Âl-i İmrân Sûresi 112. Ayet
ضُرِبَتْ
عَلَيْهِمُ
الذِّلَّةُ
اَيْنَ
مَا
ثُقِفُٓوا
اِلَّا
بِحَبْلٍ
مِنَ
اللّٰهِ
وَحَبْلٍ
مِنَ
النَّاسِ
وَبَٓاؤُ۫
بِغَضَبٍ
مِنَ
اللّٰهِ
وَضُرِبَتْ
عَلَيْهِمُ
الْمَسْكَنَةُۜ
ذٰلِكَ
بِاَنَّهُمْ
كَانُوا
يَكْفُرُونَ
بِاٰيَاتِ
اللّٰهِ
وَيَقْتُلُونَ
الْاَنْبِيَٓاءَ
بِغَيْرِ
حَقٍّۜ
ذٰلِكَ
بِمَا
عَصَوْا
وَكَانُوا
يَعْتَدُونَ۠
١١٢
Duribet ‘aleyhimu-żżilletu eyne mâ śukifû illâ bihablin mina(A)llâhi vehablin mine-nnâsi vebâû biġadabin mina(A)llâhi veduribet ‘aleyhimu-lmeskene(tu)(c) żâlike bi-ennehum kânû yekfurûne bi-âyâti(A)llâhi veyaktulûne-l-enbiyâe biġayri hakk(in)(c) żâlike bimâ ‘asav vekânû ya’tedûn(e)
Âl-i İmrân Suresi 112. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 112. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 112 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 113 |
Toplam Harf Sayısı | 146 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve adını İmrân ailesinden alır. Bu sure, özellikle müminlerin birlik ve beraberlik içinde olmalarını, Allah'ın kudretini, peygamberlerin görevleri ve Allah'a karşı gelmenin sonuçları gibi konular üzerinde durur. Surede, özellikle Yahudi ve Hristiyan toplulukları ile Müslümanlar arasındaki ilişkiler, inanç ve kabulleri hakkında birçok referans bulunmaktadır. Ayet 112, bu bağlamda Yahudilerin ve diğerlerinin durumu hakkında bir uyarı niteliğindedir. Ayette, bu grupların Allah'ın emirlerine karşı duyarsızlıkları ve peygamberlere karşı işledikleri suçlar nedeniyle yaşadıkları aşağılık durumdan bahsedilmektedir. Aşağılık damgası, inançsızlık ve isyan eden toplumların yaşayabileceği bir durum olarak ifade edilen her yerde geçerliliği olan bir durumdur. Ayetin ana teması, Allah’ın gazabına uğrayan ve bu yüzden miskinlik ve zillet altına giren toplumların durumudur. Bu, Müslüman topluma da bir uyarı niteliğindedir; itaat ve sabır gerektiren bir dönemden geçtikleri için bu ayetin bu şekilde indirilmiş olması, hem geçmişten ders çıkarılması gerektiği hem de mevcut durumun değerlendirilmesi açısından önemlidir.
Âl-i İmrân Suresi 112. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يُذَلُّونَ | alçaklık damgası |
مِسْكِنَةٌ | yoksulluk |
كَفَرُوا | inkar ettiler |
Ayetin tecvid açısından dikkat çeken noktaları arasında "idgam" ve "med" kuralları bulunmaktadır. İdgam, bazı harflerin diğerleriyle birleşerek okunması durumunu ifade eder. Bu ayette bazı kelimelerin birleşimi, okunma akışını kolaylaştırmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 112. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يُذَلُّونَ | alçaklık damgası | 6 |
مِسْكِنَةٌ | yoksulluk | 5 |
كَفَرُوا | inkar ettiler | 12 |
Bu kelimeler, Kur'an'da önemli temalar olan Allah'a asi olmanın sonuçları ve toplumsal çöküşle ilgili pek çok ayette geçmektedir. Özellikle "كَفَرُوا" kelimesi, inkar edenlerin durumunu betimleyen birçok ayette bulunur. Bu kelimenin sık kullanılması, inkara karşı uyarıların önemini vurgular. "مِسْكِنَةٌ" kelimesi de benzer şekilde, yoksulluk ve çaresizlik durumunu ifade eden ayetlerde sıkça yer alır. Bu temalar, toplumların Allah’a karşı olan tutumlarının sonuçlarını gösterir.
كَفَرُوا
12
يُذَلُّونَ
6
مِسْكِنَةٌ
5
Âl-i İmrân Suresi 112. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Aşağılık bir hale getirilmiştir | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Kendilerini zillet kaplamıştır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Üzerine alçaklık damgası vurulmuştur | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Kendilerine alçaklık (damgası) vurulmuştur | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | Üzerlerine ziIlet (damgası) vurulmuştur | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onlara alçaklık (damgası) vurulmuştur | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Her yerde alçaklık damgası yer | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Üzerlerine miskinlik damgası vurulmuştur | Açıklayıcı |
Mealler arasında en belirgin ortak ifade, 'alçaklık damgası' ve 'miskinlik damgası' kavramlarıdır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturuyor ve çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılarak vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra, farklı meallerde yer alan 'zillet' ve 'miskinlik' ifadeleri, bazı meallerde eş anlamlı olarak değerlendirilse de, bazıları bunları farklı ton ve anlatımla ifade etmiştir. Örneğin, Diyanet İşleri'nin kullandığı 'zillet' kelimesi, daha modern bir anlatım tarzıyla gelmekte. Ancak, genel anlamda bu ifadelerin çoğu aynı temayı desteklemektedir. Bu farklılıklar, yazarların üslup ve hedef kitlelerine göre bir çeşitlilik oluşturmakla birlikte, içerik açısından benzer anlamlar taşımaktadır.
Âl-i İmrân Sûresi 112. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 112. ayet, Müslümanların düşmanları karşısındaki durumu ve onlardan gelecek zararları ifade eder. Özellikle, Allah'ın korumasından yoksun olanların başlarına gelecek belalar ve sıkıntılar üzerine bir vurgu yapılır.
- Âl-i İmrân Sûresi 186. Ayet: Bu ayette, Müslümanların düşmanlarıyla olan çatışmalarında maruz kalacakları saldırılar ve sıkıntılar belirtilmektedir. Bu durum, 112. ayetteki ifadelerle örtüşmektedir.
- Bakara Suresi 155. Ayet: Bu ayette sabır ve sebat ile imtihan edilme durumu ele alınmaktadır. 112. ayette anlatılan düşmanlardan gelebilecek sıkıntılara karşı sabretmenin önemini vurgulamaktadır.
- Mâide Sûresi 54. Ayet: Bu ayet, Allah'ın yardımıyla 'İman edenlerin inançları' konusuna değinmektedir. 112. ayetin vurguladığı korku ve düşmanlıkla başa çıkabilmenin yalnızca iman ile mümkün olacağını ifade eder.
Âl-i İmrân Sûresi 112. ayet ve ilişkili ayetler, Müslümanların inançları ve düşmanları karşısında sergilemeleri gereken tavırları ele alır. Zor zamanlarda Allah'ın koruması altındaki sabırlı duruşun önemi, bu ayetlerde ortak bir tema olarak karşımıza çıkar. Sadece bu ayetler değil, Kuran genelinde sık sık vurgulanan düşmanlık ve zorluklar karşısında sabır ve güven konusu, inançlı bireylerin moral ve dayanıklılığını pekiştiren bir çerçeveyi oluşturmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç