A'raf Suresi 145. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Tevrat levihlerinde, her şeye ait öğüdü, her şeyi açıklayan hükümleri yazdık ve azimle, kuvvetle al bunu dedik, kavmine de emret; en güzel hükümleriyle amel etsinler; haddi aşan, buyruktan çıkan kötü kişilerin yurtlarını da yakında göstereceğiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Mûsâ için, Tevrat levhalarında her şeye dair bir öğüt ve her şeyin bir açıklamasını yazdık ve ona şöyle dedik: “Şimdi onları kuvvetle tut, kavmine de emret. Onları en güzeliyle alsınlar (uygulasınlar). Yakında size fasıkların yurdunu göstereceğim.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve onun için o levhalarda her şeyden yazdık, nasihat ve hükümlerin ayrıntılarına ait herşeyi (belirttik). Haydi bunlara sıkı sarıl, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarılsınlar. Size yakında o fasıkların yurdunu göstereceğim. |
Mehmet Okuyan Meali | Her şeyle ilgili öğüt ve her şeyin açıklamasını levhalarda onun için (Musa için) yazmış ve “Onlara kuvvetle sarıl; kavmine de en güzel olanlarını almalarını emret! Yakında size, yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim.” (demiştik). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onun için levhâlârda her şeyden bir mev'iza yazdık ve her bir şeyi uzun uzadıya açıkladık. «Artık onu kuvvet ile tut ve kavmine emret, onu en güzeliyle tutsunlar. Elbette sizlere fâsıkların yurdunu göstereceğim.» |
Süleyman Ateş Meali | Öğüte ve her şeyin açıklamasına dair ne varsa hepsini Musa için levhalara yazdık: "Bunları kuvvetle tut, kavmine de emret, bunların en güzelini tutsunlar (bu en güzel buyruklar gereğince amel etsinler); size, yoldan çıkmışların yurdunu (nasıl tarumar ettiğimi) göstereceğim!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Verdiğimiz) Levhalara, onun için her türlü öğüdü ve her şeyin açıklamasını yazdık. Dedik ki: “Bunlara sıkı sarıl; halkına emret, onlar da bu güzel levhalara sarılsınlar. (Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyerek) Yoldan çıkmışların yurdunu yakında size göstereceğim.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz Mûsa için levhalarda her şeyi yazdık: Öğüt olarak, her şeyin ayrıntısı olarak. "Kuvvetle tut bunları ve emret toplumuna da onları en güzel şekliyle tutsunlar. Sapıklar yurdunu göstereceğim size." |
A'raf Suresi 145. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'raf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 145 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 203 |
Toplam Harf Sayısı | 170 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
A'raf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve İslam'ın temel öğretilerini içeren bir suredir. Bu surede genel olarak Allah'ın varlığı, birliği, peygamberlik, ahiret gibi konular üzerinde durulmaktadır. Ayet 145, Hz. Musa'ya verilen Tevrat levhalarıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir. Bu ayette, Musa'ya Tevrat levhalarında yazılan öğütlerin ve hükümlerinin kuvvetle tutulması, kavmine emredilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Aynı zamanda, bu öğütleri en güzel şekilde uygulamaları gerektiği ifade edilmektedir. Ayet, Hz. Musa'nın toplumu için ne derece önemli bir misyona sahip olduğunu gösterirken, aynı zamanda onları uyarmakta ve fasıkların yurtlarının nasıl olduğunu göstereceği söylenmektedir. Bu bağlamda, ayetin içeriği, toplumun doğru yola yönlendirilmesi ve Allah'ın emirlerine uyulmasının önemi üzerine kuruludur. Ayrıca, bu ayet toplumsal düzende adaletin sağlanmasının ve doğru olanın seçilmesinin önemini de vurgular. Ayetin içerdiği mesajlar, sadece o döneme değil, tüm zamanlara hitap edecek boyutta evrensel değerler taşımaktadır.
A'raf Suresi 145. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَكَتَبْنَا | Yazdık |
مَوْعِظَةً | Öğüt |
قَوْمَكَ | Kavmine |
فَاسِقِينَ | Fasıklar |
تَحْكُمُوا | Hükmetmeyin |
Ayette geçen kelimeler arasında önemli tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'وَكَتَبْنَا' kelimesinde idgam (bir harfin diğerine girmesi) durumu görülmektedir.
A'raf Suresi 145. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَكَتَبْنَا | Yazdık | 5 |
مَوْعِظَةً | Öğüt | 7 |
فَاسِقِينَ | Fasıklar | 6 |
Bu kelimeler, Kur'an'da önemli kavramları temsil eder. 'وَكَتَبْنَا' kelimesinin sık kullanımı, Allah'ın vahiy ve emirlerini iletme konusundaki vurgusunu gösterir. 'مَوْعِظَةً' kelimesi ise öğüt verme ve doğru bilgilendirme konusundaki önemini ortaya koyar. 'فَاسِقِينَ' kelimesinin geçiş sıklığı ise sosyal adaletin sağlanmasında dikkat edilmesi gereken unsurların hatırlatılması açısından önemlidir.
مَوْعِظَةً
7
فَاسِقِينَ
6
وَكَتَبْنَا
5
A'raf Suresi 145. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | her şeye ait öğüdü | Geleneksel |
Diyanet İşleri | her şeye dair bir öğüt | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | her şeyden yazdık | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | her şeyin açıklamasını | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | her şeyden bir mev'iza yazdık | Geleneksel |
Süleyman Ateş | öğüte ve her şeyin açıklamasına dair | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | her türlü öğüdü | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | her şeyi yazdık | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında bazı ortak noktalar bulunmaktadır. 'her şeye dair öğüt/ her şeyden yazdık' gibi ifadeler, çoğu mealde benzer bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifadeler, ayetin özünü ve yaygın bir anlayışını yansıtan temel kavramlardır. Daha modern bir dil kullanımı tercih eden mealler (örneğin, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk) ise, anlamın günümüz Türkçesi ile daha anlaşılır hale getirilmesine odaklanmıştır. Ortak ifadelerin tercih edilmesi, dinin evrenselliği ve anlaşılabilirliğini sağlamak amacıyla yapılmış olabilir. Bununla birlikte, bazı mealler arasında belirgin farklılıklar da bulunmaktadır. Örneğin, 'her şeyden bir mev'iza' ve 'her türlü öğüdü' ifadeleri, anlamca farklılık gösteren ancak benzer bir mesaj taşıyan sözlerdir. Bu farklılıklar, kelimenin ağız ve üslup farklılıklarından kaynaklanmaktadır.