الْعَنْكَبُوتِ

Ankebut Suresi 34. Ayet

اِنَّا

مُنْزِلُونَ

عَلٰٓى

اَهْلِ

هٰذِهِ

الْقَرْيَةِ

رِجْزاً

مِنَ

السَّمَٓاءِ

بِمَا

كَانُوا

يَفْسُقُونَ

٣٤

İnnâ munzilûne ‘alâ ehli hâżihi-lkaryeti riczen mine-ssemâ-i bimâ kânû yefsukûn(e)

Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap indireceğiz.

Surenin tamamını oku

Ankebût Suresi 34. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki bu şehir halkının üstüne, buyruktan çıkarak yapageldikleri işler yüzünden, gökten bir azap indireceğiz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap indireceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali"Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azab indireceğiz."(dediler).
Mehmet Okuyan MealiŞüphesiz ki biz yoldan çıkmalarına karşılık bu şehir halkının üzerine, gökten bir azap indireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali«Muhakkak ki biz, bu kasabanın ahalisi üzerine, yapmakta oldukları fıskları sebebiyle gökten müthiş bir azap indiricileriz.»
Süleyman Ateş MealiBiz yoldan çıkan şu ülke halkının üstüne gökten bir azab indireceğiz.
Süleymaniye Vakfı Meali“Yoldan çıkmalarına karşılık biz, bu şehrin halkı üzerine bir pislik indireceğiz.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Şu kent halkı üstüne, yaptıkları fenalıklardan ötürü gökten bir felaket indireceğiz."

Ankebût Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureAnkebût
Sure Numarası29
Ayet Numarası34
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz21
Kur'an Sayfası497
Toplam Harf Sayısı100
Toplam Kelime Sayısı21

Ayet, Ankebût Suresi'nin 34. ayetidir ve Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak tevhid inancının, ahlaki değerlerin ve peygamberlerin mücadelelerinin anlatıldığı bir bağlama sahiptir. Bu ayet, özellikle bir toplumun kötü davranışlarının sonuçlarını vurgulamaktadır. Bu tür ayetler, inananları uyararak ahlaki kurallara uymaları için teşvik etme amacını taşır. Ayet, toplumun fasıklık ettiği, yani ahlaki olarak sapkınlık gösterdiği durumları ifade etmektedir. Gökten indirilecek azap ise, bu toplumun kötü eylemlerinin bir sonucu olarak vurgulanmaktadır. Kur'an'da yer alan bu tür ayetler, bireylerin ve toplumların kendi davranışlarını sorgulamalarını sağlayarak onları daha iyi bir ahlaka yönlendirmeyi hedefler. Ayetin bağlamı, toplumun içindeki çürümüşlük ve adalet arayışı üzerine odaklanmaktadır. Dolayısıyla, bu ayetin anlaşılması için genel olarak Ankebût Suresi'nin mesajının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Ankebût Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَذَابَazap
فَاسِقِينَfasıklar
مُسْتَحِقِينَlayık olanlar
شَهَابًşehab

Ayetin tecvid kuralları arasında, belirgin bir idgam durumu olmadığı gibi, med ve ghunnah uygulamalarına dikkat edilmesi gerektiği görülmektedir.

Ankebût Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَذَابَazap31
فَاسِقِينَfasıklar17
شَهَابًşehab10

Ayet içindeki kelimelerden 'عَذَابَ' (azap) kelimesi Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelime, insanlara yapılan uyarıları ve sonuçları ifade etmek için kullanılır. 'فَاسِقِينَ' (fasıklar) kelimesi, ahlaki değerlerden uzaklaşan toplulukları belirtmek için sıklıkla tercih edilmektedir. 'شَهَابً' (şehab) ise özellikle gökten inen azap anlamında kullanılır. Bu kelimelerin sık kullanılması, insanları uyarma ve toplumsal davranışların sonuçları hakkında düşünmeye sevk etme amacı taşımaktadır.

عَذَابَ

31

فَاسِقِينَ

17

شَهَابً

10

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Ankebût Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıbu şehir halkının üstüne, buyruktan çıkarak yapageldikleri işler yüzündenAçıklayıcı
Diyanet İşleribu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayıGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırbu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılıkGeleneksel
Mehmet Okuyanyoldan çıkmalarına karşılık bu şehir halkının üzerineModern
Ömer Nasuhi Bilmenyapmakta oldukları fıskları sebebiyleGeleneksel
Süleyman Ateşyoldan çıkan şu ülke halkının üstüneModern
Süleymaniye Vakfıyoldan çıkmalarına karşılık biz, bu şehrin halkı üzerine bir pislikModern
Yaşar Nuri Öztürkyaptıkları fenalıklardan ötürüAçıklayıcı

Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde ortak kullanılan ifadeler ve kelimeler belirlenmiştir. Ortak kullanımlar arasında 'üzerine', 'yoldan çıkmalarına karşılık' ve 'halk' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını ve anlamını korumak adına pek çok mealde tercih edilmiştir. Ancak, bazı meallerde, 'yoldan çıkmak' yerine 'fasıklık' gibi terimler kullanılarak ahlaki bir vurgunun yapıldığı görülmektedir. Bu durum, farklı meallerin kendi dilsel tonlarını yansıtmaktadır. 'Açıklayıcı' ve 'modern' üsluptaki mealler, dinin ahlaki boyutuna daha çok odaklanmakta; 'geleneksel' mealler ise, daha klasik bir anlatım tarzını benimsemektedir. Bu farklılıklar, okuyucu üzerinde farklı etkiler yaratabilir, zira bazı ifadeler kültürel ve dinî bağlamda daha derin anlamlar taşımaktadır.