Abese Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve onların herbirinin bir derdi var ki başkalarına bakmaya vakti bile yok. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 33,34,35,36,37. Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır. |
Mehmet Okuyan Meali | (Çünkü) o gün, her kişinin kendisine yetecek bir işi olacaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlardan her kişi için o günde bir iş vardır ki, ona yeter. |
Süleyman Ateş Meali | O gün, onlardan her kişinin, kendisine yeter derecede işi vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O gün bunlardan her birinin işi başından aşacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır. |
Abese Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Abese |
Sure Numarası | 80 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 601 |
Toplam Harf Sayısı | 77 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Abese Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak ahiret, insanın yaratılışı ve kıyamet günündeki durumları konu almaktadır. Bu sure, insanların kendi menfaatleri peşinde koşmasının, özellikle de kibir ve üstünlük taslamanın sonuçlarına dikkat çekmektedir. Ayet 37, o gün insanların yakınlarından ve sevdiklerinden kaçacakları, herkesin kendi derdiyle meşgul olacağı bir durumu tasvir eder. Bu bağlamda, ahiret gününün dehşeti ve bireylerin kaygıları ön plana çıkar. Kişilerin başlarından aşan meşguliyetleri olduğu gün, sosyal ilişkilerin dahi zayıflayacağına işaret eder. İnsanlar, o gün kendi hesaplarıyla meşguldürler ve bu nedenle birbirlerine yardımcı olamamaktadırlar. Sure, insanın içindeki bencilliği ve kaygıları ele alarak, ahiret inancının önemini vurgular.
Abese Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمَ | Gün |
كُلُّ | Her |
عَمَلٌ | İş |
حَاجَةٌ | Dert |
يَكُونُ | Olacak |
Ayetin okunuşunda med (uzatma) kuralı vardır. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam (bir harfin diğerinin içine geçişi) yapılması gerekebilir.
Abese Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | Gün | 50 |
كُلُّ | Her | 140 |
عَمَلٌ | İş | 30 |
حَاجَةٌ | Dert | 10 |
يَكُونُ | Olacak | 75 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık kullanılması, ahiret ve insan ilişkileri üzerine yoğunlaşan konuları yansıtmakta. 'يَوْمَ' (gün) kelimesi, kıyametin ve ahiret gününün önemini vurgulamak için sıkça geçerken, 'كُلُّ' (her) kelimesi, insanların bireysel sorumluluklarını ve durumlarını ifade etmek için kullanılıyor. 'عَمَلٌ' (iş) kelimesi de insanın kendine yetecek işler peşinde koşmasını vurgulamakta. Bu kelimeler, insanın ahiret günündeki kaygılarını ve kendi derdiyle meşgul olma durumunu ifade etmede önemli bir rol oynamaktadır.
كُلُّ
140
يَكُونُ
75
يَوْمَ
50
عَمَلٌ
30
حَاجَةٌ
10
Abese Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | derdi var ki başkalarına bakmaya vakti bile yok | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | o gün başından aşan işi vardır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | her kişinin kendisine yetecek bir işi olacaktır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir iş vardır ki, ona yeter | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendisine yeter derecede işi vardır | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | o gün bunlardan her birinin işi başından aşacaktır | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, 'iş' veya 'derdi var' ifadeleri çoğu mealde ortak tercih edilmiştir. Bu durum, ayetin özünü yansıtmakta ve ahiret günündeki meşguliyeti vurgulamaktadır. 'Derdi' ifadesi, kaygı ve endişe duygusunu ön plana çıkarırken, 'iş' ifadesi ise insanların kendi menfaatlerine odaklanmalarını belirtmektedir. Farklılaşan ifadeler arasında, 'vakti yok' ve 'yeter' gibi kelimeler dikkat çekmekte. Bu kelimelerin kullanımıyla, dil açısından bir anlam farklılığı yoksa da, metinler arasında tonlama, açıklayıcılık ve geleneksellik açısından değişiklikler mevcut. Genel olarak, farklı mealler, aynı temayı farklı şekillerde sunarak okuyucuya farklı bakış açıları kazandırmaktadır.