Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın, yoksa kaba ve katı yürekli olsaydın mutlaka yanından ayrılıp giderlerdi. Bağışla onları, yarlıganmalarını dile onların, iş hususunda danış onlarla. Fakat işe girişmeyi de kurdun mu dayan Allah'a. Şüphe yok ki Allah, dayananları sever. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sen (o zaman), sırf Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları sen bağışla, onlar için Allah'dan mağfiret dile. (Yapacağın) işlerde onlara da danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah'a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah’tan bir merhamet sebebiyle onlara yumuşak davranmıştın. Kaba, katı yürekli olsaydın, şüphesiz ki etrafından dağılırlardı. Onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş(ler) hakkında onlarla istişarede bulun! Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a güven! Şüphesiz ki Allah kendisine güvenenleri sever. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi Allah Teâlâ'dan bir rahmet sebebiyledir ki, onlara yumuşak davrandın, ve eğer sen çirkin huylu katı yürekli olsaydın, elbette etrafından dağılırlardı. Artık onları affet. Onlar için istiğfarda bulun. Ve onlar ile emr hususunda müşavere yap. Sonra ettiğin zaman da Allah Teâlâ'ya tevekkül et. Şüphe yok ki Allah Teâlâ tevekkül edenleri sever. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılır, giderlerdi. Öyleyse onlar(ın kusurların)dan geç, onlar için mağfiret dile. İşini onlara danış, karar verince de Allah'a dayan; çünkü Allah kendine dayanıp güvenenleri sever. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara nazik davranman, Allah’ın sana olan iyiliği sebebiyledir. Kaba ve katı yürekli olsan yanından dağılıp giderler. Öyleyse kusurlarına bakma, bağışlanmalarını iste. Her konuda görüşlerini al. Bir de karar verdin mi, yalnız Allah’a güvenip dayan. Allah kendine güvenip dayananları sever. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'tan bir merhamet/bir sevgi sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan! Allah, tevekkül edenleri sever. |
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 159 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 111 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam toplumunun inşa edilmesi, Müslümanların birlikte hareket etmesi ve iman konularında rehberlik sağlamak amacıyla inmiş bir Mekki suredir. Sure, adını Hz. İsa'nın annesi Meryem ve onun ailesine atıfta bulunarak alır ve toplumsal değerler, ahlaki kurallar ve inanç konularında önemli mesajlar içerir. Ayet 159, bu bağlamda önemli bir yer tutmaktadır. Bu ayet, Peygamber Efendimiz (sav)'in toplumu yönetme ve insanlarla ilişkilerinde nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğine dair bir örnek sunmaktadır. Bu ayette, toplumsal ilişkilerin yumuşak bir dille ve hoşgörü ile sürdürülmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, insanlarla olan ilişkilerde affetme ve istişare etme gibi erdemler ön plana çıkmaktadır. Alınan kararların ardından Allah’a dayanmanın önemi de bu ayette dile getirilmektedir. Bu durum, bu ayetin sadece bireysel bir davranış değil, aynı zamanda toplum liderlerine yönelik bir tavsiye olduğunu göstermektedir. Bu tür bir yaklaşım, İslam toplumunun bir arada kalmasını ve birlikte hareket etmesini temin eden bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Ayetin genel bağlamı, Müslümanların bir arada durabilmesi ve birlik içerisinde hareket edebilmesi için gerekli olan erdemleri ve davranış biçimlerini ortaya koymaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رَحْمَةٍ | rahmet |
قَاسٍ | katı |
مَغْفِرَةً | bağışlama |
شُورَى | danışma |
تَوَكُّل | güvenme |
Ayet içinde dikkat çeken bazı dil bilgisi kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'رَحْمَةٍ' (rahmet) kelimesi genellikle merhamet ve sevgi kavramını ifade ederken, 'قَاسٍ' (katı) kelimesi bir olumsuzluğu belirtmektedir. Ayrıca ayette, 'مَغْفِرَةً' (bağışlama) kelimesi sıkça kullanılan bir terimdir. Tecvid açısından bakıldığında, ayette Med (uzatma) ve İdgam (birleştirme) gibi kurallar göze çarpmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَحْمَةٍ | rahmet | 53 |
قَاسٍ | katı | 12 |
مَغْفِرَةً | bağışlama | 22 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin önemini göstermektedir. 'رَحْمَةٍ' kelimesi, Kur'an'da sıkça vurgulanan bir kavram olduğu için 53 kez geçmektedir. Bu, Allah'ın rahmetinin her zaman ön planda olduğu anlamına gelir. 'قَاسٍ' kelimesinin 12 kez geçmesi, katı kalpli olmanın olumsuz bir durum olarak ifade edildiğini göstermektedir. 'مَغْفِرَةً' kelimesinin 22 kez geçmesi, affetmenin ve bağışlamanın İslam'daki önemli bir yerini göstermektedir.
رَحْمَةٍ
53
مَغْفِرَةً
22
قَاسٍ
12
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | kaba ve katı yürekli olsaydın | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | kaba, katı yürekli olsaydın | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | sırf Allah'ın rahmetiyle | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Allah’tan bir merhamet sebebiyle | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | bir rahmet sebebiyledir ki | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | rahmeti sebebiyledir ki | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara nazik davranman | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | bir merhamet/bir sevgi sayesindedir | Açıklayıcı |
Ayetin meallerinde dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'kaba ve katı yürekli olsaydın' ifadesi ve 'rahmet' kavramı yer almaktadır. Bu ifadeler, genel olarak ayetin ana temasını vurgulamakta ve liderlik özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. Çoğu mealde 'rahmet' kelimesinin sık kullanılması, bu özelliğin İslam'daki önemini göstermektedir. Bununla birlikte, farklı mealler arasında 'nazik davranman' veya 'yumuşak davrandın' gibi ifadeler, anlatım tarzını ve dilsel tonu değiştirmektedir. Bazı mealler geleneksel bir dil kullanırken, kimileri daha modern ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu farklılıklar, okuyucunun metni anlama şekline etkide bulunabilir.