Ankebût Suresi 31. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyle gelince, şüphe yok ki demişlerdi, biz şu şehrin halkını helak edeceğiz; şüphe yok ki o şehrin halkı zalim oldu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Elçilerimiz (melekler) İbrahim’e müjdeyi getirdiklerinde, “Biz, bu memleket halkını helâk edeceğiz, çünkü oranın ahalisi zalim kimselerdir” dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elçilerimiz İbrahim'e (iki oğul vereceğimize dair) müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz bu memleket halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim kimselerdir." |
Mehmet Okuyan Meali | Elçilerimiz (melekler) İbrahim’e (çocuk) müjdesi getirdiklerinde şöyle demişlerdi: “Biz bu şehir halkını helak edeceğiz. Şüphesiz ki oranın halkı zalim kişilerdir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki elçilerimiz, İbrahim'e müjde ile geldiler. Dediler ki: «Biz muhakkak şu kasabanın ahalisini helâk edeceğiz. Çünkü onun ahalisi, zalimler oldular.» |
Süleyman Ateş Meali | Elçilerimiz İbrahim'e (oğlu olacağına dair) müjdeyi getirdikleri zaman dediler ki: "Biz şu (Sodom) kenti(ni)n halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim oldular." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Elçilerimiz İbrahim’e o müjdeyi getirdiklerinde şunu da söylediler: “Biz o şehrin halkını yok edeceğiz; oranın halkı yanlışa boğulmuş.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü ora halkı zalim oldular." |
Ankebût Suresi 31. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ankebût |
Sure Numarası | 29 |
Ayet Numarası | 31 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 20 |
Kur'an Sayfası | 462 |
Toplam Harf Sayısı | 130 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Ankebût Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel olarak inanç, peygamberlik ve kıyamet temalarını işlemektedir. Bu sure, inananların karşılaştığı zorlukları, inkarcıların durumunu ve peygamberlerin verdikleri mücadeleleri anlatmaktadır. Ayet 31, İbrahim Peygamber'e gelen elçilerin, Sodom ve Gomora şehirlerinin halkının helak edileceğini bildirmesiyle ilgilidir. Bu bağlamda, elçilerin müjdesi, hem bir haberleşme hem de bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayet, İbrahim'in toplumuna yönelik bir tehdit ve bunun sonucunda yaşanacak olayları içermektedir. Bu anlatım, inkarcıların zalimlikleri nedeniyle başlarına gelecek olan felaketin bir ön açıklaması olarak değerlendirilmektedir. Ayet, insanlara zulüm ve adaletsizlikten kaçınmaları gerektiği mesajını da içeriyor. Elçiler, bu şehirlerin halkının zalim olduğunu ifade ederek, adaletin sağlanmadığı her toplumun başına felaketlerin geleceğine dikkat çekiyor. Bu bağlamda, ayet, hem geçmişteki olaylara işaret etmekte hem de insanların sorumluluklarını hatırlatmaktadır.
Ankebût Suresi 31. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
elçiler | mesaj getirenler |
müjde | iyi haber |
helak | yok etme, imha etme |
zalim | zulüm eden, adaletsiz |
ahali | bir yerin halkı |
Ayet, bazı tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, 'elçiler' kelimesindeki 'l' harfi, kendisinden önceki harf ile birleşerek idgam yapar. Ayrıca 'helak' kelimesindeki uzun sesli harf, med kuralına tabidir.
Ankebût Suresi 31. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
elçiler | mesaj getirenler | 26 |
müjde | iyi haber | 13 |
helak | yok etme | 9 |
zalim | zulüm eden | 20 |
ahali | halk | 7 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir. Elçiler, müjdeler ve helak gibi kavramlar, insanlara ulaşan mesajların ve öğretilerin önemli parçalarıdır. Helak kelimesi, toplumların adaletsiz davranışlarının sonuçlarını vurgulamak için kullanılırken, zalim terimi de adaletteki eksikliklere dikkat çekmektedir. Bu kelimelerin sıkça kullanılması, Kur'an'ın temalarındaki önemli kavramları pekiştirmektedir.
elçiler
26
zalim
20
müjde
13
helak
9
ahali
7
Ankebût Suresi 31. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüphe yok ki demişlerdi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | çünkü oranın ahalisi zalim kimselerdir | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Çünkü oranın halkı zalim kimselerdir. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki oranın halkı zalim kişilerdir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Çünkü onun ahalisi, zalimler oldular. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Çünkü oranın halkı zalim oldular. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | orası yanlışa boğulmuş. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Çünkü ora halkı zalim oldular. | Geleneksel |
Tablo, çeşitli meal sahiplerinin ayette kullandıkları ifadeleri ve dilsel tonlarını göstermektedir. Ortak ifade olarak 'zalim' kelimesi, çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Bu kelime, ayetin merkezinde yer alan adalet ve zulüm temalarını yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra 'müjde' ifadesi de birçok mealde geçmektedir; bu durum, peygamberlerin insanlara verdikleri mesajların önemini vurgulamakta. Ancak bazı meallerde farklı ifadeler kullanılarak (örneğin, 'yanlışa boğulmuş' gibi) anlam derinliği ve çeşitlilik sağlanmıştır. Bu farklılıklar, mealler arasında dilsel ve anlam bakımından değişiklikler oluşturmaktadır, bazıları daha geleneksel bir dil kullanırken, bazıları modern bir yorumla yaklaşmaktadır.