Ahzâb Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hani size hem üst tarafınızdan hücum etmişlerdi, hem alt tarafınızdaki yerlerden ve hani gözler yılmıştı ve korkudan yürekler, ağızlara gelmişti ve Allah hakkında çeşitli zanlara kapılmıştınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman onlar, hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan, ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan üzerinize geldikleri zaman, gözler kaydığı (yıldığı), yürekler boğazlara geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman, |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, size hem üstünüzden gelmişlerdi hem de aşağı tarafınızdan ve o vakit ki, gözler kaymış ve yürekler gırtlaklara kavuşmuştu ve Allah'a türlü türlü zanlar ile zanda bulunuyordunuz. |
Süleyman Ateş Meali | Hani onlar üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi, gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış, yürekler (korkudan) hançerelere dayanmıştı. Allah hakında türlü zanlarda bulunuyordunuz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler yuvalarından fırlamış, yürekler ağızlara gelmişti; Allah hakkında da farklı düşüncelere dalmıştınız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz. |
Ahzâb Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahzâb |
Sure Numarası | 33 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 463 |
Toplam Harf Sayısı | 161 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Ahzâb Suresi, Medine döneminde inmiş olan ve Müslüman toplumun karşılaştığı zorluklar ve sosyal yapılar üzerine yoğunlaşan bir suredir. Bu sure, özellikle Bedir ve Uhud savaşlarının ardından gelen süreçte, Müslümanların dayanışma ve birlikteliği konularında önemli mesajlar içermektedir. Ayet 10, bu surede, Müslümanların tehdit altında hissettikleri bir zamanı tasvir eder. Bu bağlamda, düşmanların hem üstten hem alttan saldırdığı, Müslümanların psikolojik olarak zor bir durumda bulundukları ve Allah hakkında endişeler taşıdıkları aktarılmaktadır. Ayet, bu tehdit anında insanların ruh halini ve Allah’a olan güvenlerinin sorgulandığı bir durumu yansıtır. Ayet, savaşın getirdiği korku ve belirsizlik içerisinde Müslümanların duygusal ve psikolojik durumlarını dile getirmektedir. Bu, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın önemini vurgulamakta ve zorluklar karşısında inancın nasıl sarsılabileceği üzerine düşündürmektedir.
Ahzâb Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
هم | onlar |
فوق | üst |
أعين | gözler |
قلوب | yürekler |
أفواه | ağızlar |
ظن | zan |
Ayet içerisindeki kelimelerin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken tecvid kuralları arasında, idgam ve med durumları bulunmaktadır. Bazı kelimelerdeki harekeler, okuma sırasında dikkat edilmelidir.
Ahzâb Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
هم | onlar | 312 |
فوق | üst | 10 |
قلوب | yürekler | 15 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, genellikle insan ilişkileri, toplum ve zihinsel durumlar ile ilgili bağlamlarda sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sürekli olarak tekrarı, insanın sosyal yapısını, duygusal durumlarını ve Allah’a olan yaklaşımını anlamak için önemlidir. Özellikle 'هم' kelimesi, toplumsal birliği ve insan ilişkilerini ifade etmesi açısından sıkça geçmektedir.
هم
312
قلوب
15
فوق
10
Ahzâb Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | korkudan yürekler, ağızlara gelmişti | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gözler kaydığı, yürekler boğazlara geldi | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | gözler kaymış ve yürekler gırtlaklara kavuşmuştu | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | gözler yuvalarından fırlamış | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı | Açıklayıcı |
İncelediğimiz 9 meal arasında ortak kullanılan ifadeler, 'gözler kaymış', 'yürekler' ve 'Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz' gibi kalıplardır. Bu ifadeler, ayetin duygusal yükünü ve olayın ciddiyetini aktarmada etkili olmuştur. Ayrıca, farklı meallerde 'kaymış', 'dayanmış' gibi ifadeler, benzer bir durumu farklı kelimelerle ifade ederken, bazı meallerde ise anlamı güçlendiren açıklayıcı terimlerin tercih edildiği görülmektedir. Bu durum, farklı dilsel tonların kullanımı ile açıklanabilir; bazı mealler daha edebi bir dil kullanırken, diğerleri daha modern ve açıklayıcı bir üslup tercih etmiştir. Genel olarak, çoğu mealde kullanılan ortak ifadeler, ayetin temel anlamını koruyarak okuyucuya iletmek amacıyla seçilmiştir.