Âl-i İmrân Suresi 47. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Meryem, ya Rabbi demişti, benim nasıl çocuğum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmadı. Allah, öyledir ama demişti, dilediğini yapar Allah ve bir işin olmasını diledi mi hemencecik ol der ona ve o oluverir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Meryem), “Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?” dedi. Allah, “Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir” dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah: "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi. |
Mehmet Okuyan Meali | (Meryem) “Rabbim! Bana hiçbir insan dokunmamışken nasıl (bir) çocuğum olabilir ki?” demiş, (melekler ise) şöyle demişlerdi: “Öyle, (ama) Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece ‘Ol!’ der, o da hemen olmaya başlar.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Yarabbi! Bana çocuk nereden olabilir! Halbuki bana bir beşer dokunmamıştır.» Buyurdu ki, «Öyledir. Allah Teâlâ neyi dilerse yaratır. Bir şeyi murad edince ona sadece 'Ol!' der, o da hemen oluverir.» |
Süleyman Ateş Meali | Dedi ki: "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" "Allah, böylece dilediğini yaratır, dedi, bir şey(in olmasını) istedi mi ona 'ol' der, o da oluverir." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Meryem, “Sahibim! Benim nasıl çocuğum olur? Bana erkek eli değmedi ki!” dedi. “Olacak!” dedi. Allah tercih ettiği şeyi yaratır. Bir işe karar verdi mi sadece "Ol" der ve o şey oluşur.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim? Bana hiçbir insan dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır! Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sadece ona "Ol!" der; ve o hemen oluverir." |
Âl-i İmrân Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 47 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 87 |
Toplam Harf Sayısı | 146 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, adını İmrân ailesinden alır ve genel olarak Hz. İsa ve Meryem'in doğumu üzerine odaklanır. Mekke döneminde nazil olan bu sure, Müslümanların inançlarını pekiştirmek ve Hristiyanlarla olan ilişkilerine dair mesajlar vermek amacı taşır. Ayet 47 ise, Meryem'in, bir insan dokunmadan çocuğa sahip olabileceği sorusunu sorması ve Allah’ın kudretinin cevabını içermektedir. Bu ayet, yaratılışın Allah'ın iradesine bağlı olduğunu vurgular. Sure, hem tarihsel bağlamda hem de teolojik olarak önemli mesajlar barındırmaktadır. Kur'an'ın bu kısmı, Hz. Meryem'in İsa'yı doğurma sürecini anlatırken, kadınların ve ailelerin toplum içindeki yerini de irdelemiş olur. Ayet, Meryem'in niçin bu soruyu sorduğunu, insanlara verilen ilahi özellikleri ve varoluşun nasıl oluştuğunu açıklamaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَرْيَمَ | Meryem |
رَبِّ | Rabbim |
كَيْفَ | nasıl |
يَكُونُ | olur |
يَشَاءُ | diler |
كُنْ | ol |
Ayette, 'كُنْ' (ol) kelimesinin vurgusu, Allah'ın iradesinin kudretini göstermektedir. Ayrıca, 'يَشَاءُ' (diler) kelimesi, Allah'ın her şeyi dilediğinde yarattığını ifade eder. Tecvid açısından, ayette yer alan kelimelerde 'idgam' ve 'med' kuralına uygun durumlar gözlemlenmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَرْيَمَ | Meryem | 19 |
رَبِّ | Rabbim | 250 |
يَكُونُ | olur | 80 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça yer alarak, ilahi irade ve yaratılışın nasıl gerçekleştiğine dair önemli vurgular yapmaktadır. 'مَرْيَمَ' ismi, Meryem'le ilgili anlatımlarda yoğun olarak kullanılmakta, bu da onun Kur'an'daki önemini göstermektedir. 'رَبِّ' kelimesi, Allah'ın büyüklüğünü ve yaratma kudretini ifade ederken, 'يَكُونُ' ise varlığın oluşturulma sürecini temsil eder.
رَبِّ
250
يَكُونُ
80
مَرْيَمَ
19
Âl-i İmrân Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | dilediğini yapar Allah | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah, dilediğini yaratır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah dilediğini yaratır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah dilediğini yaratır | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Allah Teâlâ neyi dilerse yaratır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah, böylece dilediğini yaratır | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Allah tercih ettiği şeyi yaratır | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah dilediğini işte böyle yaratır | Modern |
Tabloya göre, 'dilediğini yaratır' ifadesi çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu, Allah'ın iradesinin mutlak gücünü ifade eden önemli bir ifadedir. Ancak, bazı meallerdeki farklılıklar, kelime seçimi ve anlatım tarzıyla ilgili farklılıklar göstermektedir. Örneğin, 'tercih ettiği' ifadesi, Allah'ın yaratma eyleminde bir seçim yapma vurgusu taşırken, 'böylece' kelimesi de yaratılışın bir süreç olarak ele alındığını göstermektedir. Bu farklılıklar, meallerin bağlamında anlam zenginliği yaratmakta; ancak genel olarak, Allah'ın yaratma kudretine dair ortak bir anlayış sergilemektedirler.