Zümer Suresi 67. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah'ı, gereği gibi ululamadılar ve yeryüzü, kıyamet gününde, tamamıyla kudret avucundadır onun ve gökler de, kudretiyle dürülmüştür; münezzehtir ve yücedir o, şirk koşanların şirk koştukları şeylerden. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler de kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir. |
Mehmet Okuyan Meali | (İnkârcılar) Allah’ı gerektiği gibi tanımadılar. Kıyamet günü bütün yer, O’nun yetkisindedir. Gökler de O’nun sağ eliyle (kudretiyle) dürülmüş (olacaktır). O, onların ortak koştuklarından yüce ve uzaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve (müşrikler) Allah'ı hakk-ı azâmeti veçhile takdir edemediler. Ve kıyamet günü yeryüzü toptan O'nun bir kabzasındadır. Gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüşlerdir. O şerik koştukları şeylerden münezzehtir, ve mütealîdir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyamet günü yer, tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler. Oysaki (mezardan) kalkış günü yeryüzü, O’nun avucunun içinde olacak, gökler ise O’nun gücüyle dürülmüş olacaktır. O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından. |
Zümer Suresi 67. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 67 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 465 |
Toplam Harf Sayısı | 128 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Zümer Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak tevhid inancı, ahiret ve insanların Allah'a karşı sorumlulukları üzerinde durmaktadır. Bu surede Allah'ın yüceliği, birliğinin önemi ve insanın bu gerçeği anlama sorumluluğu vurgulanmaktadır. Ayet 67, Allah'ın kudretini, yüceliğini ve ortak koşmayı eleştiren bir dille ifade eder. Kıyamet gününde yeryüzünün ve göklerin Allah'ın kudreti altında olacağına dair güçlü bir hatırlatma yapar. Bu bağlamda, müminlerin Allah'ı gerektiği gibi takdir etmeleri gerektiği mesajı da verilmektedir. Ayet, insanların Allah'ın azametini göz ardı etmemeleri gerektiğini, bu nedenle ortak koşmanın kabul edilemez olduğunu anlatır. Zümer Suresi, Allah'a yönelme ve O'na karşı sorumluluk taşıma konularında derin bir anlayış geliştirmeyi amaçlar.
Zümer Suresi 67. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
اللهُ | Allah |
يَوْمَ | Gün |
الأَرْضُ | Yeryüzü |
كُلُّ | Tamamı |
قَدَرَ | Takdir etti |
Ayet içerisinde, 'İdgam' ve 'Med' gibi tecvid kuralları belirgin bir şekilde kullanılmaktadır. Okunuşta dikkat edilmesi gereken 'idgam' durumları arasında bazı harflerin birleşimi yer alırken, 'med' ise bazı kelimelerde uzatma gerektiren durumlar ortaya çıkmaktadır.
Zümer Suresi 67. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اللهُ | Allah | 2699 |
الأَرْضُ | Yeryüzü | 465 |
يَوْمَ | Gün | 249 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an genelinde sıkça kullanılır. 'Allah' kelimesi, tevhidin ve kulluk bilincinin merkezinde yer aldığı için en fazla geçen kelimedir. 'Yeryüzü' ve 'Gün' kelimeleri de, ahiret inancı ve insanın sorumlulukları ile ilgili sıkça vurgulanan unsurlar arasında yer alır. Bu kelimeler, insanın inanç ve yaşam tarzı ile ilgili temel kavramları temsil etmektedir.
اللهُ
2699
الأَرْضُ
465
يَوْمَ
249
Zümer Suresi 67. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ı, gereği gibi ululamadılar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'ı hakkıyla takdir edemediler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’ı gerektiği gibi tanımadılar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Allah'ı hakk-ı azâmeti veçhile takdir edemediler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah'ı gereği gibi bilemediler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar | Modern |
Meallerde dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'Allah'ı gereği gibi tanımak' ve 'kadrini bilmemek' bulunmaktadır. Bu ifadeler, Allah'ın yüceliğine ve insanın O'na karşı olan sorumluluklarına vurgu yapmaktadır. Birçok mealde 'gereği gibi' ifadesi kullanılarak, Allah'a karşı duyulması gereken saygı ve takdir ön planda tutulmuştur. Farklılıklar ise genellikle kullanılan dilin tonundadır; bazı mealler daha geleneksel bir dille ifade edilirken, bazıları modern bir yaklaşımla daha anlaşılır hale getirilmiştir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleymaniye Vakfı mealleri açıklayıcı bir dil kullanırken, Yaşar Nuri Öztürk'ün ifadesi ise daha modern bir üslup taşımaktadır. Bu durum, aynı anlamı taşırken farklı okuyucu kitlelerine hitap etmeyi amaçlamaktadır.