A'râf Suresi 28. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, kötü bir iş yapınca babalarımız da derler, bu işi yaparlardı, öyle bulduk onları ve Allah emretti bunu bize. De ki: Allah kesin olarak kötülüğü emretmez. Allah'a, bilmediğiniz şeyi mi isnad ediyorsunuz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Çirkin bir iş işledikleri vakit, “Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti” derler. De ki: “Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar bir çirkinlik yaptıkları zaman “Babalarımızı bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti.” derler. De ki: “Allah çirkinliği emretmez. Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar bir yaramazlık yaptıkları zaman, «Biz babalarımızı da bunun üzerinde bulduk, ve Allah bununla bize emretmiştir,» derler. De ki: «Şüphe yok Allah Teâlâ fahiş şeyler ile emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah Teâlâ'ya karşı söyler misiniz?» |
Süleyman Ateş Meali | Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." dediler. "Allah kötülüğü emretmez, de, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir edepsizlik yaptılar mı “Atalarımızdan böyle gördük. Allah bizden böyle istemiştir.” derler. De ki “Allah çirkin davranışları emretmez. Allah hakkında bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" |
A'râf Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 28 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 197 |
Toplam Harf Sayısı | 158 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak İslam'ın temel prensiplerini, ahlaki değerleri ve toplumsal sorumlulukları vurgular. Bu surede, Allah'ın birliğine ve insanlığın sorumluluklarına dair birçok örnek ve hatırlatma bulunmaktadır. Ayet 28, toplumsal değerlerin, geleneklerin ve inançların sorgulanmasını ele almaktadır. İnsanların işledikleri kötü eylemleri, atalarına isnat etmesi ve bunun bir mazeret olarak kullanılmasını eleştiren bir üslup taşımaktadır. Bu ayet, bireylerin kendi davranışlarıyla yüzleşmeleri gerektiğini, başkalarını suçlamanın ahlaki bir zafiyet olduğunu vurgular. Ayette geçen ifadeler, insanların toplumdaki yanlış uygulamalara karşı kendi iradeleriyle dur demeleri gerektiğini ve bu tür davranışların Allah'ın iradesiyle çeliştiğini belirtmektedir. Bu bağlamda, insanlara kendi akıllarını kullanarak, geleneksel ve yanlış inançları sorgulamaları gerektiği mesajı verilmektedir. A'râf suresi, özellikle ahlaki ve etik meseleler üzerine yoğunlaşırken, bu ayet de insanların bilinçlenmesi ve doğru yolda ilerlemeleri konusunda önemli bir hatırlatmadır.
A'râf Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَمْرٌ | emir, iş, durum |
سَاءَ | kötü oldu, çirkinleşti |
إِنَّ | şüphesiz, gerçekten |
فَاحِشَةٌ | çirkin, edepsiz |
قَدْ | kesinlikle, gerçekten |
Ayetin başında yer alan 'أَمْرٌ' kelimesi, genellikle bir emir ya da durum ifade ederken, 'سَاءَ' kelimesinin kökü, kötülükle ilgili bir eylemi tanımlamak için kullanılır. Bu ayette 'إِنَّ' kelimesinin bulunması, şüphesiz bir durumun altını çizer. Ayrıca 'فَاحِشَةٌ' kelimesi, edep dışı bir durumu belirtirken, 'قَدْ' kelimesi de cümleye kesinlik katar.
A'râf Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَمْرٌ | emir, durum | 2 |
سَاءَ | kötü oldu | 2 |
فَاحِشَةٌ | çirkin, edepsiz | 3 |
Ayet içerisinde geçen önemli kelimeler arasında 'أَمْرٌ', 'سَاءَ', ve 'فَاحِشَةٌ' bulunmaktadır. Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmekte olup, insan ilişkileri ve ahlaki değerler üzerine yapılan tartışmalarda önemli bir yer tutar. Özellikle 'فَاحِشَةٌ' kelimesi, ahlaki çöküşü ve edepsiz davranışları tanımlamak için sıklıkla kullanılmaktadır. Bu kelimelerin çok sık geçmesi, insanları kötü eylemlerden sakındırma amacı taşımaktadır ve bu bağlamda Kur'an'ın genel mesajıyla örtüşmektedir.
فَاحِشَةٌ
3
أَمْرٌ
2
سَاءَ
2
A'râf Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah kesin olarak kötülüğü emretmez. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah kötülüğü emretmez. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah çirkinliği emretmez. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Allah Teâlâ fahiş şeyler ile emretmez. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah kötülüğü emretmez. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Allah çirkin davranışları emretmez. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. | Modern |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, mealler arasında bazı ortak ifadeler bulunmaktadır. Örneğin, 'Allah kötülüğü emretmez' ifadesi birçok mealde benzer şekilde yer almakta, bu da ayetin ana mesajının korunmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca 'çirkin' ve 'kötü' kelimeleri, bazı meallerde farklı biçimlerde kullanılsa da, genel olarak aynı anlamı taşımaktadır. Bunun yanında, bazı meallerin daha modern bir dil kullanması dikkat çekmektedir, bu da hedef kitle açısından önemli bir farklılık yaratmaktadır. Örneğin, Yaşar Nuri Öztürk 'edesizliği/iğrençliği' şeklinde daha güncel bir dil kullanırken, diğer mealler daha geleneksel bir üslup benimsemektedir. Bu durum, meallerin farklı okuyucu gruplarına hitap etme biçimini göstermektedir.