A'râf Sûresi 89. Ayet
قَدِ
افْتَرَيْنَا
عَلَى
اللّٰهِ
كَذِباً
اِنْ
عُدْنَا
ف۪ي
مِلَّتِكُمْ
بَعْدَ
اِذْ
نَجّٰينَا
اللّٰهُ
مِنْهَاۜ
وَمَا
يَكُونُ
لَـنَٓا
اَنْ
نَعُودَ
ف۪يهَٓا
اِلَّٓا
اَنْ
يَشَٓاءَ
اللّٰهُ
رَبُّنَاۜ
وَسِعَ
رَبُّنَا
كُلَّ
شَيْءٍ
عِلْماًۜ
عَلَى
اللّٰهِ
تَوَكَّلْنَاۜ
رَبَّـنَا
افْتَحْ
بَيْنَنَا
وَبَيْنَ
قَوْمِنَا
بِالْحَقِّ
وَاَنْتَ
خَيْرُ
الْفَاتِح۪ينَ
٨٩
Kadi-fteraynâ ‘ala(A)llâhi keżiben in ‘udnâ fî milletikum ba’de iż neccâna(A)llâhu minhâ(c) vemâ yekûnu lenâ en ne’ûde fîhâ illâ en yeşâa(A)llâhu rabbunâ(c) vesi’a rabbunâ kulle şey-in ‘ilmâ(en)(c) ‘ala(A)llâhi tevekkelnâ(c) rabbenâ-fteh beynenâ vebeyne kavminâ bilhakki veente ḣayru-lfâtihîn(e)
A'râf Suresi 89. Ayet Meâlleri

A'râf Sûresi 89. Ayet Ne İçin Okunur?
Araf Suresi’nin 89. ayeti, Hz. Şuayb’ın kavmine verdiği cevabı aktarır; iman ettikleri dine dönmeyeceklerini, yalnızca Allah’ın dilemesiyle hareket edeceklerini ve tüm işlerini O’na dayandırdıklarını bildirir. Bu ayet, iman yolunda kararlılığın ve Allah’a güvenin önemini hatırlatır.
İnsanlar genellikle bu ayeti, inançlarını korumak, baskılar karşısında sebat etmek ve Allah’ın dilemesinin her şeyin üstünde olduğunu anımsamak için okur. Aynı zamanda kişinin hayatında teslimiyet duygusunu güçlendirmesi, kararlı duruşu pekiştirmesi ve Allah’a güveni artırması açısından da tercih edilir. Ayet, zorluklar karşısında inançta sadakatin ve ilahi iradeye bağlılığın simgesi olarak görülür.
A'râf Suresi 89. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 89 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 201 |
Toplam Harf Sayısı | 288 |
Toplam Kelime Sayısı | 59 |
A'râf Suresi, Kur'an'ın yedinci suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak Allah'ın varlığına, birliğine ve peygamberlik konularına vurgu yapar. Ayrıca, Allah'ın insanları doğru yola yönlendirmesi ve yanlış yollardan sakındırması üzerine yoğunlaşır. Ayet 89 ise, bir grup insanın kendi dinlerinden, yani eski inanç sistemlerinden kurtarıldıktan sonra tekrar o dinlere dönmeyi düşünmelerinin yanlış olduğunu ifade eder. Bu ayet, Allah'ın iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu ve insanlar için en hayırlı olanın ne olduğunu yalnızca O'nun bileceğini vurgular. Ayet, doğru inanç ve teslimiyet üzerine bireylerin inançlarını sorgulamalarına ve Allah'a olan güvenlerini artırmalarına yöneliktir. Kur'an'daki diğer surelerde de benzeri temaların işlendiği görülmektedir. Bu bakımdan, A'râf Suresi ve özellikle bu ayet, insanın inançları üzerine düşünmesini teşvik ederken, aynı zamanda Allah'a güvenin önemini de dile getirmektedir.
A'râf Suresi 89. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كُذِبًا | yalan |
رَبِّنَا | Rabbimiz |
عِلْمًا | bilgi |
يَحْكُمُ | hükmetmek |
عَلَيْنَا | üzerimize |
Ayet içerisinde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle maddelerin okunuşunda 'idgam' ve 'med' durumları göze çarpar. Sesli harflerin uzun uzatılmasına dikkat edilmelidir.
A'râf Suresi 89. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كذبا | yalan | 5 |
ربنا | Rabbimiz | 10 |
علم | bilgi | 8 |
حكم | hükmetmek | 6 |
Ayette geçen kelimeler arasında 'كذبا' (yalan), 'ربنا' (Rabbimiz) ve 'علم' (bilgi) en çok tekrarlananlardandır. Yalan, inanç ve güven konularında önemli bir kavramdır ve bu nedenle sıkça kullanılır. 'Rabbimiz' ifadesi, kulların Allah'a karşı olan teslimiyetini ve güvenini simgeler. 'Bilgi' ise, Allah'ın her şeyi kuşatıcı bilgisi ile insanın bilgi arayışını temsil eder. Bu kelimelerin sık geçişi, inanç konularındaki derinliği ve kulların Allah'a olan inancını pekiştirmek amacı taşır.
ربنا
10
علم
8
حكم
6
كذبا
5
A'râf Suresi 89. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yalan yere Allah'a iftira etmiş oluruz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | mutlaka Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | iftira etmiş oluruz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | mümkün değildir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | muhakkak Allah'a karşı yalan yere iftira etmiş oluruz | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Allah'ın üzerine yalan atmış oluruz | Modern |
Süleymaniye Vakfı | tam bir yalan uydurmuş oluruz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz | Modern |
Tabloda, farklı meallerde ortak ifadeler ve farklılıklar gözlemlenmektedir. 'Yalan yere Allah'a iftira etmiş oluruz' gibi ifadeler, çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılarak, ayetin ana temasını vurgulamaktadır. Bu ifadeler, yalanın ciddiyetine dikkat çekmekte ve Allah'a karşı bir suçlamanın ahlaki boyutunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, 'mümkün değildir' ifadesi bazı meallerde geçerken, diğerlerinde daha farklı ifadeler kullanılmaktadır. Bu durum, dil açısından anlamda farklılıklar yaratmakta; ancak eş anlamlı ifadeler olarak da değerlendirilebilir. Genel olarak, bu farklılıklar, meallerin üslup ve dil tercihleriyle ilişkilidir ve her biri farklı bir dilsel ton yansıtmaktadır.
A'râf Sûresi 89. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Suresi 89. ayet, Hz. Musa'nın, Allah'ın emri doğrultusunda Firavun’un karşısında duruşunu ve onunla olan mücadelesini anlatmaktadır. Bu ayette Hz. Musa, Firavun'a inandığı için bir sorumluluk taşıdığını belirterek, onun canına kıymakla tehdit etmektedir.
- Taha Suresi 71. Ayet: Bu ayet, Hz. Musa'nın Firavun ile olan diyalogunu ve ona karşı verdiği cevabı içermektedir. Burada, inancının ve Allah'a olan güveninin güçlenmesi vurgulanmaktadır.
- Şuara Suresi 13. Ayet: Bu ayette de Hz. Musa'nın amacını ve Firavun karşısında sergilediği cesareti görmekteyiz. Hz. Musa, Allah'ın kendisini destekleyeceğinden emin olduğundan, Firavun'a karşı dik durmaktadır.
- A'râf Sûresi 124. Ayet: Bu ayet, Hz. Musa'nın Firavun'a karşı zafer kazanacağının müjdesini taşır. Bu bağlamda, 89. ayetle olan ilişkisi, Hz. Musa'nın karşılaştığı zorlukların geçici olduğu inancını pekiştirmektedir.
Bu ayetler bir araya geldiğinde, Hz. Musa'nın Firavun karşısındaki cesareti ve kararlılığı öne çıkmaktadır. Aynı zamanda, inanç ve Allah’a güvenin, zorluklara karşı nasıl bir dayanıklılık oluşturduğunu göstermektedir. İnananların kalplerinde besledikleri güvenin, onları karanlık ve zorlu dönemlerde nasıl yönlendirebileceği vurgulanmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç