Âl-i İmrân Sûresi 113. Ayet
لَيْسُوا
سَوَٓاءًۜ
مِنْ
اَهْلِ
الْكِتَابِ
اُمَّةٌ
قَٓائِمَةٌ
يَتْلُونَ
اٰيَاتِ
اللّٰهِ
اٰنَٓاءَ
الَّيْلِ
وَهُمْ
يَسْجُدُونَ۠
١١٣
Leysû sevâ/(en)(k) min ehli-lkitâbi ummetun kâ-imetun yetlûne âyâti(A)llâhi ânâe-lleyli vehum yescudûn(e)
Âl-i İmrân Suresi 113. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 113. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 113 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 113 |
Toplam Harf Sayısı | 132 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan ve Mekke döneminde inmiş bir suredir. Genel olarak, bu sure; Allah’ın birliği, peygamberlerin önemi, iman edenlerin özellikleri ve insanların Allah’a olan sorumluluklarını ele almaktadır. Bu ayet, Kitap ehli arasında farklılıkları vurgulamakta ve samimi olanların belirli bir niyetle ibadet ettiklerini ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, toplulukların inanç ve ibadet konusundaki farklılıklarını ele alırken, gece vakti yapılan ibadetlerin ve secde etmenin önemine de dikkat çekmektedir. Özellikle gece saatlerinde yapılan ibadetlerin, ruhsal derinlik ve bağlılık açısından taşıdığı anlam, bu ayet ile bir kez daha ortaya konmuştur. Ayetin genel bağlamında, Allah’a yönelenlerin ve O'na ibadet edenlerin, farklı inançlar içerisinde bile belirli bir ortak payda bulabildiği vurgulanmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 113. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الْكِتَابِ | Kitap |
أَهْلِ | ehli |
يَسْجُدُونَ | secde |
آيَاتِ | ayetler |
اللَّيْلِ | gece |
قَآئِمَةٌ | ayakta durmak |
وَهُمْ | doğru yolda |
أُمَّةٌ | cemaat |
Ayetteki temel tecvid kuralları arasında 'med', 'idgam' ve 'ghunnah' gibi kurallar bulunmaktadır. Özellikle 'secde' ve 'Kitap' kelimelerinde dikkat edilmesi gereken uzatma ve duraklama kuralları geçerlidir.
Âl-i İmrân Suresi 113. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
الْكِتَابِ | Kitap | 12 |
يَسْجُدُونَ | secde | 8 |
آيَاتِ | ayetler | 15 |
اللَّيْلِ | gece | 9 |
أُمَّةٌ | topluluk | 6 |
Ayet içinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılan ifadeler olup, dinin temel kavramlarını temsil etmektedir. 'Kitap' kelimesi, dini metinleri belirtirken, 'secde' ibadetin fiziksel bir ifadesidir ve ruhsal derinliği simgeler. 'Gece' kelimesi ise ibadetlerin yoğunlaştığı zamanı ifade eder. Bu kelimeler, ibadet ve itaat konusundaki vurguları artırmakta ve Müslümanların ruhsal pratiklerinde önemli bir yer tutmaktadır.
آيَاتِ
15
الْكِتَابِ
12
اللَّيْلِ
9
يَسْجُدُونَ
8
أُمَّةٌ
6
Âl-i İmrân Suresi 113. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ama hepsi bir değil. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hepsi bir değildirler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ancak hepsi aynı değildir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Hepsi müsavî değildirler. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ama hepsi bir değildir. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Hepsi bir değildir. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ama hepsi bir değildir. | Modern |
Tablodan görüldüğü üzere, 'Hepsi bir değildir.' ifadesi birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin vurgusunu güçlendirmekte ve Kitap ehli içerisindeki farklılıkları net bir şekilde ortaya koymaktadır. 'Hepsi aynı değildir.' ifadesi ise Mehmet Okuyan'ın modern yaklaşımıyla dikkat çekmektedir. Bu ifade, daha akıcı bir anlatım sunarken, anlamda dolaylı bir derinlik taşımaktadır. Diğer meallerde ise 'müsavi değildirler' gibi daha eski ifadeler tercih edilmiştir. Bu durum, dilin evrimi ve kültürel bağlamın etkisini göstermektedir. Bazı meallerde kullanılan açıklayıcı ifadeler, okuyucuya daha açık bir mesaj iletmeyi amaçlamaktadır. Genel olarak, kullanılan ifadeler arasında anlam açısından ciddi bir farklılık yoktur; ancak dilsel ton ve ifade tarzında farklılıklar bulunmaktadır.
Âl-i İmrân Sûresi 113. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 113. ayet, Müslümanların ve Yahudi ve Hristiyanların arasında bulunan bazı insanların iyi özelliklerine ve onlardan bir kısmının sadık olduklarına işaret eder.
- Bakara Suresi 62. Ayet: Bu ayette de, Yahudilerin, Hristiyanların ve Sabiilerin arasında inananların ahirette mükafatlarını alacakları ifade edilmiştir. Bu, Âl-i İmrân 113. ayetteki iyi özellikleri ve sadık olanların varlığını destekler.
- Mâide Sûresi 69. Ayet: Bu ayet, gerçekten inanan ve Allah'a itaat edenlerin, yüzlerinin aydınlık olacağını belirtir. Âl-i İmrân 113. ayetteki inananlar ve sadık olanlarla benzerlik taşımaktadır.
- Âl-i İmrân Sûresi 115. Ayet: Bu ayette, iyi amellerin karşılığının mükafat olarak verileceği belirtilmiştir. Üçüncü suredeki bu vurgu, 113. ayetteki tabiatla ilgili bağlantıyı güçlendirir.
Bu ayet ve ilişkili ayetler, farklı inanç gruplarındaki doğru ve iyi olan insanların Allah katındaki değerleri ve mükafatlarını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, inananların özelliği içinde yer alan sadakat ve iyi amellerin ehemmiyetini vurgulamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç