Beled Suresi 2. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ki sen oturmadasın bu şehirde. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki sen bu beldede oturmaktasın. |
Mehmet Okuyan Meali | Ki sen bu şehirde oturmaktasın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sen bu beldede ikamet etmektesin. |
Süleyman Ateş Meali | Ki sen bu şehire girmekte(burada yaşamakta)sın. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sen bu şehirde korumasız iken bile. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin. |
Beled Suresi 2. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Beled |
Sure Numarası | 90 |
Ayet Numarası | 2 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 32 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Beled Suresi, Mekke döneminde nazil olmuş ve genel olarak insanın hayatındaki zorluklar ve mücadeleler hakkında bir vurgu yapmaktadır. Bu sure, insanın zorluklar içinde yaratıldığını ve hayatının getirdiği çeşitli sıkıntılarla yüz yüze geleceğini ifade eden bir temaya sahiptir. Ayet 2, insanın belirli bir şehirde (Mekke) oturduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanın yaşadığı şehrin önemini ve o şehirdeki sosyal, kültürel ve manevi değerleri vurgulamaktadır. Mekke, İslam'ın doğum yeri olarak tarihi bir öneme sahip olduğu için, bu şehirde yaşamak, inananlar için manevi bir sorumluluk ve ayrıcalık taşımaktadır. Ayrıca bu ayet, insanın sosyal çevresinin ve yaşam alanının, onun kimliğinde ve değerlerinde ne denli etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, ayet, sadece coğrafi bir yerden bahsetmiyor; aynı zamanda bu yerin getirdiği sorumluluklar ve zorluklarla da ilişkili bir anlam taşımaktadır.
Beled Suresi 2. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بلد | Şehir |
أنت | Sen |
تقيم | İkamet etmek |
Ayetin içindeki kelimeler, Mekki dönemin sosyal yaşamına ve insanın günlük hayatındaki gerçeklere atıfta bulunur. Önemli tecvid kuralları arasında 'med' ve 'idgam' gibi durumlar gözlemlenmektedir.
Beled Suresi 2. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بلد | Şehir | 6 |
أنت | Sen | 10 |
تقيم | İkamet etmek | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, özellikle 'بلد' (şehir) ve 'أنت' (sen) sıkça kullanılan kelimelerdir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanı kendisiyle ve çevresiyle tanıştıran bir bağ kurma gerekliliğini ifade eder. Şehir (بلد) kavramı, insan hayatında kritik bir yere sahiptir ve bu yüzden Kur'an'da farklı yerlerde sıkça geçmektedir. 'أنت' (sen) kelimesinin çok geçmesi, bireysel bir çağrışım ve doğrudan muhatap alma anlamında önem taşıdığı için, bu kelimeler ayetteki anlamın derinliğini artırmaktadır.
أنت
10
بلد
6
تقيم
3
Beled Suresi 2. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sen oturmadasın bu şehirde. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | sen bu beldedeyken bu beldeye ... | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | sen bu beldede oturmaktasın. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sen bu şehirde oturmaktasın. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sen bu beldede ikamet etmektesin. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | sen bu şehire girmekte/burada yaşamakta. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | sen bu şehirde korumasız iken bile. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin. | Modern |
Mealler arasında en çok tekrar eden ifade 'sen bu şehirde' veya benzeri bir anlatım biçimidir. Bu ifadelerin çoğu, ayetin ana temasını açık bir şekilde ifade etmektedir. Bazı meallerde 'oturmak' kelimesi tercih edilirken, diğerlerinde 'girmek' gibi ifadeler kullanılması, dilin farklı dönemlerine ve anlama yönelik yaklaşım farklılıklarına işaret etmektedir. Geleneksel meallerde kullanılan kelimeler, daha eski bir dil yapısını yansıtırken, modern meallerde daha güncel ve anlaşılır bir dil tercih edilmektedir. Her iki yaklaşım da kendi bağlamında doğru ve anlamlıdır, ancak dilin evrimi açısından önemli farklılıklar barındırmaktadır.