A'râf Sûresi 188. Ayet
قُلْ
لَٓا
اَمْلِكُ
لِنَفْس۪ي
نَفْعاً
وَلَا
ضَراًّ
اِلَّا
مَا
شَٓاءَ
اللّٰهُۜ
وَلَوْ
كُنْتُ
اَعْلَمُ
الْغَيْبَ
لَاسْتَكْثَرْتُ
مِنَ
الْخَيْرِۚ
وَمَا
مَسَّنِيَ
السُّٓوءُ
اِنْ
اَنَا۬
اِلَّا
نَذ۪يرٌ
وَبَش۪يرٌ
لِقَوْمٍ
يُؤْمِنُونَ۟
١٨٨
Kul lâ emliku linefsî nef’an velâ darran illâ mâ şâa(A)llâh(u)(c) velev kuntu a’lemu-lġaybe lestekśertu mine-lḣayri vemâ messeniye-ssû-/(u)(c) in enâ illâ neżîrun vebeşîrun likavmin yu/minûn(e)
A'râf Suresi 188. Ayet Meâlleri

A'râf Suresi 188. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 188 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 180 |
Toplam Harf Sayısı | 174 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak insanları Allah'a çağırma, peygamberlerin görevleri ve ahiret hayatı hakkında bilgiler vermektedir. Bu surede, insanın yaratılışı, Allah’ın kudreti ve insanın serbest iradesi gibi temalar işlenmektedir. 188. ayetinde ise, Hz. Muhammed'in (s.a.v) kendi gücünün ve bilgisi dışında gelişen olaylar karşısındaki durumu vurgulanmaktadır. Bu ayet, Hz. Muhammed'in bir peygamber olarak sahip olduğu sınırlamaları ifade eder; onun, yalnızca Allah'ın iradesiyle hareket edebileceğini belirtir. Ayrıca, gaybı bilmenin insan için bir ayrıcalık olduğunu ve bu bilginin varlığında daha fazla iyilik yapabileceği anlamında bir değerlendirme yer almaktadır. Bu ayet, inananlara yönelik bir mesaj barındırmakta ve onların bu dünyada yalnızca Rablerinin iradesine güvenmeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. A'râf Suresi'nin genel bağlamında, bu ayet, insanın kendi çabaları ve Allah'ın iradesi arasındaki dengeyi vurgulayarak, müminlerin sorumluluklarını ve umutlarını belirginleştirmektedir.
A'râf Suresi 188. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
لا | hayır |
قوة | güç |
غيب | gayb |
مبشر | müjdeci |
نذير | uyarıcı |
Ayet içerisinde dikkat çekilmesi gereken birkaç temel tecvid kuralı vardır. Örneğin, "لا" kelimesindeki idgam durumu, özellikle "ل" ve "ا" harfleri arasındaki bağlantıya işaret eder. Ayrıca "غيب" kelimesindeki med, kelimenin uzatılarak okunması gerektiğini belirtir.
A'râf Suresi 188. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
غيب | gayb | 6 |
قوة | güç | 5 |
نذير | uyarıcı | 3 |
Ayet içindeki kelimeler Kur'an'da farklı konularda sıkça geçmektedir. Örneğin, 'غيب' kelimesi, gelecekle ilgili bilinmezlik ve Allah'ın bilgisi konularında çokça kullanılır. 'قوة' kelimesi, güç ve irade kavramlarını temsil ederken, 'نذير' kelimesi de peygamberlerin uyarıcı olarak rollerini belirtmek için kullanılır. Bu kelimeler, insanın Allah'a güvenmesini ve O'nun iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu hatırlatmak amacıyla sıkça tercih edilmektedir.
غيب
6
قوة
5
نذير
3
A'râf Suresi 188. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kendime ne bir fayda vermeye gücüm yeter | Geleneksel |
Diyanet İşleri | ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | ben kendi kendime Allah'ın dilediğinden başka | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendi kendime herhangi bir yarar da zarar da verecek güce sahip değilim | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | nefsim için ne bir faideye ve ne de bir zarara mâlik değilim | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ben kendime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir fayda, ne de bir zarar verme gücüne sahip değilim | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | benim kendime bile bir fayda sağlamaya veya zarar vermeye gücüm yetmez | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kendi nefsime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlayabilirim | Modern |
Tabloda görüleceği üzere, farklı meallerde ortak olarak kullanılan ifadeler arasında 'kendime ne bir fayda vermeye gücüm yeter' ve 'ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim' gibi cümleler yer almaktadır. Bu ifadeler, Kur'an ayetinin özünü ve anlamını korumaya yönelik bir yaklaşım sergilemektedir. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar da gözlemlenmektedir; örneğin, bazı meallerde 'kendi kendime' ifadesi tercih edilirken, diğerlerinde 'nefsim için' gibi ifadeler kullanılmaktadır. Bu farklılıklar, cümle yapıları ve anlatım tarzı açısından dilsel ve anlatımsal farklılıklar yaratmaktadır. Bunun yanında, farklı meallerde kullanılan dilsel tonlar, metnin anlaşılabilirliğini farklı düzeylerde etkileyebilir. Geleneksel tonlar, klasik bir üslup sunarken, modern tonlar daha akıcı ve güncel bir dili yansıtmaktadır.
A'râf Sûresi 188. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Sûresi 188. ayette, Peygamberlerin bilgisi ve güçleri konusunda bir yanlış anlama ve aşırıya kaçmanın yanlışlığına vurgu yapılmaktadır. Bu ayette, bazı insanların Allah’ın bilgisine erişiminin yanıltıcı olduğuna dair uyarılar yer alır.
- A'râf Sûresi 53. Ayet: Burada da insanların, Allah’ın kelamını ve emirlerini yanlış anlaması ile ilgili bir durum söz konusu. İnsanların doğru anlamaları gerektiği vurgulanıyor.
- Enbiya Sûresi 25. Ayet: Bu ayette de Peygamberlerin, kendilerinden önce gelen diğer peygamberlere benzer sıfatlara sahip oldukları belirtiliyor. Bu da A'râf 188 ile bağlantılıdır; zira insanlar Peygamberlerin ilahi bilgiye sahip olduğu konusunu abartmamalıdır.
- Hucurat suresi 12. Ayet: Bu ayette insanların haksız yere birbiri hakkında bilgi sahibi olmaya çalışmamaları gerektiği belirtiliyor. Bu, A'râf 188’deki aşırı bilgi iddiaları ile örtüşen bir durum.
Tüm bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, insanların Peygamberler ve ilahi bilgi konusunda dikkatli ve dikkatli olmaları gerektiği sonucu ortaya çıkıyor. İhtiyaç duyulan bilgiye ulaşma çabası, aşırıya kaçmadan ve doğru kaynaklardan elde edilmelidir. Ayrıca, bilgiye dair iddiaların dikkatlice değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç