuz sunduğunu belirtir. Bu da bireysel sorumluluğun önemini ortaya koymaktadır.
Zümer Suresi 41. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كتاب | Kitap |
الناس | İnsanlar |
هدى | Hidayet |
ضلالة | Sapma |
وكيل | Vekil |
Ayet içerisinde, 'كتاب' (kitap), 'الناس' (insanlar) gibi temel kelimeler kullanılmıştır. Bu kelimelerin anlamları, Kur'an'ın genel mesajı ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, ayetteki bazı kelimeler için tecvid kuralları da geçerlidir. Örneğin, 'هدى' kelimesinde med uygulanmaktadır.
Zümer Suresi 41. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كتاب | Kitap | 219 |
الناس | İnsanlar | 240 |
هدى | Hidayet | 24 |
ضلالة | Sapma | 6 |
وكيل | Vekil | 10 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıklıkla yer almaktadır. Özellikle 'كتاب' ve 'الناس' kelimeleri, Kur'an'ın insanlara hitap eden bir kitap olduğunu ve insanlığın rehberliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eder. 'هدى' ve 'ضلالة' kelimeleri ise hidayet ve sapmanın karşıt kavramlar olarak sıkça ele alındığını gösterir. Bu durum, insanlara doğru yolun gösterilmesi ve yanlış yoldan kaçınması gerektiği mesajını güçlendirir.
الناس
240
كتاب
219
هدى
24
وكيل
10
ضلالة
6
Zümer Suresi 41. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | doğru yolu bulanın faydası kendine | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur | Resmi |
Elmalılı Hamdi Yazır | kim doğru yola gelirse kendi lehinedir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kim doğru yolu seçerse, (bu) kendi (iyiliği) içindir | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kim hidâyete ererse kendi nefsi içindir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kim doğru yola gelirse kendi yararınadır | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | yola gelen, kendisi için gelir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir | Modern |
Verilen mealler incelendiğinde, 'doğru yolu bulmak' veya 'doğru yola girmek' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, insanın kendi seçimlerinin sonuçlarından sorumlu olduğu mesajını taşır. Aynı zamanda, 'kendi lehine' ve 'kendi aleyhine' gibi ifadelerin kullanılması, bireysel sorumluluk vurgusunu pekiştirmektedir. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, kullandıkları dilsel ton ile ilgilidir. Örneğin, bazı mealler geleneksel bir dille ifade edilirken, bazıları daha modern ve açıklayıcı bir üslup benimsemiştir. Bu durum, okuyucunun anlama kapasitesine göre çeşitlilik sağlamak adına önemli bir iletişim stratejisidir.