A'râf Suresi 70. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Dediler ki: Sen bize tek Allah'a kulluk etmemizi ve atalarımızın taptıklarını bırakmamızı sağlamak için mi geldin? Doğru söyleyenlerdensen tehdit ettiğin şeyi meydana getir bakalım. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar, “Sen bize tek Allah’a ibadet edelim, atalarımızın ibadet edegeldiklerini bırakalım diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı bize getir” dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki: "Ya, demek sen tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi (bize) geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!" |
Mehmet Okuyan Meali | (Kavmi ise) “Sen bize tek Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Doğru söyleyenlerdensen bize vadettiğini bize getir!” demişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Sen bize geldin mi ki, yalnız bir tanrıya tapalım ve babalarımızın tapar olduklarını terkeyleyelim! Haydi, eğer sen doğru sözlü kimselerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir bakalım.» |
Süleyman Ateş Meali | Dediler ki; "Ya, demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdidettiğin(o azab)ı bize getir!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Dediler ki “Sen bize, atalarımızın kul oldukları şeyleri bırakıp bir tek Allah’a kul olalım diye mi geldin? Eğer doğru sözlü biriysen bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dediler ki: "Sen, yalnız Allah'a ibadet edelim de atalarımızın kulluk etmekte olduklarını terk edelim diye mi bize geldin? Eğer doğru sözlü isen hadi bizi tehdit ettiğini bize getir." |
A'râf Suresi 70. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 70 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 175 |
Toplam Harf Sayısı | 99 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak insanlık tarihinin, peygamberlerin tebliğlerinin ve onların kavimlerinin karşılaştıkları sorunları ele almaktadır. Bu surede, özellikle tevhid inancının önemi ve insanların Allah'a ibadet etme yükümlülüğü vurgulanmaktadır. Ayet 70, peygamberin toplumuna gönderdiği mesajı sorgulayan bir tavır sergileyen topluluğun tepkisini dile getirmektedir. Toplumun, kendilerine tek Allah'a ibadet etmeleri için gönderilen peygambere karşı olan tutumları, tarih boyunca benzer durumların yaşandığını gösterir. İnsanlar, gelen mesajları çoğu zaman, alışkanlıkları ve atalarından devraldıkları inançları ile çeliştiğinde sorgularlar. Bu bağlamda, ayet, insanların değişime ve yeni düşüncelere karşı olan direncini yansıtır. Ayrıca, insanların korktukları azabın getirilmesini istemeleri, onların inançsızlık ve inkârlarını pekiştiren bir durumu temsil eder. Sonuç olarak, bu ayet, tevhid inancının kabul edilebilmesi için bireylerin ve toplumların karşılaştığı zorlukları ve direnç noktalarını gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda, A'râf Suresi'nin genel içeriği, insanlığın Allah ile olan ilişkisi ve bu ilişkinin nasıl kurulduğu üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik eder.
A'râf Suresi 70. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَلَٰئِكَ | Onlar işte |
اللَّهَ | Allah |
إِذَنْ | O zaman |
جَاءَ | Geldi |
عَبَادَةً | İbadet |
وَكُنتَ | Sen oldun |
صَادِقًا | Doğru |
حَذَّرْتَنَا | Bizi uyardın |
وَخَوَّفْتَنَا | Bizi korkuttun |
تَارِكًا | Bırakan |
Ayetin tecvid kuralları arasında, idgam ve med durumları bulunmaktadır. Örneğin, 'لَا' ve 'إِلَّا' gibi kelimelerde med kuralları uygulanmaktadır.
A'râf Suresi 70. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اللَّهَ | Allah | 2700 |
عَبَادَةً | İbadet | 90 |
صَادِقًا | Doğru | 32 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, İslam'ın temel kavramlarını ve inancın özünü yansıtan unsurlardır. 'Allah' kelimesi, dinin merkezinde yer alan yüce varlığı ifade ederken, 'ibadet' kelimesi, bu varlığa olan kulluk ve bağlılığın eylemini temsil eder. 'Doğru' kelimesi ise, inanç ve davranışlarda dürüstlüğü ve doğruyu aramayı teşvik eder. Bu üç kelime, İslamî öğretilerin ve değerlerin özünü oluşturduğu için sıklıkla Kur'an metinlerinde yer almaktadır.
اللَّهَ
2700
عَبَادَةً
90
صَادِقًا
32
A'râf Suresi 70. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Tek Allah'a kulluk etmemizi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Tek Allah'a ibadet edelim | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Tek Allah'a kulluk edelim | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Doğru söyleyenlerdensen | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer sen doğru sözlü kimselerden isen | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer doğrulardan isen | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Hadi bizi tehdit ettiğin şeyi getir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Hadi bizi tehdit ettiğini getir | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'tek Allah'a kulluk etmek' ve 'doğru söyleyenler' gibi ifadeler, birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, İslam’ın özünü ve tevhid inancını ifade etmektedir. Farklı meallerde ise, kelime seçimleri ve dilsel tonlama açısından belirgin farklılıklar gözlemlenmektedir. Örneğin, 'ibadet' ve 'kulluk' gibi ifadeler, aynı anlama gelse bile farklı meallerde farklı şekillerde kullanılmaktadır. Bu durum, meal yazarlarının kullandıkları dilin ağırlığına ve hedef kitlelerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. 'Hadi' ifadesi ise, bazı meallerde daha modern bir üslupla sunulurken, bazıları geleneksel bir dille ifade edilmiştir. Mealler arasındaki bu farklılıklar, anlamda ciddi farklılıklar yaratmamakta fakat dil açısından bir zenginlik sunmaktadır.