Bakara Suresi 156. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O sabredenleri ki onlar, bir musibete uğradılar mı biz Allah'ınız, gene de gerisin geriye ona döneceğiz derler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar (sabredenler), kendilerine bir musibet geldiği zaman “Biz Allah’a aidiz ve biz elbette yalnızca O’na döneceğiz” derler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman, «Biz Allah içiniz ve biz nihâyet ona döneceğiz,» derler. |
Süleyman Ateş Meali | Ki onlara bir bela eriştiği zaman: "Biz Allah içiniz ve biz O'na döneceğiz," derler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar, başlarına bir şey gelince şöyle derler: “Biz, Allah’a aitiz, biz O’nun huzuruna çıkarılacağız”. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz." |
Bakara Suresi 156. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 156 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 2 |
Toplam Harf Sayısı | 77 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, Medine dönemi içerisinde indirilmiştir. Bu sure, genel olarak toplumsal ve bireysel hayatın düzenlenmesi, ibadetler, ahlaki değerler ve Müslüman toplumunun karakteri ile ilgili konulara odaklanmaktadır. Ayet 156, sabredenlerin bir musibet karşısında gösterdiği tutum ve davranışları ele alır. Bu bağlamda, sabır ve teslimiyetin önemi vurgulanmaktadır. Ayet, inananların zorluklar karşısında Allah'a olan bağlılıklarını ifade ederken, aynı zamanda insanın doğasında bulunan zayıflıkları da gözler önüne serer. Bireylerin karşılaştıkları sıkıntı ve felaketler karşısında nasıl davranmaları gerektiği konusunda bir rehber niteliğindedir. Bu ayet, bir tür teselli ve motivasyon kaynağı olarak, inananların Allah'a olan güvenlerinin pekişmesine yardımcı olmakta ve inancın güçlenmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu ayetin, sabrın erdemini ve sıkıntılar karşısında gösterilen dayanıklılığın önemini aktarması, bireysel ve toplumsal gelişim açısından büyük bir öneme sahiptir. İnsanın karşılaştığı zorluklar bir imtihan olarak görülmekte ve bu durum, kişinin sabır ve teslimiyetini test etmektedir.
Bakara Suresi 156. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
صَبْرًا | sabır |
مَصِيبَةٌ | musibet |
أَحْلَامَ | dönmek |
Ayet içerisinde 'صَبْرًا' kelimesi, sabrı ifade eden bir isim olarak önemli bir yer tutmaktadır. 'مَصِيبَةٌ' ise başa gelen sıkıntıları ve zorlukları ifade eder. Bu kelimeler ayetin ana temasını oluşturmakta, bireyin karşılaştığı zorluklara karşı nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtmektedir.
Bakara Suresi 156. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
صَبْرًا | sabır | 90 |
مَصِيبَةٌ | musibet | 10 |
أَحْلَامَ | dönmek | 20 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları incelendiğinde, 'صَبْرًا' kelimesinin 90 defa geçmesi, sabrın İslam'daki önemini ve vurgusunu göstermektedir. 'مَصِيبَةٌ' kelimesinin 10 defa geçmesi, karşılaşılan zorluklar ve musibetlerin ne kadar sık gündeme geldiğini ifade ederken, 'أَحْلَامَ' kelimesinin 20 defa geçmesi ise dönüş ve nihayet bulma konusunun sıkça işlenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın genel mesajında sabrın, dayanıklılığın ve zorluklarla başa çıkmanın önemini yansıtır.
صَبْرًا
90
أَحْلَامَ
20
مَصِيبَةٌ
10
Bakara Suresi 156. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bir musibete uğradılar mı biz Allah'ınız | Geleneksel |
Diyanet İşleri | başlarına bir musibet gelince | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | başlarına bir musibet geldiği zaman | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerine bir musibet geldiği zaman | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir bela eriştiği zaman | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | başlarına bir şey gelince | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | bir ıstırap gelip çattığında | Modern |
Tablodaki ifadeler, farklı meallerin ayeti nasıl yorumladığını ve aktardığını göstermektedir. 'Musibet' kelimesi genel olarak tüm meallerde kullanılsa da, bazı meallerde bunun yerine 'belâ' veya 'ıstırap' gibi kelimeler tercih edilmiştir. Bu durum, aynı anlamda farklı kelimelerin kullanılmasını ve metnin zenginliğini göstermektedir. Ayrıca, bazı meallerin daha geleneksel bir dil kullanırken, diğerleri daha modern bir üslup benimsemiştir. Örneğin, 'başlarına bir musibet gelince' ve 'kendilerine bir musibet geldiği zaman' ifadeleri, benzer anlamı taşısa da ifadelerin dilsel tonu farklılık göstermektedir. Geleneksel ifadeler genellikle daha resmi bir dille aktarılmışken, modern ifadeler daha gündelik bir dil kullanmaktadır. Bu da, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme amacı güden bir strateji olarak değerlendirilebilir.