Bakara Suresi 167. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlara uyanlar da muhakkak derler ki: Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de onlar bizden nasıl kaçındıysa biz de onlardan kaçınsaydık, çekinseydik. İşte Allah, onlara yaptıkları işleri, üstlerine çöken bir hasretten ibaret olarak gösterir. Onlar, ateşten dışarı çıkamazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara uyanlar da şöyle demektedirler: "Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!" İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış hasretler (pişmanlık ve üzüntüler) halinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkacak değillerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Kötülere) uyanlar şöyle demiş (olacaklar)dır: “Keşke bir kez daha (dünyaya dönmemiz) mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!” Böylece Allah pişmanlık duydukları işleri kendilerine gösterecektir. Onlar asla ateşten çıkamazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o uyanlar diyeceklerdir ki: «Eğer bizim için bir kerre (dünyaya) dönüş olsa biz de onlardan teberri ederiz, onlar bizden teberri ettikleri gibi.» İşte Allah Teâlâ onlara emellerini üzerlerine nedâmetler halinde gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak kimseler de değildir. |
Süleyman Ateş Meali | Uyanlar, şöyle dediler; "Ah keşke bir daha dünyaya gitmemiz mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak dursaydık!" Böylece Allah, onlara işledikleri bütün fiilleri hasretler (pişmanlık kaynağı olarak) gösterir. Ve onlar, ateşten çıkamazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara uyanlar şöyle derler: “Keşke elimize bir fırsat geçse de onların burada bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak durabilseydik!” Allah yaptıklarını, içlerini yakacak şekilde gösterecektir. Artık o ateşten çıkacak değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İzleyenler şöyle demiştir: "Ne olurdu bir kez daha imkân verilse de şunların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak." Böylece Allah onlara, yapıp ettiklerini, kendilerine yönelmiş özleyişler olarak gösterir. Ama artık ateşten çıkamazlar. |
Bakara Suresi 167. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 167 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 486 |
Toplam Harf Sayısı | 141 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
Bakara Suresi, Kur'an'ın en uzun suresi olup, genel olarak Müslüman toplumu, hukuki düzenlemeleri, ahlaki öğretileri ve ibadet konularını kapsamaktadır. Bu sure, Medine döneminde inmiş olup, özellikle yeni bir toplumsal yapının inşası ve Müslümanların sosyal ve dini hayatlarının düzenlenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 167, bu bağlamda, ahirette uyanacak olanların, dünyada karşılaştıkları zorluklar ve pişmanlıkları üzerine bir düşünme ve değerlendirme sürecini ifade etmektedir. İnsanların dünyada yaptıkları fiillerin sonuçlarıyla yüzleşmeleri ve bu sonuçların acısını hissetmeleri, bu ayetle vurgulanmaktadır. Bu ayet, özellikle toplumsal ilişkilerin ve bireysel seçimlerin önemine dikkat çekmektedir. İkna edici bir anlatımla, bireylerin yaptıkları hataları ve bu hataların sonuçlarını anlamaları gerektiği mesajı verilmektedir. Temel olarak, insanların birbirlerinden uzaklaşmaları ve bu mesafelerin nasıl pişmanlık yarattığı ifade edilmektedir.
Bakara Suresi 167. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
اَلَّذِينَ | Onlar |
مَنْ | Kim |
كَانُوا | Oldular |
بَدَّا | Uzaklaşmak |
تَوْبَةً | Pişmanlık |
Ayet, Arapça dilbilgisine göre bazı temel tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, idgam (sesi birleştirme) ve med (uzatma) gibi kurallar, ayetin akışını ve okunmasını etkileyen unsurlardır.
Bakara Suresi 167. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اَلَّذِينَ | Onlar | 300 |
مَنْ | Kim | 200 |
كَانُوا | Oldular | 250 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir. 'اَلَّذِينَ' (Onlar) kelimesi, özellikle topluluklar ve bireyler hakkında bilgi verirken kullanılır. 'مَنْ' (Kim) kelimesi, soru cümleleri ve belirsizlik ifade ederken önemli bir rol oynar. 'كَانُوا' (Oldular) ise geçmiş zaman ifadelerinde sıkça yer alır. Bu kelimeler, ayetin bağlamını anlamak ve insanların davranışları üzerinde durmak için sıkça tercih edilmektedir.
اَلَّذِينَ
300
كَانُوا
250
مَنْ
200
Bakara Suresi 167. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik... | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı... | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı... | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Keşke bir kez daha (dünyaya dönmemiz) mümkün olsaydı... | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer bizim için bir kerre (dünyaya) dönüş olsa... | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ah keşke bir daha dünyaya gitmemiz mümkün olsaydı... | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Keşke elimize bir fırsat geçse de... | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ne olurdu bir kez daha imkân verilse... | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, 'dünyaya dönüş' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu, ayetin ana temasına vurgu yaparak pişmanlığın ve özlemin önemini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, 'keşke' gibi duygusal kelimeler, okuyucuda derin bir etki bırakmayı hedeflemektedir. Bazı meallerde ise dilsel ton farklılıkları göze çarpmaktadır; örneğin, bazı mealler geleneksel bir üslup ile yazılmışken, bazıları modern ve açıklayıcı bir dil kullanmaktadır. Bu farklılıklar, meallerin hedef kitlelerine göre şekillendiğini göstermektedir. Genel olarak, ifadelere bakıldığında, dinleyici veya okuyucu üzerinde ortak bir duygusal etki yaratmak amacıyla benzer kelimelerin tercih edildiği anlaşılmaktadır.