الْعَنْكَبُوتِ

Ankebut Suresi 42. Ayet

اِنَّ

اللّٰهَ

يَعْلَمُ

مَا

يَدْعُونَ

مِنْ

دُونِه۪

مِنْ

شَيْءٍۜ

وَهُوَ

الْعَز۪يزُ

الْحَك۪يمُ

٤٢

İnna(A)llâhe ya’lemu mâ yed’ûne min dûnihi min şey-/(in)(c) vehuve-l’azîzu-lhakîm(u)

Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Surenin tamamını oku

Ankebût Suresi 42. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki Allah, kendisinden başka neye tapıyorlarsa hepsini bilir ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah, onların kendisini bırakıpta hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz ki bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.
Mehmet Okuyan MealiAllah onların kendisinin peşi sıra yalvardıkları şeyleri bilmektedir. O güçlüdür, doğru hüküm verendir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiŞüphe yok ki, Allah kendisinden başka neye ibadet ettiklerini bilir. Halbuki azîz, hakîm olan O'dur.
Süleyman Ateş MealiAllah, onların kendisinden başka ne gibi şeylere yalvardıklarını bilir, O üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Süleymaniye Vakfı MealiAllah onların, kendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarını bilir. Güçlü olan o, doğru karar veren odur.
Yaşar Nuri Öztürk MealiAllah, onların, kendisinden başka ne gibi bir şeye yalvardıklarını/nasıl bir şey için çağrı yaptıklarını bilir. O'dur Azîz, O'dur, Hakîm.

Ankebût Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureAnkebût
Sure Numarası29
Ayet Numarası42
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz20
Kur'an Sayfası481
Toplam Harf Sayısı102
Toplam Kelime Sayısı17

Ankebût Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve asıl amacı iman edenlerle inkar edenler arasında bir ayrım yapmaktır. Bu sure, inkarcıların putlara ve diğer varlıklara tapanların akıbetlerinden örnekler vererek, inananların Allah'a olan bağlılıklarını pekiştirmektedir. Sadece bu ayet değil, surenin genel mesajı da Allah'ın her şeyi bildiği ve insanların yaptıklarının farkında olduğu üzerine kuruludur. Ayet 42, özellikle insanların kendilerini Allah'tan uzaklaştırarak taptıkları diğer varlıkları bilme konusunu ele alır. Bu bağlamda, surede sıkça vurgulanan tema, Allah'ın her şeyin üstünde olduğu ve her türlü hikmetin O'na ait olduğudur. Ankebût Suresi, genel olarak iman ve inkar temalarını işlerken, geçmiş toplumların yaptıkları hatalardan ders alınması gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu surede, putperestliğin yanı sıra, Allah'a karşı duyulan sorumluluğu da vurgulamaktadır. Dolayısıyla bu ayet, insanlığın gerçek ibadet ve bağlılıklarının ne derece önemli olduğunu anlamasına yardımcı olurken, inkar edenlerin sonlarını da gözler önüne sermektedir.

Ankebût Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يَعْلَمُbilir
هُمْonlar
إِبَادَةibadet
عَزِيزüstün
حَكِيمhikmet sahibi

Ayetin içinde geçen kelimeler arasında 'يَعْلَمُ' (bilir) ve 'هُمْ' (onlar) gibi kelimeler, cümlenin öznesi ve yüklemi arasında güçlü bir bağ kurmaktadır. Ayrıca 'عَزِيز' (üstün) ve 'حَكِيم' (hikmet sahibi) gibi sıfatlar, Allah’ın yüceliğini ve bilgelik vasıflarını vurgulamaktadır. Tecvid açısından, ayette belirgin bir med durumu ve bazı kelimelerde idgam kuralları gözlemlenmektedir.

Ankebût Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَعْلَمُbilir150
إِبَادَةibadet95
عَزِيزüstün65
حَكِيمhikmet sahibi72
هُمْonlar180

Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da sıkça yer alması, bu kavramların temel dini öğretiler açısından önemini göstermektedir. 'يَعْلَمُ' (bilir) kelimesinin sık kullanılması, Allah'ın her şeyi bilen bir varlık olduğu fikrini pekiştirirken, 'إِبَادَة' (ibadet) kelimesinin geçiş sayısı, insanın varoluş amacının ne olduğunu vurgular. 'عَزِيز' (üstün) ve 'حَكِيم' (hikmet sahibi) gibi kelimeler de Allah'ın yüceliğini ifade eder ve bu sıfatların tekrar tekrar kullanılması, inananların bu özellikleri anlamasını sağlar.

هُمْ

180

يَعْلَمُ

150

إِبَادَة

95

حَكِيم

72

عَزِيز

65

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Ankebût Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıkendisine bırakıp da başka neye tapıyorlarsaAçıklayıcı
Diyanet İşlerikendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarınıModern
Elmalılı Hamdi Yazırkendisini bırakıpta hangi şeye yalvardıklarınıGeleneksel
Mehmet Okuyankendisinin peşi sıra yalvardıkları şeyleriAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenkendilerinden başka neye ibadet ettikleriniGeleneksel
Süleyman Ateşkendilerinden başka ne gibi şeylere yalvardıklarınıAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıkendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarınıEdebi
Yaşar Nuri Öztürkkendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarınıModern

Tabloda görüldüğü üzere, 'kendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarını' ifadesi hem Süleymaniye Vakfı hem de Yaşar Nuri Öztürk tarafından kullanılmıştır ve bu durum, bu meallerin daha çağdaş bir dil tercih ettiğini göstermektedir. Diğer taraftan, Elmalılı Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi geleneksel mealler, daha klasik bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Çoğu mealde ortak olarak 'kendisi bırakıp da başka neye tapıyorlarsa' ifadesi kullanılmakta olup, bu da Allah'tan uzaklaşmanın sonuçlarına dikkat çekmektedir. Bazı meallerde kullanılan ifadeler arasında anlam farklılıkları bulunmaktadır; örneğin, 'yalvarmak' ve 'tapmak' kelimeleri, ibadetin farklı boyutlarını ifade ederken, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, okuyucunun metni daha iyi anlaması açısından önem taşımaktadır.