Mâide Sûresi 60. Ayet
قُلْ
هَلْ
اُنَبِّئُكُمْ
بِشَرٍّ
مِنْ
ذٰلِكَ
مَثُوبَةً
عِنْدَ
اللّٰهِۜ
مَنْ
لَعَنَهُ
اللّٰهُ
وَغَضِبَ
عَلَيْهِ
وَجَعَلَ
مِنْهُمُ
الْقِرَدَةَ
وَالْخَنَاز۪يرَ
وَعَبَدَ
الطَّاغُوتَۜ
اُو۬لٰٓئِكَ
شَرٌّ
مَكَاناً
وَاَضَلُّ
عَنْ
سَوَٓاءِ
السَّب۪يلِ
٦٠
Kul hel unebbi-ukum bişerrin min żâlike meśûbeten ‘inda(A)llâh(i)(c) men le’anehu(A)llâhu veġadibe ‘aleyhi vece’ale minhumu-lkiradete velḣanâzîra ve’abede-ttâġût(i)(c) ulâ-ike şerrun mekânen veedallu ‘an sevâ-i-ssebîl(i)
Mâide Suresi 60. Ayet Meâlleri

Mâide Suresi 60. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 60 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 120 |
Toplam Harf Sayısı | 276 |
Toplam Kelime Sayısı | 45 |
Mâide Sûresi, Medine döneminde inmiş olan bir sûredir ve genellikle İslam hukukuna, ahlaka ve toplumsal ilişkilere dair hükümleri içeren bir yapıya sahiptir. Bu sûrede, Müslümanların inançları, ibadetleri ve günlük yaşamları ile ilgili direktifler verilmektedir. Ayet 60, Allah'ın gazabına uğramış olan bireylerin durumunu betimlemektedir. Bu ayet, belirli bir ahlaki ve inançsal çerçeve içinde, bazı toplulukların başlarına gelen felaketlerin, onların yanlış tutumları ve inançları sonucu olduğunu vurgular. İslami anlamda, bu tür bir dil kullanımı, müminlerin dikkatini çekmek ve onları doğru yola yönlendirmek amacı taşımaktadır. Bu bağlamda, ayet, bir uyarı niteliği taşırken, aynı zamanda ibret alınması gereken bir durumu sergilemektedir. Ayetin içeriği, insanlara doğru yoldan sapmanın sonuçlarını hatırlatmakta ve inançlarının önemini vurgulamaktadır. Mâide Sûresi, aynı zamanda toplumsal düzenin korunması ve bireylerin sorumluluklarının hatırlatılması açısından önemli bir yer tutmaktadır.
Mâide Suresi 60. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
لَانَتَ | lanet etmek |
غَضَبَ | gazap etmek |
حِنْزِيرَة | domuz |
مَيْمُونَ | maymun |
طَاغُوتَ | şeytan, azgın |
Ayet içerisinde yer alan kelimelerde bazı tecvid kurallarına dikkat edilmiştir. Özellikle 'لَانَتَ' kelimesi 'ل' harfi ile birlikte med (uzatma) kuralına tabidir. Ayrıca 'غَضَبَ' kelimesindeki 'غ' harfi, idgam kuralına göre okunmalıdır.
Mâide Suresi 60. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
لَانَتَ | lanet etmek | 6 |
غَضَبَ | gazap etmek | 7 |
حِنْزِيرَة | domuz | 5 |
مَيْمُونَ | maymun | 5 |
طَاغُوتَ | şeytan, azgın | 8 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, İslam ahlakı ve bireylerin toplumsal sorumlulukları açısından önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle 'lanet' ve 'gazap' kelimeleri, Allah'ın kullarına olan tutumunu ifade etmekte ve suçluların başına gelen felaketlerin bir sonucu olarak sıkça kullanılmaktadır. 'Maymun' ve 'domuz' terimleri ise, belirli bir topluluğun disiplin ve inanç eksikliklerini belirtmek için kullanılırken, 'şeytan' ve 'azgın' kelimeleri, kötü niyetli eğilimleri temsil etmektedir. Bu kelimelerin tekrar kullanımı, okuyucunun dikkatini çekerek, ahlaki ve dini uyarı niteliği taşımaktadır.
طَاغُوتَ
8
غَضَبَ
7
لَانَتَ
6
حِنْزِيرَة
5
مَيْمُونَ
5
Mâide Suresi 60. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın cezasına uğramış bulunanlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah katında cezası bundan daha kötü olanları | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | cezaya çarptırılma bakımından bunlardan daha kötüsü | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yeri en kötü olan ve doğru yoldan tamamen sapanlar | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendisi daha şerlisini | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yeri bundan daha kötü olanı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | cezası daha kötü olanları | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ceza olarak bundan daha kötüsünü | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, farklı meallerde 'ceza' ve 'kötü' kelimeleri sıkça kullanılmaktadır. Bu ortak ifadeler, ayetin temel mesajını yansıtmakta ve okuyucunun dikkatini çekmektedir. Özellikle 'ceza' ifadesinin kullanımı, okuyucuya belirli bir sorumluluğun hatırlatılması açısından önemlidir. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, kullanılan dil ve üslup açısından ortaya çıkmaktadır. 'Geleneksel' bir ton kullanan mealler, belirli bir edebi derinlik taşırken, 'modern' ton kullananlar ise daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme amacını taşımaktadır. Anlam açısından, bazı ifadelerin eş anlamlılık taşımasına rağmen, ifadelerin akışında ve üsluptaki farklılıklar dikkat çekmektedir.
Mâide Sûresi 60. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mâide Sûresi 60. ayette, Yahudilerin ve Hristiyanların, Allah'a inanmayanları dost edinmelerinin ve onların kalplerinde bir azgınlık ve sapıklık olduğunun belirtildiği ifade edilmektedir. Bu ayet, dinin özüne aykırı olan ilişkilerin ve dostlukların sorgulandığı bir bağlamda yer almaktadır.
- Bakara Suresi 257. Ayet: Bu ayette, Allah'ın, inananların dostu olduğu ve inanmayanların dostlarının ise şeytanlar olduğu belirtildiği için Mâide 60 ile ilişkili bir bağ kurulur.
- Mâide Sûresi 51. Ayet: Bu ayette, müminlerin, kendileriyle savaşmamış ve dinlerini bırakmamış olan Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmesinin serbest olduğu ifade edilerek, Mâide 60 ile, inanç sistemleri ve dostluk ilişkileri arasındaki sınırları çizer.
- Tahrim Suresi 9. Ayet: Bu ayette, inananların Allah tarafından uyarıldığı ifade edilmektedir. Tahrim 9, Mâide 60'taki uyarılarla benzer bir bağlamda durmakta ve inananları doğru olan yolda uyarmaktadır.
Mâide Sûresi 60. ayet ile ilişkili diğer ayetler, dinî dostlukların ve inanç ilişkilerinin önemini vurgulamakta ve inananların itaat ve sadakatlice takip etmesi gereken sınırları çizerek, bu bağlamdaki sosyal ilişkilerin nasıl şekillendiğine dair bir çerçeve sunmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç