Âl-i İmrân Suresi 66. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şöyleböyle bilginiz olan şeye dair tartışıp duruyorsunuz ama hiç bilginiz olmayan şeyde de ne diye tartışmaya kalkışırsınız? Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte siz böyle kişilersiniz! Hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız (da), hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin tartışıyorsunuz! Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte siz o kimselersiniz ki, sizin için kendisine dair bilgi bulunan şeyde mücadelede bulundunuz. Artık sizin için kendisine ait bilgi bulunmayan şey hakkında ne için mücadelede bulunuyorsunuz? Halbuki Allah Teâlâ bilir, siz bilmezsiniz. |
Süleyman Ateş Meali | Haydi siz, biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız; ama hiç bilginiz olmayan şey hakkında neden tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Siz hakkında bilginiz olan konuda tartışırsınız, ama hakkında bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıyorsunuz? Bunları bilen Allah’tır, siz bilmezsiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte siz böyle insanlarsınız! Hakkında biraz bilginiz olan şeyde çekişmeye girdiniz. Peki, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyde neden tartışmaya giriyorsunuz? Allah bilir ama siz bilmezsiniz. |
Âl-i İmrân Suresi 66. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 66 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 61 |
Toplam Harf Sayısı | 122 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in üçüncü suresi olup, Medine döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak İslam toplumunun sosyal ve dini meseleleri ile ilgili önemli bilgiler içermektedir. Ayet 66, insanların bilgileri dahilindeki konularda tartışmalarını ele almakta ve ilahi bilgilerin kesinliğini vurgulamaktadır. Sure, genel olarak inananların doğru bir şekilde yönlendirilmesi, Allah'a olan inanç ve ibadet konuları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Âl-i İmrân, özellikle Hristiyanlık ve Yahudilik gibi diğer dinlerle olan ilişkileri ve bu dinlerin mensuplarının doğru bilgiye ulaşmalarını önemsemekte, bu bağlamda tartışmaların gerekliliğini ya da gereksizliğini sorgulamaktadır. Ayette ise, insanların bildikleri konular üzerindeki tartışmalarına değinilmekte, bilmedikleri konularda ise neden tartıştıkları sorulmaktadır. Bu bağlamda, aklın ve bilginin sınırlarını anlamaya yönelik bir çağrıda bulunmaktadır. Ayetin içeriği, insanların bilgi sahibi olmadan tartışmalarını eleştirerek, ilahi bilginin insan bilgisi üzerindeki üstünlüğünü ortaya koymaktadır. Bu sure ve ayet, inananlara bilgi sahibi olmadan tartışmamaları konusunda bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 66. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَلِمَ | bilmek |
تَتَجَادَلُونَ | tartışıyorsunuz |
مَا | ne |
أنْتُمْ | siz |
لا | değil |
إِلَّا | ancak |
Ayetin tecvidinde, 'عَلِمَ' kelimesinin başında med bulunmaktadır. Ayrıca, 'تَتَجَادَلُونَ' kelimesinde idgam kuralı uygulanmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 66. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَلِمَ | bilmek | 149 |
تَتَجَادَلُونَ | tartışmak | 2 |
مَا | ne | 131 |
Ayet içerisinde geçen 'عَلِمَ', 'تَتَجَادَلُونَ' ve 'مَا' kelimeleri, Kur'an'da farklı bağlamlarda kullanılarak, bilgi, tartışma ve belirsizlik gibi temaları vurgulamaktadır. 'عَلِمَ' kelimesinin sık kullanılması, bilgi ve bilginin önemini belirtirken, 'تَتَجَادَلُونَ' kelimesinin nadir kullanılması, tartışmanın durumunu ifade etme gereğini ortaya koymaktadır. 'مَا' kelimesi ise genel olarak belirsizlik ya da sorgulama durumlarını ifade etmekte, sıkça karşılaşılan bir kelimedir.
عَلِمَ
149
مَا
131
تَتَجَادَلُونَ
2
Âl-i İmrân Suresi 66. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şöyleböyle bilginiz olan şeye dair tartışıp duruyorsunuz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin tartışıyorsunuz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sizin için kendisine dair bilgi bulunan şeyde mücadelede bulundunuz | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | ama hiç bilginiz olmayan şey hakkında neden tartışıyorsunuz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | hakkında bilginiz olan konuda tartışırsınız | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | hakkında biraz bilginiz olan şeyde çekişmeye girdiniz | Modern |
Yukarıda sunulan mealler arasında, 'bilginiz olan şey' ifadesi çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılmış, 'tartışmak' teması üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bu durum, ayetin ana mesajının net bir şekilde aktarılması bakımından önemlidir. Farklılık gösteren ifadeler arasında ise 'şöyleböyle bilginiz olan' ve 'çelişmeye girdiniz' gibi ifadeler, dilsel ton açısından modern ve geleneksel mealler arasında belirgin farklılıklar yaratmaktadır. Bazı meallerde ise, dilin akışkanlığına yönelik tercihlerin yapıldığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, meallerin farklı kelime tercihlerinin, anlamda belirgin bir değişiklik ortaya çıkarmadığını, ancak okuyucu üzerinde farklı etkiler bırakabileceğini söylemek mümkündür.