Zümer Suresi 57. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yahut, “Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum” demesin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum." |
Mehmet Okuyan Meali | Veya ‘Allah beni doğru yola ulaştırsaydı, elbette [muttakî]lerden (duyarlı olanlardan) olurdum!’ demesi(nden önce Kur’an’a uyun)! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır). |
Süleyman Ateş Meali | Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kalkıp şunu diyebilir: “Beni Allah yola getirseydi ben de çekinerek korunanlardan olurdum.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olur[d]um." |
Zümer Suresi 57. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 57 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 463 |
Toplam Harf Sayısı | 73 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Zümer Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve özellikle tevhid, ahiret ve insanların Allah'a karşı sorumlulukları gibi temel inanç konularını ele alan bir suredir. Bu surede, insanlara doğru yolu bulmanın ve Allah'a yönelmenin önemine vurgu yapılmaktadır. Ayet 57, insanların ahiretteki durumları ve yanlış seçimleriyle birlikte, Allah'ın hidayetini sorguladıkları bir durumu tasvir ederek, insanın kendi eylemlerinin sonuçlarını nasıl değerlendirdiğine dair bir bakış açısı sunar. Ayet, bireyin Allah'a itaat etmemesi durumunda, 'eğer Allah beni doğru yola iletseydi' şeklinde bir bahane üretme eğiliminde olduğunu ifade eder. Genel olarak bu ayet, insanın kendi iradesinin ve sorumluluğunun altını çizen bir söylemi öne çıkarıyor. Kur'an'ın bu bölümü, insanlara kendi seçimlerinin sonuçlarını düşünmeleri için bir çağrıda bulunması açısından önem taşımaktadır.
Zümer Suresi 57. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
هَدَى | doğru yola iletmek |
مُتَّقِينَ | korunanlar |
قَالَ | dedi |
أَنْ | ki |
إِنَّ | şüphesiz |
Ayetteki temel tecvid kuralları arasında, 'idgam' kuralları görülmektedir. Özellikle, 'مُتَّقِينَ' kelimesindeki 'ن' harfinin, kendisinden sonraki 'م' harfi ile birleşmesiyle okunuşu 'مُتَّقِينَ' şeklinde akıcı bir biçimde gerçekleşir.
Zümer Suresi 57. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
هَدَى | doğru yola iletmek | 13 |
مُتَّقِينَ | korunanlar | 7 |
قَالَ | dedi | 90 |
Kur'an'da geçen kelimelerin kullanım sıklığı, belirli kavramların önemini vurgulamaktadır. 'هَدَى' (doğru yola iletmek) kelimesinin sık kullanımı, Allah'ın hidayetinin ve insanın bu hidayete karşı tutumunun önemine dikkat çekmektedir. 'مُتَّقِينَ' (korunanlar) kelimesinin az sayıda geçmesi ise, bu kavramın seçkin bir grup ile sınırlı tutulduğuna işaret edebilir. 'قَالَ' (dedi) kelimesinin fazlalığı, diyalogların ve anlatımın Kur'an'daki rolünü ön plana çıkarmaktadır; bu da okuyucunun dikkatini çekmek için etkili bir yöntemdir.
قَالَ
90
هَدَى
13
مُتَّقِينَ
7
Zümer Suresi 57. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Allah beni doğru yola iletseydi | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah bana doğru yolu gösterseydi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah beni doğru yola ulaştırsaydı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer Allah bana hidâyet etse idi | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah bana hidayet etseydi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Beni Allah yola getirseydi | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah bana kılavuzluk etseydi | Modern |
Yukarıdaki tablo, farklı meallerde kullanılan ana ifadeleri ve bu ifadelerin tonlarını göstermektedir. 'Allah beni doğru yola iletseydi' ifadesi, Diyanet İşleri Meali'nde modern bir dil kullanılarak net bir biçimde ifade edilirken; Elmalılı Hamdi Yazır'da ise daha geleneksel bir dille 'Allah bana doğru yolu gösterseydi' şeklinde yer almaktadır. Çoğu mealde 'hidayet' ya da 'doğru yol' gibi kavramların benzer şekilde kullanılması, bu kavramların Kur'an'daki genel öneminin bir yansımasıdır. Ancak, bazı meallerde daha açıklayıcı bir yaklaşım benimsendiği görülmektedir. Örneğin, Mehmet Okuyan'ın 'ulaştırmak' ifadesi, daha güncel bir dil kullanarak aynı anlamı farklı bir açıdan aktarmaktadır. Genel olarak, mealler arasında dil açısından farklılıklar olsa da, temel anlam açısından benzerlikler bulunmaktadır. Bu da, Kur'an'ın ana mesajının farklı dillerde de korunmaya çalışıldığını göstermektedir.