Âl-i İmrân Suresi 108. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Gerçek olarak onları sana okumadayız ve Allah, alemlere zulmetmeyi istemez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte bunlar Allah’ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah, âlemlere hiç zulüm etmek istemez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte bunlar, Allah’ın sana bir gerçek olarak [tilavet] etmekte (okuyup aktarmakta) olduğumuz ayetleridir. Allah âlemlere (yarattıklarına) haksızlık etmek istemez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte bunlar Allah Teâlâ'nın âyetleridir. Onları sana hak olarak tilâvet ediyoruz. Allah Teâlâ ise âlemlere zulüm irâde buyurmaz. |
Süleyman Ateş Meali | İşte onlar Allah'ın ayetleridir. Onları sana gerçek ile okuyoruz. Allah, alemlere zulmetmek istemez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar Allah'ın ayetleridir, sana bütün gerçekliği ile okuyoruz. Allah, kimseye haksızlık yapılmasını istemez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunlar sana Allah'ın ayetleri. Hak olarak okuyoruz sana onları. Allah, âlemlere zulüm istemiyor. |
Âl-i İmrân Suresi 108. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 108 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 65 |
Toplam Harf Sayısı | 118 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam'ın erken döneminde, Mekke'de inmiş bir suredir ve adını Hazreti İsa’nın annesi Meryem’in ailesi olan İmrân ailesinden alır. Bu sure, Müslümanların kendi inançlarının pekiştirilmesine ve Hristiyanlarla olan ilişkilerini düzenlemeye yönelik mesajlar içermektedir. 108. ayet, Allah'ın ayetlerinin gerçekliğini ve önemini vurgulamakta, Allah'ın âlemde hiçbir kimseye haksızlık etmeyi istemediğini belirtmektedir. Ayet, müminlere bu mesajın aktarılması konusunda bir sorumluluk yüklerken, aynı zamanda Allah’ın adaletine atıfta bulunmaktadır. Bu sure, inanç ve ahlak konularını ele alarak, Müslüman topluluğun karşılaştığı zorluklara çözüm önerileri sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca, ayette geçen 'ayetler' kelimesi, Kur'an'ın ilahi mesajını ve bu mesajın topluma nasıl aktarılması gerektiğini sembolize eder. Genel olarak Âl-i İmrân Suresi, iman temellerinin daha da güçlenmesi, sabır ve itaat konularında teşvik edici bir rol oynamaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 108. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آيَاتِ | ayetler |
حَقًّ | hak |
يَظْلِمُ | zulmetmek |
تِلَاوَةً | okuma |
عَالَمِينَ | âlemler |
Ayetin tecvid kuralları arasında uzatma (med) ve idgam uygulamaları bulunmaktadır. Özellikle 'يَظْلِمُ' kelimesindeki 'ل' harfi idgam kuralına tabi olup, sesin akışında yumuşaklık sağlar.
Âl-i İmrân Suresi 108. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آيَاتِ | ayetler | 100 |
حَقًّ | hak | 60 |
يَظْلِمُ | zulmetmek | 55 |
عَالَمِينَ | âlemler | 30 |
تِلَاوَةً | okuma | 15 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça yer almakta. 'آيَاتِ' kelimesi, Allah'ın mesajını temsil eden önemli bir kavramdır ve bu yüzden sık sık kullanılır. 'حَقًّ' kelimesi, doğru ve gerçek olanı ifade eder ve inanç bağlamında son derece önemlidir. 'يَظْلِمُ' ise Allah'ın adalet anlayışını ortaya koyarken, insanların birbirlerine karşı adil olmaları gerektiği mesajını taşır. 'عَالَمِينَ' kelimesi, geniş bir insanlık ve varlık yelpazesini kapsar. Bu kelimelerin tekrar kullanılması, Kur'an'ın ana temalarının pekiştirilmesi ve okuyucuya verilmek istenen mesajın güçlendirilmesi açısından önemlidir.
آيَاتِ
100
حَقًّ
60
يَظْلِمُ
55
عَالَمِينَ
30
تِلَاوَةً
15
Âl-i İmrân Suresi 108. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın ayetleridir. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. | Edebi |
Mehmet Okuyan | Bir gerçek olarak [tilavet] etmekte. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onları sana hak olarak tilâvet ediyoruz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onları sana gerçek ile okuyoruz. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | sana bütün gerçekliği ile okuyoruz. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Hak olarak okuyoruz sana onları. | Modern |
Tablodaki incelemeye göre, 'Allah'ın ayetleridir.' ifadesi, çoğu mealde ortak olarak kullanılmış ve bu nedenle bu ifade, Kur'an'daki ayetlerin ilahi niteliğini vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Ayrıca, 'hak olarak' ifadesi de benzer şekilde birkaç mealde geçmekte, bu da ayetlerin gerçekliğine ve önemine atıfta bulunmaktadır. Ancak, bazı meallerde 'tilavet' gibi daha az kullanılan terimler yer alıyor, bu da dilsel çeşitliliği göstermekte. Örneğin, 'tilavet etmekte' ifadesi daha edebi bir ton taşırken, 'okuyoruz' ifadesi daha sade bir anlatım sunmaktadır. Bu farklılıklar, meallerin yazarlarının tercih ettikleri dilsel yaklaşımları ve hedef kitleleri doğrultusunda şekillenmiştir.