الْاَعْرَافِ

A'râf Sûresi 163. Ayet

وَسْـَٔلْهُمْ

عَنِ

الْقَرْيَةِ

الَّت۪ي

كَانَتْ

حَاضِرَةَ

الْبَحْرِۢ

اِذْ

يَعْدُونَ

فِي

السَّبْتِ

اِذْ

تَأْت۪يهِمْ

ح۪يتَانُهُمْ

يَوْمَ

سَبْتِهِمْ

شُرَّعاً

وَيَوْمَ

لَا

يَسْبِتُونَۙ

لَا تَأْت۪يهِمْۚ

كَذٰلِكَ

نَبْلُوهُمْ

بِمَا

كَانُوا

يَفْسُقُونَ

١٦٣

Ves-elhum ‘ani-lkaryeti-lletî kânet hâdirate-lbahri iż ya’dûne fî-ssebti iż te/tîhim hîtânuhum yevme sebtihim şurra’an veyevme lâ yesbitûne(ﻻ) lâ te/tîhim(c) keżâlike neblûhum bimâ kânû yefsukûn(e)

Ey Muhammed ! Onlara, deniz kıyısında bulunan kent halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi (yasağı) konusunda haddi aşıyorlardı. Zira tatil yaptıkları Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor, tatil yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı. İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan ediyorduk.