Ankebût Suresi 32. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İbrahim, orada Lut da var demişti de onlar, biz daha iyi biliriz demişlerdi, orada kim var; onu ve ailesini kurtaracağız, ancak karısı kurtulmayacak, o, şüphe yok ki orada kalanlardan olacak. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İbrahim, “Ama orada Lût var” dedi. Onlar, “Orada kimin bulunduğunu biz daha iyi biliriz. Biz, onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Ancak karısı başka. O, geri kalıp helâk edilenlerden olacaktır.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (İbrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Şöyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasındadır. " |
Mehmet Okuyan Meali | (İbrahim) şöyle demişti: “Ama orada Lut var!” (Melekler ise): “Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi bilenleriz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Sadece hanımı hariç; o, (azapta) kalacaklar arasındadır.” demişlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Orada muhakkak ki, Lût vardır. Dediler ki: «Biz orada kim olduğunu daha iyi biliriz. Elbette O'nu ve ehlini kurtaracağız, karısı müstesna. O geride kalanlardan oldu.» |
Süleyman Ateş Meali | (İbrahim) dedi: "Ama orada Lut var?" dediler: "Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi biliriz. Onu ve ailesini kurtaracağız. Yalnız karısı (azabda) kalacaklardandır." |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Orada Lut da var!” dedi, İbrahim. “Orada kimin olduğunu iyi biliyoruz. Onu, ailesi ile birlikte kurtaracağız; diğerleri gibi küller altında kalacak olan sadece karısıdır.” dediler |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İbrahim dedi: "Ama orada Lût var." Dediler: "Orada kim olduğunu biz daha iyi biliyoruz. Elbette ki onu ve ailesini kurtaracağız. Karısı hariç. O, geride kalanlardan olacak." |
Ankebût Suresi 32. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ankebût |
Sure Numarası | 29 |
Ayet Numarası | 32 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 21 |
Kur'an Sayfası | 493 |
Toplam Harf Sayısı | 123 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Ankebût Suresi, Mekke döneminde inen ve İslam'ın temel ilkelerini, kıyamet gününü, peygamberlerin hikayelerini ve inkârcıların akıbetlerini anlatan bir suredir. Sure, adını içinde geçen 'ankebût' kelimesinden alır ve bu, örümcek anlamına gelir. Ayet 32, Hz. İbrahim'in (a.s) Lut peygamberin durumuyla ilgili bir diyalogunu aktarmaktadır. Burada, meleklere, Lut'un bulunduğu şehrin helak edileceğini haber verdiklerinde, Hz. İbrahim'in endişesini ve Lut'un kurtulup kurtulamayacağını sorguladığını görmekteyiz. Melekler, Lut ve ailesini kurtaracaklarını ancak karısının helak olacağını bildirmektedirler. Bu ayet, insanın merhamet duygularını ve kurtuluş umudunu temsil eden bir örnek sunmakla birlikte, Allah'ın iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu da vurgular. Ayetin geçtiği sure, genel olarak inançsızlığın sonuçları, ahlaki çöküntü ve peygamberlerin toplumları uyarmak için gönderilişi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda, ayet, İbrahim'in (a.s) duygusal bir durumu ile Allah'ın iradesinin kesinliğini ortaya koymaktadır.
Ankebût Suresi 32. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
لُوطٌ | Lut |
أَهْلَ | Aile |
كَرِيمَةٌ | Karısı |
عَلِيمٌ | Biliyor |
خَلَفٌ | Geride kalan |
Ayette bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'لُوطٌ' kelimesinde 'idgam' kuralı uygulanarak, harflerin birleştirilmesi sağlanmaktadir. Ayrıca, kelimelerde 'med' kuralı da görülebilir.
Ankebût Suresi 32. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
لُوطٌ | Lut | 27 |
أَهْلَ | Aile | 61 |
كَرِيمَةٌ | Karısı | 5 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da çeşitli bağlamlarda önemli vurgu ve anlam taşıyan kelimelerdir. 'لُوطٌ' kelimesi, Lut peygamberin kimliğini ve onun hikayesini hatırlatmakta, dolayısıyla çok sık kullanılması onun hikayesinin önemli bir öğesi olduğuna işaret etmektedir. 'أَهْلَ' kelimesi, aile bağlarının ve toplumun yapısının önemine vurgu yapar, bu nedenle de sıkça geçmektedir. 'كَرِيمَةٌ' kelimesi ise, genellikle olumsuz sonuçlarla ilişkilendirildiğinden, daha az geçmektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'daki genel temaların da yansıması olarak görülebilir.
أَهْلَ
61
لُوطٌ
27
كَرِيمَةٌ
5
Ankebût Suresi 32. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İbrahim, orada Lut da var demişti | Geleneksel |
Diyanet İşleri | İbrahim, “Ama orada Lût var” dedi. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ama orada Lut var! | Edebi |
Mehmet Okuyan | Ama orada Lut var! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Dedi ki: «Orada muhakkak ki, Lût vardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ama orada Lut var? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Orada Lut da var!” dedi, İbrahim. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | İbrahim dedi: 'Ama orada Lūt var.' | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadelerin bazılarında benzerlikler gözlemlenmektedir. 'Ama orada Lut var!' ifadesi, pek çok mealde ortak kullanılarak, hem duygusal bir vurgu hem de netliği artırma amacı gütmektedir. Bu tür ifadelerin kullanımı, metnin anlamını güçlendirirken, okuyucunun dikkatini çekmektedir. Bazı meallerde ise daha açıklayıcı veya edebi bir dil tercih edilmiş, bu da ifadenin derinliğini artırmaktadır. Özellikle, 'muhakkak ki' gibi ifadelerin kullanımı, kesinlik ve ciddiyet arayan bir yaklaşım sunmaktadır. Bu farklılıkların sebebi, şairane bir üslup arayışı ya da okuyucuya daha doğrudan bir bilgi verme amacından kaynaklanıyor olabilir. Genel olarak, ifadelerdeki ortak noktalar ve farklılıklar, meal sahiplerinin üslup tercihleri ve dil kullanımlarıyla ilişkilidir.