Ahzâb Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İnananlar, düşman bölüklerini gördüler mi işte dediler, bu, bize Allah'ın ve Peygamberinin vaadettiği şey ve doğru söylemiştir Allah ve Peygamberi ve bu, onların ancak inançlarını ve teslim oluşlarını arttırmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Mü’minler, düşman birliklerini görünce, “İşte bu, Allah’ın ve Resûlünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resûlü doğru söylemişlerdir” dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Müminler, ahzabı (düşman birliklerini) gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söyledi." dediler. Bu onların imanını ve teslimiyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı. |
Mehmet Okuyan Meali | Müminler ise (düşman) birliklerini gördüklerinde “İşte bu, Allah ve Elçisinin bize vadettiğidir! Allah ve Elçisi doğru söylemiştir.” demişlerdi. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah’a bağlılıklarını artırmıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki mü'minler orduları gördüler, dediler ki: «Bu, bize Allah'ın ve O'nun Resûlünün vaadettiğidir ve Allah ve Resûlü doğru buyurmuştur.» Ve onlar için başka değil, imânı ve teslimiyeti arttırmış olur. |
Süleyman Ateş Meali | Mü'minler (düşman) orduları(nı) gördükleri zaman (korkmadılar): "Bu Allah'ın ve Resulünün, bize va'dettiği(zafer)dir. Allah ve Resulü doğru söylemiştir." dediler. Ve bu, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Müminler düşman birliklerini görünce: "İşte bu, Allah’ın ve Elçisinin bize verdiği sözdür; Allah ve Elçisi doğru söylemiş" dediler. Bu onların, sadece imanını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Müminler, düşman hizipleri gördüklerinde şöyle demişlerdir: "Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur. Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür." Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı. |
Ahzâb Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahzâb |
Sure Numarası | 33 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 451 |
Toplam Harf Sayısı | 123 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Ahzâb Suresi, özellikle Müslümanların Mekke'de yaşadığı zorlukları ve karşılaştıkları düşmanlıkları ele alan bir suredir. Bu sure, Medine döneminde indirilmiş olup, Müslüman topluluğunun dış tehditlere karşı dayanışma ve sabır göstermesi gerektiğini vurgular. Ayet 22, müminlerin düşman birliklerini gördüklerinde hissettikleri inanç ve teslimiyet duygusunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, Müslümanların engellerle karşılaştıklarında bile inançlarını kaybetmemeleri gerektiğini ve Allah'a olan güvenlerinin arttığını göstermektedir. Düşmanlıklar karşısında sabır ve metanet sergilemek, bu suredeki ana temalardan biridir. Müminlerin düşmanla yüzleşmeleri, Allah ve Resulü'ne olan inançlarını pekiştirdiği gibi, onlara moral ve güç vermektedir. Ayet, sıkıntılı dönemlerde bile Allah'ın vaadinin gerçekleşeceğine dair bir güvence sunmakta ve toplumu cesaretlendirmektedir. Böylece Ahzâb Suresi'nin genel bağlamında, bu ayet, Allah’ın her zaman yanlarında olduğuna dair bir hatırlatma işlevi görmektedir.
Ahzâb Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مؤمنون | Müminler |
وعد | Vaat |
صادق | Doğru |
زيادة | Artış |
Ayetin tecvid kuralları arasında, medd (uzatma) kuralları gözlemlenmektedir. Özellikle "وعد" kelimesindeki 'و' harfi uzatılarak okunmalıdır.
Ahzâb Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مؤمنون | Müminler | 23 |
وعد | Vaat | 14 |
صادق | Doğru | 9 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmekte ve inanç, vaatler ve doğruluk temaları etrafında yoğunlaşmaktadır. Müminler kelimesi, topluluk ve inanç birliğini temsil ettiğinden, sık kullanılması doğaldır. Vaat kelimesi, Allah'ın sözünün yerine getirilmesi vaadini hatırlatmak amacıyla geçmektedir. Doğru kelimesi ise Allah'ın ve Resulü'nün güvenilirliğini vurgulamak için sıklıkla kullanılmaktadır. Bu kelimelerin tekrarı, Müslümanların bu değerlere ne kadar önem verdiklerini ve bu konularla ilgili sürekli bir hatırlatma ihtiyacı duyduklarını göstermektedir.
مؤمنون
23
وعد
14
صادق
9
Ahzâb Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bu, bize Allah'ın ve Peygamberinin vaadettiği şey | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | bu, Allah’ın ve Resûlünün bize vaad ettiği şeydir | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği şeydir. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bu, Allah ve Elçisinin bize vadettiğidir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bu, bize Allah'ın ve O'nun Resûlünün vaadettiğidir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bu Allah'ın ve Resulünün, bize va'dettiği zaferdir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | bu, Allah’ın ve Elçisinin bize verdiği sözdür | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur | Modern |
Tabloda yer alan ifadeler, farklı meal sahiplerinin kelime tercihlerini ve dilsel tonlarını göstermektedir. Çoğu mealde 'vaat ettiği şey' gibi ifadeler ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifade, Allah'ın ve Resulü'nün sözlerinin doğruluğuna vurgu yaparak, Müslümanların inançlarını pekiştirmekte ve güven aşılamaktadır. Bazı meallerde ise 'zafer' veya 'söz' gibi alternatif kelimeler bulunmakta, bu da dil açısından zenginlik sunmaktadır. Ancak, genel anlamda bu kelimeler arasında belirgin bir anlam farkı yoktur; yalnızca dilsel ve anlatım tarzında farklılıklar mevcuttur. Bu durum, meal yazımında kullanılan üslup ve bağlama göre değişiklik göstermektedir.