Ankebût Suresi 44. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah, gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak yarattı; şüphe yok ki bunda, inananlara deliller var elbet. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar için bir ibret vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için bir nişane bulunmaktadır. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah gökleri ve yeri bir amaç ile yaratmıştır. Şüphesiz ki bunda iman edenler için bir delil vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah Teâlâ, gökleri ve yeri hakka mukarin olarak yaratmıştır. Şüphe yok ki, bunda mü'minler için bir alâmet vardır. |
Süleyman Ateş Meali | Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah yeri ve gökleri gerçek varlıklar(ve gerçekleri gösterecek şekilde) olarak yaratmıştır. Bunda inananlar için kesin bir belge vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah gökleri de yeri de hak olarak yaratmıştır. Kuşkusuz, bunda, iman sahipleri için mutlak bir mucize vardır. |
Ankebût Suresi 44. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ankebût |
Sure Numarası | 29 |
Ayet Numarası | 44 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 20 |
Kur'an Sayfası | 493 |
Toplam Harf Sayısı | 91 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Ankebût Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, inanç, sabır ve zorluklarla başa çıkma temalarını işlemektedir. Bu sure, genel olarak Allah’ın varlığını, kudretini ve O’na inanmanın önemini vurgular. 44. ayet, Allah’ın gökleri ve yeri gerçek olarak yaratmış olduğunu dile getirir ve bu yaratılışın inananlar için bir delil, bir ibret olduğunu ifade eder. Bu ayetin geçtiği surede, özellikle iman edenlerin karşılaştığı zorluklar, sabır ve direnç gibi konular üzerinde durulmaktadır. Ayet, inananlara göklerin ve yerin yaratılışındaki hikmetin anlaşılması gerektiğini hatırlatır. Ayrıca, bu yaratılışın güzellikleri ve işleyişi, insanların inançlarını derinleştirmeleri için bir fırsat sunmaktadır. Ankebût Suresi, özellikle müslümanların inançlarını korumaları ve sabırlı olmaları gerektiğini anlatan bir bağlama sahiptir.
Ankebût Suresi 44. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خَلَقَ | yarattı |
حَقًّا | hak olarak |
دَلِيلًا | delil |
مُؤْمِنِينَ | inananlar |
شَكًّا | şüphe |
Ayet içinde tecvid kuralları açısından dikkat edilmesi gereken noktalar arasında, 'خَلَقَ' kelimesinin 'kısa med' uygulaması ile uzun okunması ve 'مُؤْمِنِينَ' kelimesinin 'idgam' kuralına tabi olduğu yerler bulunmaktadır.
Ankebût Suresi 44. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَلَقَ | yarattı | 11 |
حَقًّا | hak olarak | 9 |
دَلِيلًا | delil | 7 |
Bu kelimelerin Kur'an'daki sık kullanımı, Allah'ın yaratma eyleminin ve bu eylemin doğruluğunun vurgulanması açısından önemlidir. 'خَلَقَ' kelimesi, yaratma eylemini ifade ettiğinden sıkça geçmektedir, bu da Allah’ın yaratma kudretine atıfta bulunur. 'حَقًّا' ise yaratılışın gerçekliğini vurguladığı için önemli bir anlam taşır. 'دَلِيلًا' kelimesi ise, inananlar için bir delil sunulması açısından sıklıkla kullanılır; bu da inanç ve delil ilişkisini derinleştirmektedir.
خَلَقَ
11
حَقًّا
9
دَلِيلًا
7
Ankebût Suresi 44. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gerçek olarak yarattı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | hak olarak yarattı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bir amaç ile yaratmıştır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | hakka mukarin olarak yaratmıştır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | hak ile yarattı | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | gerçek varlıklar olarak yaratmıştır | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | hak olarak yaratmıştır | Açıklayıcı |
Yukarıda sunulan mealler arasında 'yaratmak' ile ilgili ifadelerde belirgin bir birliktelik gözlemlenmektedir. Çoğu mealde 'hak' kelimesi kullanılarak yaratılışın gerçekliği vurgulanmaktadır. Bu durum, inananlar için sağlam bir temele dayalı bir inanç oluşturmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir. Ancak, 'bir amaç ile yaratmak' gibi ifadeler, mealin tonunu modern ve açıklayıcı bir hale getirerek, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunmaktadır. 'Hakka mukarin' ve 'hak' ifadeleri geleneksel bir üslup taşırken, daha edebi bir dil kullanılarak derin bir anlam kazandırılmıştır. Bu farklılıklar, meallerin dil açısından ne kadar çeşitli olabileceğini ve okuyucu üzerinde bıraktığı etkiyi göstermektedir.