Ahzâb Suresi 72. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki biz arzettik emaneti göklere ve yeryüzüne ve dağlara, derken onlar, onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular ve onu yükledik insana; şüphe yok ki çok zalim oldu, çok bilgisiz bir hale geldi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O gerçekten çok zalim ve çok cahildir. |
Mehmet Okuyan Meali | Biz emaneti (sorumluluğu) göklere, yere ve dağlara sunmuştuk da onlar bunu yüklenmekten çekinmişler, (sorumluluğundan) korkmuşlardı. Onu insan yüklenmişti. Şüphesiz ki o (insan), çok zalimdir, çok cahildir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz emaneti göklere ve yere ve dağlara teklif ettik, onlar onu yüklenmeden hemen çekindiler ve ondan korkuya düştüler ve onu insan yüklendi. Şüphe yok ki o, çok zalim, çok bilgisiz oldu. |
Süleyman Ateş Meali | Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zalim, çok cahildir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Biz emaneti; göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkup titrediler. Onu insan yüklendi. O da çok zalimleşti ve kendine hakim olamadı. . |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz emâneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi. |
Ahzâb Suresi 72. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahzâb |
Sure Numarası | 33 |
Ayet Numarası | 72 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 444 |
Toplam Harf Sayısı | 143 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Ahzâb Suresi, İslam toplumunu ve müminleri birçok zorluk ve savaş ortamında bir araya getiren önemli bir metindir. Medine döneminde inmiştir ve toplumsal, ahlaki ve hukuki meseleleri ele alır. Bu sure, özellikle savaş ve toplum içindeki koalisyonları, müminlerin birbirlerine olan sorumluluklarını ve Allah’a karşı olan sorumluluklarını vurgulayan ayetler içerir. Ayet 72, bu bağlamda insanın yüklenmesi gereken emaneti, yani sorumluluğu, göklere, yere ve dağlara sunulduğunda bu varlıkların bunu kabul etmemesi ve insanın bu sorumluluğu alması üzerine yoğunlaşır. İnsan, bu yükümlülüğü üstlenmekte tereddüt etmemiş, fakat bunun ağırlığını taşıyamayabilecek bir varlık olduğunu belirtir. Bu bağlamda ayet, insanın doğası, sorumlulukları ve bu sorumlulukların getirdiği sonuçlar üzerinde derin bir düşünme teşvik eder.
Ahzâb Suresi 72. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَمَانَةً | emanet |
جَبَلٌ | dağ |
يَخْشَى | korkmak |
ظَلُمَ | zalim olmak |
جَهِلَ | cahil olmak |
Ayetin tecvid kuralları arasında, med ve idgam gibi temel kurallar gözlemlenmektedir. Med, bazı kelimelerin uzatılması gereken yerlerde uygulanmakta, ayrıca bazı harflerin birleşmesi durumunda idgam kuralları işlenmektedir.
Ahzâb Suresi 72. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَمَانَةً | emanet | 10 |
جَبَلٌ | dağ | 5 |
يَخْشَى | korkmak | 15 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanın sorumluluğu, doğası ve varlıklarla olan ilişkisi üzerine derin düşünmeye teşvik eden ana temaların önemini vurgulamak içindir. Emanet kelimesi, sorumluluk ve yükümlülük kavramlarını temsil ederken, dağ ve korku gibi kelimeler, insanın durumunu ve varoluşsal kaygılarını simgeler.
يَخْشَى
15
أَمَانَةً
10
جَبَلٌ
5
Ahzâb Suresi 72. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | emaneti göklere ve yeryüzüne ve dağlara | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik | Edebi |
Mehmet Okuyan | emaneti (sorumluluğu) göklere, yere ve dağlara sunmuştuk | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | emaneti göklere ve yere ve dağlara teklif ettik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | emaneti göklere, yere, dağlara sunduk | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik | Geleneksel |
Tablodan görüldüğü üzere, 'emaneti göklere, yere ve dağlara' ifadesi birçok mealde ortak bir biçimde kullanılmıştır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturan sorumluluğun yüklenmesiyle ilgili olduğu için tercih edilmiştir. Ancak, her mealin dilsel tonu farklılık gösteriyor; bazıları daha açıklayıcı ve modern bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ve edebi bir anlatım sergilemektedir. Örneğin, 'teklif ettik' ve 'arz ettik' gibi ifadeler arasında anlamda çok büyük bir farklılık yoktur, ancak bunların tercih edilmesi, mealin genel üslubunu etkileyebilmektedir. Bu durum, okuyucunun metni anlama biçimini ve Kur'an'ın derin anlamını algılamasını da etkiler.