Abese Suresi 2. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yanına kör geldi diye. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 1,2. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kendisine âmâ geldi, diye. |
Mehmet Okuyan Meali | 1,2. Görme engelli biri ona geldi diye yüzünü ekşitti ve arkasını döndü. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kendisine âmânın gelmesinden dolayı. |
Süleyman Ateş Meali | Kör geldi diye. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O kör , sana geldi diye . |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yanına kör adam geldi diye. |
Abese Suresi 2. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Abese |
Sure Numarası | 80 |
Ayet Numarası | 2 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 29 |
Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Abese Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve toplamda 42 ayetten oluşmaktadır. Surenin genel içeriği, insanlara yönelik bir uyarı ve öğüt verme niteliğindedir. Abese Suresi, özellikle Peygamber Efendimizin (s.a.v) bir müslüman ile olan yüz yüze iletişimini ve toplumun farklı kesimlerine karşı olan sorumluluklarını vurgulayan bir yapıya sahiptir. Ayet 2, Peygamber Efendimizin bir kör (görme engelli) kişiye karşı olan tutumunu ele alarak, toplumdaki tüm bireylere, özellikle de zayıf ve dezavantajlı olanlara karşı nasıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği konusunda bir mesaj vermektedir. Bu bağlamda ayet, sosyal adalet ve herkese saygının önemini ortaya koyar. Sadece fiziksel engellerin değil, aynı zamanda sosyal durumların da dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Abese Suresi, insan ilişkilerinde empati ve anlayışın gerekliliğini vurgulamaktadır. Surenin inmiş olduğu dönem, Müslümanların toplum içinde sosyal ve ekonomik olarak zor zamanlar geçirdiği bir dönemdir. Bu nedenle ayetler, toplumsal bilinci artırmayı ve insanları bilinçlendirmeyi hedeflemektedir.
Abese Suresi 2. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
جَاءَ (ja'a) | geldi |
كَفْرَ (kafra) | kör |
عَبَسَ (abasa) | yüzünü ekşitmek |
Ayet içinde önemli kıraat kuralları mevcuttur. Örneğin, 'جَاءَ' kelimesi, med kuralına tabi olup, uygun şekilde uzatılması gerekebilir. Ayrıca, 'عَبَسَ' kelimesinde idgam durumu söz konusudur.
Abese Suresi 2. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَاءَ | geldi | 24 |
كَفْرَ | kör | 3 |
عَبَسَ | yüzünü ekşitmek | 4 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da oldukça sık rastlanan kelimelerdir. 'جَاءَ' kelimesi, genellikle bir olayın ya da kişinin varlığına işaret eden bir anlam taşır ve bu nedenle sıkça kullanılır. 'كَفْرَ' kelimesi, insanların sosyal durumları hakkında bilgi vermekte ve toplumdaki farklılıkları vurgulamakta önemli bir rol oynar. Son olarak, 'عَبَسَ' kelimesi, insan ilişkilerindeki duygusal ve sosyal etkileşimleri ifade eder.
جَاءَ
24
عَبَسَ
4
كَفْرَ
3
Abese Suresi 2. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yanına kör geldi diye. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Kendisine âmâ geldi, diye. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Görme engelli biri ona geldi diye yüzünü ekşitti | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kendisine âmânın gelmesinden dolayı. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Kör geldi diye. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O kör sana geldi diye. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yanına kör adam geldi diye. | Modern |
Verilen mealler arasında en yaygın ifadeler, 'kör geldi' ve 'kendisine âmâ geldi' şeklindedir. Bu ifadeler, ayetin özünü ve konusunu doğrudan ifade eden, durumu net bir şekilde açıklayan terimlerdir. Bu nedenle birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Ancak bazı meallerde farklılaşmalar göze çarpmaktadır. Örneğin, 'görme engelli biri' ifadesi, modern bir bakış açısını yansıtmaktadır ve daha genel bir ifade sunmaktadır. Diğer yandan, 'yüzünü ekşitti' ifadesi çoğunlukla geleneksel meallerde yer almakta ve durumun duygusal yönünü vurgulamaktadır. Bu durum, meal sahiplerinin dilsel tercihleri ve toplumdaki değişimlere paralel olarak anlam farklılıkları taşıdığını göstermektedir.