Bakara Suresi 134. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar birer ümmetti, gelip geçtiler. Onların kazançları kendilerine, sizin kazancınız size. Onların yaptıkları sizden sorulmaz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulacak değilsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar bir ümmetti, geldi geçti. Onlara kendi kazandıkları, size de kendi kazandığınız. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilecek değilsiniz. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar bir ümmetti, elbette gelip geçti(ler). Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar bir ümmettir ki, gelip geçmişlerdir. Onların kazandıkları kendilerinedir, sizin kazandığınız şeyler de size aittir. Ve siz onların yapmış oldukları amellerden mes'ul olmayacaksınızdır. |
Süleyman Ateş Meali | Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız size aittir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar ömürlerini tamamlamış bir toplumdur. Onların kazandığı onlara, sizin kazandığınız size! Onların yaptıkları size sorulmayacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte bunlar bir ümmetti, gelip geçtiler. Kazandıkları kendilerinindir. Sizin kazandıklarınız da sizin olacaktır. Siz onların yapıp ettiklerinden sorguya çekilmeyeceksiniz. |
Bakara Suresi 134. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 134 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 4 |
Toplam Harf Sayısı | 155 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, çeşitli konuları ele almaktadır. Genel olarak, inanç, ibadet ve toplumsal ilişkiler hakkında bilgiler sunar. Bu sure, Medine döneminde inmiş olup, toplumun sosyal yapısını düzenlemeye yönelik kurallar ve ilkeler içermektedir. Ayet 134, geçmişte yaşamış bir ümmetin, yani topluluğun durumunu ve onların kazançları ile şimdi yaşayanların kazançları arasındaki ilişkileri açıklamaktadır. Bu bağlamda, geçmişteki toplulukların yaptıklarının sorumluluğunun, mevcut topluluklar üzerinde olmadığını vurgular. Bu ayet, bireylerin kendi eylemlerinin sorumluluğu ile geçmişteki eylemler arasında bir ayrım yapar. Ayet, insanlara kendi kazançlarının ve sorumluluklarının bilincinde olmaları gerektiğini hatırlatır. Toplumda bireylerin kendi eylemlerinden mesul olduğu anlayışını pekiştiren bu ayet, Kur'an'ın genel üslubuna uygun biçimde geçmişe referanslar vermesi açısından da dikkat çekicidir.
Bakara Suresi 134. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُمَّةٌ | Ümmet |
كَسَبَ | Kazandı |
سُؤَالٌ | Soru |
مَسْؤُولٌ | Sorumlu |
عَمَلٌ | İş |
Ayetteki kelimeler, Arapça dil bilgisi kuralları açısından dikkat çekicidir. Örneğin, 'كَسَبَ' fiili geçmiş zaman kipindedir ve 'سُؤَالٌ' kelimesi tanımlayıcı bir isimdir. Ayrıca, 'مَسْؤُولٌ' kelimesinde İdgam ve Med kurallarının uygulanması gerekmektedir.
Bakara Suresi 134. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أُمَّةٌ | Ümmet | 22 |
كَسَبَ | Kazandı | 11 |
سُؤَالٌ | Soru | 14 |
Bu kelimeler, Kur'an'da oldukça sık kullanılan terimlerden bazılarıdır. 'أُمَّةٌ' kelimesinin sık kullanılması, din, toplum ve topluluk konularının vurgulandığını gösterir. 'كَسَبَ' kelimesi, insanların kazançlarını ve bunların sorumluluğunu ifade eden bir terim olarak önem taşır. 'سُؤَالٌ' ise, sorumluluk ve hesap verme temalarını gündeme getirir; bu da bireylerin eylemlerinin takip edilmesi gerektiği vurgusunu destekler.
أُمَّةٌ
22
سُؤَالٌ
14
كَسَبَ
11
Bakara Suresi 134. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar birer ümmetti, gelip geçtiler. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onlar bir ümmetti, geldi geçti. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onlar bir ümmetti, elbette gelip geçti(ler). | Edebi |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onlar bir ümmettir ki, gelip geçmişlerdir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onlar bir ümmetti, gelip geçti. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Onlar ömürlerini tamamlamış bir toplumdur. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte bunlar bir ümmetti, gelip geçtiler. | Modern |
Ayetin meallerinde farklılık gösteren ifadeler, genellikle 'ümmet', 'gelip geçti' gibi ortak kelimeleri içerir. Çoğu mealde 'ümmet' kelimesinin kullanılması, topluluk ve birlik anlayışını pekiştirir. 'Gelip geçti' ifadesi ise, geçmişle olan bağın önemine dikkat çeker. Ayrıca, bazı meallerde 'tamamlamış bir toplum' gibi ifadeler, günümüzün diliyle daha uyumlu hale getirilmiştir. Bu farklılıklar, bazı meallerin daha geleneksel bir üslup benimsemesi ile modern bir dil kullanımı arasında köprü kurar. Sonuç olarak, 'ümmet' ve 'gelip geçti' ifadeleri çoğu mealde ortak tercih edilmiştir, çünkü bu ifadeler metnin özünü yansıtır ve anlamı net bir şekilde aktarır. Farklı meallerde ise, anlatım tarzları ve tonları açısından farklılıklar bulunmakta olup, bunlar dilsel açıdan önemli nüanslar sunmaktadır.