A'râf Suresi 57. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Öyle bir mabuttur ki rahmetinden önce müjdeci olarak rüzgarları yollar. Sonucu rüzgarlar, ağır yağmur bulutlarını yüklenince onları ölmüş bir ülkeye sevk ederiz, oraya böylece yağmur yağdırırız da her çeşit meyveler yetiştiririz. Düşünün de ibret almaya bakın, çünkü biz, ölüyü de işte böyle diriltiriz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde(yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O'dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla her çeşit ürünü yetiştiririz. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltiriz. Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız. |
Mehmet Okuyan Meali | Rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderen O’dur. Sonunda (o rüzgârlar), ağır bulutları yüklenince onu (bulutu) ölü (kurak) bir şehre sevk ederiz. Böylece onun sayesinde (bulut sebebiyle oraya) suyu indirir ve bütün meyvelerden çıkarırız. İşte ölüleri de (topraktan) böyle çıkaracağız. Umulur ki (gerçeği) hatırlarsınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O, bir Hâlık-i Zîşan'dır ki, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderir. Nihâyet rüzgârları ağır ağır bulutları yüklenince Biz onu bir ölmüş ülkeye sevketmiş oluruz. Derken onunla su indirmiş, sonra da onunla her çeşit meyveleri meydana çıkarmış oluruz. İşte böylece ölüleri de çıkarırız. Gerektir ki, siz düşünüp ibret alasınız. |
Süleyman Ateş Meali | O ki rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderir. Nihayet onlar, ağır ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir ülkeye yollarız; onunla su indirir ve türlü türlü meyvalar çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Herhalde bundan ibret alırsınız. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İkramından önce rüzgârları müjdeci olarak gönderen O’dur. Rüzgârlar yağmur yüklü bulutları taşıyınca ölü toprağa sürer, o buluttan su indirir, onunla her türlü ürünü çıkarırız. İşte ölüleri de böyle diriltiriz, belki bilgilerinizi kullanırsınız... |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Rüzgârları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. |
A'râf Suresi 57. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 57 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 179 |
Toplam Harf Sayısı | 141 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve temel olarak Allah’ın kudretine, insanın sorumluluğuna ve ahlaki değerlere vurgu yapan bir suredir. Bu sure, birçok mesajı içermekte olup, özellikle tevhid inancı, peygamberlerin gönderilişi ve ahiret hayatına dair bilgiler vermektedir. 57. ayet, yaratılışın bir parçası olarak doğanın döngüsünü ve insanların ibret alması gereken durumları anlatmaktadır. Ayette, rüzgârların rahmetin müjdecisi olarak gönderilmesi, kurak bir beldede yağmur yağdırılması ve bunun sonucunda meyve vermesi ile ölülerin diriltilmesi arasında bir paralellik kurulmaktadır. Bu, yaşamın ve ölümün doğal döngüsünü simgeler. Ayetin içeriği, okuyucuyu düşünmeye, ibret almaya ve yaratılışın mucizelerini anlamaya davet eder. Mekki bir sure olduğu için, bu ayetteki mesajların özellikle inançsızlara yönelik olduğu ve Allah’a inanmanın önemi vurgulanmaktadır. Doğadaki olayların Allah’ın iradesine bağlı olduğu ve insanlara düşündürücü örnekler sunduğu ifade edilmektedir. Sonuç olarak, bu ayet, insanların yaratıcının kudretini anlaması ve bu anlamda ibret alması gerektiğini ifade etmektedir.
A'râf Suresi 57. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رِيَاحًا | rüzgarlar |
مُبَشِّرَاتٍ | müjdeci |
مَوْتَى | ölüler |
مَاءً | su |
فَوَائِدَ | meyveler |
Ayet içerisinde önemli tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' kuralları dikkat çekmektedir. 'مُبَشِّرَاتٍ' kelimesindeki nun harfinin idgamı ve 'مَوْتَى' kelimesinde med durumu mevcuttur.
A'râf Suresi 57. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رِيَاحًا | rüzgarlar | 12 |
مُبَشِّرَاتٍ | müjdeci | 5 |
مَوْتَى | ölüler | 10 |
مَاءً | su | 8 |
فَوَائِدَ | meyveler | 7 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, doğanın döngüsü ve insanların bu döngüden alacakları ibretler üzerinde durulması açısından önemlidir. 'رِيَاحًا' kelimesi, doğayı ve Allah'ın yarattığı düzeni simgelerken, 'مَوْتَى' kelimesi de ahiret inancının bir parçası olarak insan hayatının geçiciliğine vurgu yapmaktadır. Bu bağlamda, Allah’ın iradesinin doğadaki etkisini göstermek amacıyla bu kelimelerin kullanımı yaygındır.
رِيَاحًا
12
مَوْتَى
10
مَاءً
8
فَوَائِدَ
7
مُبَشِّرَاتٍ
5
A'râf Suresi 57. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | rahmetinden önce müjdeci olarak | Edebi |
Diyanet İşleri | rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | rahmetinin önünde müjdeci | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | rahmetinin (yağmurun) önünde | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | rahmetinin önünde müjdeci gönderir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ikramından önce rüzgârları müjdeci | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | rahmetinin önünden müjdeci | Modern |
Tabloya bakıldığında, 'rahmetinin önünde müjdeci' ifadesinin çoğu mealde ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, ayetin ana konusunu ve Allah’ın doğadaki yaratıcılık sürecini vurgulamaktadır. Ayrıca, 'rahmetinin' ifadesi, Allah'ın merhametini ve doğanın döngüsünü anlamak açısından önemli bir terimdir. Bazı meallerde ise, 'ikramından önce' gibi alternatif ifadeler kullanılarak, farklı bir dilsel ton ve stil tercih edilmiştir. Bu gibi farklılıklar, meallerin yazılışındaki üslup ve hedef kitleye bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Örneğin, 'Edebi' ton kullanan mealler, daha sanatsal bir dil kullanırken, 'Açıklayıcı' ton, daha doğrudan ve sade bir anlatımı tercih etmektedir. Bu farklılıklar, kelimelerin ve ifadelerin anlamını zenginleştirirken, okuyucuya farklı bakış açıları sunmaktadır.