Ankebût Suresi 14. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de aralarında tam bin yıldan elli yıl eksik bir müddet kaldı; derken onları tufan helak etti ve onlar zalimlerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki biz Nuh’u kendi halkına göndermiştik; bin seneden elli yıl eksik bir süre onların arasında kalmıştı. Onlar haksızlık ederken (sonunda) tufan kendilerini yakalamıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Celâlim hakkı için, Biz Nûh'u kavmine gönderdik, artık aralarında elli yılı müstesna, bin sene durdu. Nihâyet onlar, zalimler oldukları halde kendilerini tufan yakaladı. |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun biz, Nuh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı (öğüt verdi, dinlemediler), sonunda haksızlık etmekte olan insanları Tufan yakaladı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Nuh’u kendi halkına elçi gönderdik. Aralarında dokuyüz elli yıl kaldı. Nihayet yanlışlar içinde oldukları bir sırada o tufan, onları alıp götürdü. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, biz Nûh'u toplumuna gönderdik de o onların arasında bin yıldan elli yıl eksik kaldı. Sonunda onları tufan yakaladı. Çünkü zalimlerdi onlar. |
Ankebût Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ankebût |
Sure Numarası | 29 |
Ayet Numarası | 14 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 20 |
Kur'an Sayfası | 463 |
Toplam Harf Sayısı | 124 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Ankebût Suresi, genel olarak, Allah’ın birliğine ve peygamberlerin gönderilişine dair temalara odaklanmaktadır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, inkarcıların iman edenlere karşı sergiledikleri tavırları, geçmişteki kavimlerin helakını ve Allah’ın kudretini anlatmaktadır. 14. ayet ise, Hz. Nuh’un kıssasını anlatırken, onun toplumuna gönderilmesi ve bu topluma verdiği sürenin ardından gelen tufanı detaylandırmaktadır. Bu ayet, Nuh’un toplumundaki zulmü ve ona karşı olan inkarı vurgularken, aynı zamanda zulümlerin sonuçlarını da gözler önüne sermektedir. Nuh, uzun bir süre boyunca kavmine öğüt vermiş, fakat insanlar onun uyarılarına karşı gelerek zulümlerine devam etmişlerdir. Bu bağlamda, ayet, geçmişteki kavimlerin durumunu ve Allah’ın uyarılarına karşı gelmenin sonuçlarını açık bir dille ifade etmektedir. Sure, inkar edenlerin sonunu ve Allah’ın adaletini hatırlatarak, iman edenlere bir teselli ve uyarı niteliği taşımaktadır.
Ankebût Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نُوحٍ | Nuh |
كَذَّبَ | inkar etti |
طُوفَانٍ | tufan |
ذَلِكَ | bu |
زَالِمِينَ | zalimler |
Ayetteki önemli kelimeler arasında 'نُوحٍ' (Nuh), 'كَذَّبَ' (inkar etti), 'طُوفَانٍ' (tufan) gibi kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, Nuh'un kavmiyle olan durumunu ve sonrasındaki tufanı ifade eder. Tecvid açısından ayette, 'ذَلِكَ' kelimesinin, 'لّ' harfi ile izhar edilmesi gerekmektedir.
Ankebût Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نُوحٍ | Nuh | 43 |
زَالِمِينَ | zalimler | 11 |
طُوفَانٍ | tufan | 10 |
Ayette geçen 'نُوحٍ' kelimesi Kur'an'da toplamda 43 kez geçmektedir. Bu kelimenin sıkça kullanılması, Nuh’un kıssasının ve öğretilerinin önemini vurgular. 'زَالِمِينَ' (zalimler) kelimesi, 11 kez geçerken, insanın zulmü ve sonuçları hakkında bir uyarı işlevi görmektedir. 'طُوفَانٍ' kelimesi ise, Nuh'un kıssasında önemli bir olay olan tufanı ifade etmekte ve bu olayın tekrarı, insanlara yönelik uyarıcı bir mesaj taşımaktadır.
نُوحٍ
43
زَالِمِينَ
11
طُوفَانٍ
10
Ankebût Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yemin olsun ki biz Nuh’u kendi halkına göndermiştik; bin seneden elli yıl eksik. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Celâlim hakkı için, Biz Nûh'u kavmine gönderdik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Andolsun biz, Nuh'u kavmine gönderdik | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Nuh’u kendi halkına elçi gönderdik. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, biz Nûh'u toplumuna gönderdik | Modern |