A'râf Suresi 92. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şuayb'i yalanlayanlar, sanki oralarda hiç oturmamışlar, hiç yaşamamışlardı, Şuayb'i yalanlayanlar, asıl zarara uğramışlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şu’ayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamışlardı. Şu’ayb’ı yalanlayanlar var ya, asıl ziyana uğrayanlar onlar oldu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. Şu'ayb'ı yalanlayanlar var ya işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. |
Mehmet Okuyan Meali | Şuayb’ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç kalmamış gibiydiler; Şuayb’ı yalanlayanlar kaybedenlerin ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şuayb'ı tekzîp edenler, sanki orada hiç kalmamışlar gibi oldular. Şuayb'i yalanlayanlardır ki, en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır. |
Süleyman Ateş Meali | Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şu'ayb'i yalanlayanlar... işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Şuayb’ı yalan sayanlar orada hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalan sayanlar asıl kaybedenler oldular. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Şuaybı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi. |
A'râf Suresi 92. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 92 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 198 |
Toplam Harf Sayısı | 105 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan surelerden biridir ve genel anlamda insanlığın tarihsel süreçteki peygamberlik süreçlerini, toplumların başlarına gelen olayları ve bu olayların sonuçlarını ele alır. Bu surede, özellikle Hz. Şuayb ve onun kavminin kıssası üzerine yoğunlaşılır. Ayet 92, Şuayb'ı yalanlayanların durumunu ve onlara dair sonuçları ifade ederken, bu yalanlama eyleminin sonuçlarının insanlar üzerindeki derin etkilerini vurgular. Şuayb kavmi, ahlaki bozulma ve sosyal adaletsizlik içindeki bir toplumdur ve onların Şuayb’ı yalanlaması, bir tür toplumsal çöküşü simgeler. Ayet, yalanlama eyleminin sadece Hz. Şuayb'a değil, aynı zamanda bu davranışın sonuçlarına maruz kalan toplumun kendisine de zarar verdiğini belirtmektedir. Bu bağlamda, ayet, tüm insanlığa bir uyarı niteliği taşır. Zira, tarih boyunca inkar eden toplumların başına gelen felaketler, bu durumun evrenselliğini ortaya koyar. A'râf Suresi'nin genel akışı içinde bu tür kıssalar, insanlığın doğru yolda gitmemesi durumunda nelerle karşılaşabileceğine dair birer ders niteliğindedir.
A'râf Suresi 92. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكْذِبُوْنَ | yalanlamak |
مَكَانَ | yer |
خَاسِرِيْنَ | kaybedenler |
Ayet içinde 'يَكْذِبُوْنَ' (yalanlamak) kelimesi, Hz. Şuayb'ın toplumuna karşı bir inkar eylemini ifade eder. 'مَكَانَ' (yer) kelimesi, belirli bir mekanı veya yurt kavramını belirtirken, 'خَاسِرِيْنَ' (kaybedenler) ise ayetin ana temalarından biri olan zararı simgeler. Bu kelimeler, ayetin anlamını derinlemesine kavramaya yardımcı olur.
A'râf Suresi 92. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَكْذِبُوْنَ | yalanlamak | 8 |
مَكَانَ | yer | 14 |
خَاسِرِيْنَ | kaybedenler | 11 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlar arasında yer alır. Özellikle 'يَكْذِبُوْنَ' (yalanlamak) kelimesinin çok geçmesi, yalanın insanoğluna verdiği zararın önemini vurgular. 'مَكَانَ' (yer) kelimesi ise, tarihsel olayların belirli mekanlarda geçmesi dolayısıyla sıkça kullanılır. 'خَاسِرِيْنَ' (kaybedenler) kelimesinin tekrar edilişi ise, inkar edenlerin ve yalanlayanların sonuç olarak nasıl bir kayba uğrayacaklarını hatırlatır.
مَكَانَ
14
خَاسِرِيْنَ
11
يَكْذِبُوْنَ
8
A'râf Suresi 92. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Şuayb'i yalanlayanlar, sanki oralarda hiç oturmamışlar | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Şu’ayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamışlardı. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. | Edebi |
Mehmet Okuyan | Şuayb’ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç kalmamış gibiydiler; | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şuayb'ı tekzîp edenler, sanki orada hiç kalmamışlar gibi oldular. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Şuayb’ı yalan sayanlar orada hiç yaşamamış gibi oldular. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Şuaybı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. | Açıklayıcı |
Mealler arasında dikkat çeken ortak ifadeler, 'Şuayb'i yalanlayanlar' ile başlayan cümlelerdir ve bu kullanım, metnin ana temasını belirgin kılar. Genel olarak, çoğu meal, yalanlama eyleminin ciddiyetini vurgulamakta hem benzer kelimeler hem de benzer yapı kullanmaktadır. 'Sanki orada hiç yaşamamışlar' gibi ifadeler, yalanlayanların toplumlarıyla olan bağlarını sorgulayan bir anlam derinliği taşır. Bazı meallerde 'şenlik' veya 'oturma' gibi farklı kelimeler kullanılsa da, bu durum anlam açısından büyük bir farklılık yaratmaz; aksine, toplumsal bağlamı ve sonuçları simgeler. Bu bağlamda, ifadelerin seçimi, kullanıcının üslubuna göre değişiklik gösterse de, temel anlamda benzer durumları yansıtır. Farklılıkların bazıları, dilsel üslup açısından farklılık gösterirken bazıları anlamda hafif değişiklikler yaparak orijinal metne sadık kalmaya çalışmıştır.